Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/933 E. 2022/782 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/933
KARAR NO: 2022/782
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2022 tarihli ara karar
NUMARASI: 2021/570 Esas
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava açan dilekçesinde özetle; 19.11.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı olarak yaralanan müvekkili için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL tedavi ve sağlık (muayene, yol, ilaç, medikal ürün) giderleri, 5.000 TL geçici ve sürekli bakıcı gideri, 10.000 TL geçici iş göremezlik bedeli ve 30.000 TL sürekli iş göremezlik /iş gücü kaybı / maluliyet bedeli olmak üzere toplam 46.000 TL maddi tazminatın davalı … yönünden haksız fiilin gerçekleştiği 19.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise poliçe limitiyle sınırlı olarak 01.05.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … yönünden 60.000,00 TL, … yönünden 20.000 TL, … yönünden 10.000 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği 19.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı …’den tahsiline, müvekkilin talep ettiği muaccel maddi ve manevi tazminat / alacak kapsamında davalı …’in halen adına kayıtlı olan araç ve gayrimenkuller ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının üzerine teminatsız olarak İİK-257-264, maddeleri uyarınca 136.000 TL ile sınırlı kalmak kaydıyla ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 16/09/2021 tarihli ara karar ile; “eldeki dosyanın mevcut delil durumu göz önüne alındığında, yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı ve yargılamanın ilerleyen safhalarında tekrardan talep edilebileceği” görüşünden hareketle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili 17/09/2021 tarihli dilekçesi ile Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/191 esas sayılı kararınıda sunarak, yeniden ihtiyati haciz talep etmesi neticesinde ilk derece mahkemesince 17/09/2021 tarihli ara karar ile; İhtiyati haciz isteyenin, borçlu … hakkındaki talebinin teminatsız olarak kısmen KABULÜNE, İİK’nın 257. maddesi gereğince 30.000,00 – TL alacak miktarı kadar borçlunun gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının İHTİYATİ HACZİNE karar verilmiş, davalı … vekilinin itirazı üzerine yapılan duruşma sonunda 16/12/2021 tarihli ara karar ile; “İhtiyati haciz kararına konu alacağın temeli trafik kazası nedeniyle haksız fiile ilişkindir.Haksız fiil nedeniyle alacak haksız fiilin işlendiği tarihte muaccel olmaktadır.Dolayısıyla her ne kadar bilirkişi incelemesi yapılmadan önce alacağın bedeli tam olarak belirlenemese de muacceliyet şartı yerine gelmekle İİK.nun 257.maddesinde yer alan ihtiyati haczin şartları olıuşmuştur.Alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat kuralı gereğince tam bir ispat aranmamakta,geçici koruma tedbiri olan ihtiyati haciz talebinde davacının alacağının varlığını yaklaşık olarak ispat etmesi yeterli olmaktadır.İhtiyati haciz kararına ilişkin yaklaşık ispat şartı yerine getirilmekle itirazın reddine karar verilmiştir.Her ne kadar ihtiyati haciz kararında belirtilen miktardan yüksek bedele haciz konduğu yönünde itirazda bulunulmuşsa da iş bu itiraz niteliği itibariyle aşkın hacze yönelik olup mahkememiz görev alanında kalmamaktadır.” gerekçesi ile; davalı tarafın ihtiyati hacze ilişkin itirazının REDDİNE karar verilmiştir. Aleyhine ihtiyati haciz verilen … vekilinin teminat mukabilinde ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebi üzerine mahkemece 07/03/2022 tarihli ara karar ile; “2004 sayılı İİK’nın 266. maddesi ” Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden istiyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer.” hükmünü getirmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 266 ncı maddesinde ise, borçlunun haczedilen malların kıymeti oranında teminat göstermesi halinde mahkeme veya İcra tetkik mercii tarafından ihtiyati haciz kararının kaldırılması düzenlenmiştir. Bu durumda, mallar üzerindeki ihtiyati haciz tamamen kalkmakta ve onun yerine gösterilen teminat ihtiyaten haczedilmiş sayılmaktadır.