Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/838 E. 2022/872 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/838
KARAR NO: 2022/872
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2019
NUMARASI: 2018/1087 Esas 2019/1031 Karar
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Maddi Tazminatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava açan dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün tek taraflı olarak karıştığı kaza sonucunda hayatı kaybettiğini, … plakalı otobüsün ZMM sigortacısının davalı … Sigorta AŞ olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için ayrı ayrı 100,00 TL olmak üzere toplam 900,00 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, müteakip davacılar vekili 26/10/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, başlangıçta talep olunan 900.00 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatı ile birlikte, davacı … yönünden 157.483,06 TL, … yönünden 1.173,18 TL, … yönünden 4.503,06 TL, … yönünden 10.515,34 TL, … yönünden 18.443,63 TL, … yönünden 12.893,83 TL, … yönünden 6.352,99 TL olmak üzere toplamda 211.365,09 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının temerrüt tarihi olan 20/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; -davacı … için 157.483,06 TL, 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, -davacı … için 18.443,63 TL, 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, -davacı … için 12.893,83 TL, 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, -davacı … için 10.515,34 TL, 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, -davacı … için 6.352,99 TL, 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, -davacı … için 4.503,06 TL, 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, -davacı … için 1.173,18 TL, 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, -davacı … için 100,00 TL maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı sigorta şirketinin avukatı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, istinaf başvurusunu inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi tarafından 2017/1021 esas 2018/899 karar sayılı ve 20/06/2018 tarihli kararı ile ve “dava, trafik kazası sonucunda meydana geldiği ileri sürülen ölüm olayına bağlı olarak açılmış destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir. 1-6100 Sayılı HMK.’nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. İstinaf kesinlik sınırı 01/01/2017 tarihinden itibaren 3.110,00-TL’ye çıkarılmıştır. Mahkemece davacı … için 1.173,18-TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir. Bu durumda, davacı … yönünden verilen karar davalı yönünden kesindir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca İstinaf Mahkemesi’nce de istinaf isteğinin miktar nedeniyle reddine karar verilebilir. Görülmekte olan davada, davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda bulunduğundan, kesinlik sınırı her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir. Bu nedenle; davacı … yönünden verilen karar kesin olup yasa yolu kapalı bulunduğundan, bu davacıya yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Diğer davacılar bakımından verilen kabule ilişkin kararlara yönelik istinaf isteğine gelince;davalı sigorta şirketi vekili yargılama sırasında davacıların desteği olan sürücünün ölüm nedeninin trafik kazası olup olmadığının, diğer bir ifadeyle kaza ile ölüm arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının ATK raporuyla belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Dosya arasında bulunan ve UYAP sisteminden mahkemesine gönderildiği belirlenen, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığına ait “Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına”ilişkin 14/09/2015 gün 2015/1151-2015/4002 sayılı karar ve bu karar ekindeki Ankara Adli Tıp Kurumuna ait 30/06/2015 tarihli raporda 05/02/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden destek sürücü …’in ölüm nedeninin “hipertrofik ve atherosklerotik kalp damar hastalığı” sonucunda meydana gelmiş olduğu açıklanmıştır. Bu durumda mahkemece davanın konusunu oluşturan ölüm olayının sebebi üzerinde durularak, ölümün trafik kazası sonucunda mı yoksa kalp damar hastalığı sonucunda mı gerçekleştiğinin araştırılıp değerlendirilmesi ve eğer ölüm olayının müteveffada var olan kalp damar hastalığı sonucunda gerçekleştiği kabul edilecek olursa, oluşan bu durumun Karayolları Trafik Kanununun 86.maddesinde sayılan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu sona erdiren mücbir sebep olarak kabul edilip edilmeyeceğinin değerlendirilmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken davalı yanın bu yöne ilişen savunmalarının gözetilmemesi ve değerlendirilmemesi isabetsizdir. (Emsal: Yargıtay 17.HD.’nin 2014/19088-2016/3058 Karar İlamı) Bundan ayrı davacılardan … 01/04/1999, davacılardan …’de 30/04/2000 doğumlu olup, yargılama sırasında reşit olduklarından dava ehliyeti kazanmışlardır. Bu durumda adı geçen davacıların kendisi ya da vekili aracılığıyla yargılamaları sürdürmeleri gerekir. Adı geçen bu davacıların vekil tayin ettiklerine ilişkin, vekaletnameler dosya içerisinde bulunmamaktadır. Mahkemece, dava şartına ilişkin bu eksiklik yerine getirildikten sonra yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi doğru olmamıştır” gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin 2015/540 esas, 2017/233 karar sayılı ve 20/03/2017 tarihli kararının HMK’nın 353/1-a/6 ve 353/1-a/4.maddesi hükmü gereğince kaldırılmasına, yeniden esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar gereğince ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde; trafik kazasının gerçekleşmesinde vefat edenin tam kusurlu olduğu, trafik kazası ile desteğin ölümü arasında illiyet bağının bulunmadığı, desteğin kalp rahatsızlığının aktif hale geçmesi nedeni ile vefat ettiği görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf başvuru nedenleri; ATK’nın 22/05/2019 tarihli raporunda; sürücü …’in araç kullanmakta iken kalp damar hastalığının aktif hale geçtiği, bu nedenle ölümün gerçekleştiği, meydana gelen kazanında bu sebeple meydana geldiği, kişinin ölümünün trafik kazasına bağlı meydana gelmediği yönünde hatalı görüş açıklandığı, bu rapora yönelik açıklanmasını talep ettikleri hususları da belirterek yaptıkları itirazların gözetilmediği, kalp krizinin meydana gelen kaza öncesinde mi gerçekleştiği, yoksa kazadan sonra mı gerçekleştiği hususunun açıklığa kavuşturulmadığı, ölüm saatinin kaza öncesi mi, yoksa kaza sonrası mı gerçekleştiğinin tespit edilmediği, 22/05/2019 tarihli hatalı değerlendirme yapan ve itirazlarını ve tespitini talep ettikleri hususları içermeyen rapora dayanılarak davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı, istinaf nedenleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; Eldeki dava; destekten yoksun kalma maddi tazminatına ilişkindir. İlk derece mahkemesince, desteğin trafik kazasına bağlı olarak vefat etmediği, kalp rahatsızlığı nedeniyle vefat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekili tarafından karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi ile birlikte, dairemizin daha önceki kararı ve istinaf başvuru nedenleri de göz önüne alınarak yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; dosyadaki bilgi ve belgeleri, ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, dairemizin 2017/1021 esas 2018/899 karar sayılı ve 20/06/2018 tarihli karar gereklerinin tam olarak yerine getirilmiş olmasına, oluşa ve dosya kapsamına uygun, bilimsel verilere göre hazırlandığı anlaşılan 22/05/2019 tarihli ATK raporu dayanak tutulmak suretiyle ve kişide kronik kalp damar hastalığının mevcut olduğu, araç kullanmakta iken kalp damar hastalığının aktif hale geçtiği, bu nedenle ölümün gerçekleştiği, kazanında bu sebepten oluştuğu, kişinin ölümünün trafik kazasına bağlı meydana gelmediği, bu suretle Karayolları Trafik Kanunu’nun 86.maddesinde sayılan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu sona erdiren sebebin somut olayda sübut bulduğu görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir.
K A R A R/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca esastan reddine, 2/Davacıların ihtiyari dava arkadaşı oldukları gözetilmek suretiyle, istinaf eden davacı …’den alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL maktu karar ve ilam harcının adı geçen davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, istinaf başvurusu sırasında hiç harç alınmadığı anlaşılan davacılar, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’den ayrı ayrı 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan diğer giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/06/2022