( Bkz. Yargıtay 11. HD. 2008/1152 E, 2008/1316 K. Sayılı ilamı ) Yargıtay 12. HD.31.05.2018 T. 9707/5600 sayılı kararında ” mahkemece ihtiyati haciz kararının kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar, şayet güncel dosya borcu daha az miktarda ise dosya borcunun tamamı kadar teminat alınması yeterli iken ihtiyati haciz konusu malların değeri tutarında teminatın karşılanması sureti ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir. Yapılan incelemede borçlu yanın mahkememiz veznesine, mahkememiz ihtiyati haciz kararında belirtilen miktarda (30.000,00 TL) teminat yatırdığı anlaşılmakla İİK’nın 266. maddesi gereğince konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. ” gerekçesi ile; Her ne kadar davacı vekili tarafından 03/03/2022 ve 04/03/2022 tarihlerinde dilekçeler verilmek suretiyle ihtiyati hacizleri kaldırma yetkisinin icra müdürlüğünde olduğu belirtilmiş ise de İİK.266’da yer alan açık hüküm gereği esas takibe geçildikten sonra yetkinin icra müdürlüğüne geçeceği, ihtiyati haczin uygulanması ile esas takibe geçilmesinin birbirinden farklı aşamalar olduğu gözetilerek davacı tarafın beyanları yerinde görülmemiştir.” gerekçesi ile; 1-Mahkememizin 2021/570 esas sayılı dosyası derdest iken 17/09/2021 tarihli ara karar ile verilen ihtiyati haciz kararı sonrası İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinde uygulanan ihtiyati hacizlerin davalı Tahir Demir açısından İİK’nın 266.maddesi gereği kaldırılmasına, 2-İhtiyaten haczedilen mallar yerine borçlu yanca yatırılan teminat haczedilmiş sayıldığından davalı … tarafından yatırılan 30.000,00 TL teminatın muhafazasına karar verilmiş, verilen ara karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf başvuru sebepleri; İhtiyati haciz kararı sonrası İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinde uygulanan ihtiyati hacizlerin davalı … açısından İİK’nın 266.maddesi gereği kaldırılmasına,” şeklinde karar alınmış ise de; İİK.da düzenlenen ”İhtiyati haczin kaldırılması” başlıklı kanuni düzenlemede (madde 266) ”Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer.'” hükümlerine yer verildiği, davalı yan hakkında İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasındaki icra takibinin derdest olduğu, yasal düzenlemede görüleceği üzere, takibe geçtikten sonra ihtiyati haczin bir teminat karşılığında kaldırılabilmesi görev ve yetkisinin icra mahkemelerine ait olduğu, zaten davalının icra dairesine yaptığı başvuru sonrasında verilen red kararında bu durumun belirtildiği, kötü niyetli ve mal kaçırmak isteyen davalı yanın ihtiyati haczin kaldırılmasına daire talebinin mahkemece kabul edilmesinin müvekkillerinin hak ve alacaklarından mahrum kalmasına sebebiyet vereceği, bu durumun ihtiyati haczin ruhuna aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde, ilk derece mahkemesince davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin; yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile önce reddine karar verildiği, davacılar vekilinin olay ile ilgili ceza mahkemesi kararını ibraz etmesi üzerine 17/09/2021 tarihli ara karar ile; “borçlu … hakkındaki talebinin teminatsız olarak kısmen kabulüne, İİK’nın 257. maddesi gereğince 30.000,00-TL alacak miktarı kadar borçlunun gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının ihtiyaten haczine” karar verildiği, davalının bu ara karara itiraz ettiği, mahkemece itirazın reddine karar verildiği, itirazın reddi üzerine davalı vekili tarafından teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılması için talepte bulunulduğu, mahkemece haciz konusu alacak miktarı kadar teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır. Mahkemenin, dosya kapsamına uygun gerekçesine ve takdirine; mahkemece tarafları mağdur etmeyecek bir biçimde ihtiyati haciz kararına esas alınan alacak miktarı kadar teminat karşılığı haczin kaldırılmış olmasına, borçlunun yatırdığı teminatın haczedilmiş sayılmasına, ihtiyati haczin kaldırılmasında mahkemenin görevli olmasına göre, istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılan 07/03/2022 günlü ara kararda, usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön tespit edilemediğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
K A R A R/ Gerekçe uyarınca, 1/İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2022 tarih ve 2021/570 esas sayılı ara kararına yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca reddine, 2/İstinaf eden davacıların ilk derece mahkemesince adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan harç ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.02/06/2022