Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/825 E. 2023/512 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/825
KARAR NO: 2023/512
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2020
NUMARASI: 2015/475 Esas – 2020/1075 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin annesi müteveffa …’nun, 12.06.2014 tarihinde meydana gelen kazada, davalıların sırasıyla sürücü, malik, işleten ve trafik sigortacısı oldukları … plaka sayılı özel halk otobüsünün önce çarpıp ardından üzerinden geçerek ezmesi sonucunda hayatını kaybettiğini, kaza tespit tutanağında davalı sürücü …’nın asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkillerinin annelerinin vefatı ile desteğinden mahrum kaldıklarını, defin ve cenaze için harcamalarda bulunduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla ve davalı … şirketinin sorumluluğunun poliçe miktarı ile sınırlı olmak üzere, 1.000 TL maddi ve her bir davacı için 30.000,00-TL olmak üzere 60.000,00-TL manevi tazminatın (manevi tazminattan davalı … sorumlu olmamak üzere) kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Yargılama sırasında sunduğu 29/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi alacak talebini bilirkişi raporu ile tespit edilen mezar yeri 100,00-TL, inşaat izin belgesi gideri 80,00-TL ve tek katlı lahit mezar ücreti 1.000,00-TL olarak tespit edilen 1.180,00-TL’ye artırdıklarını bildirmiştir. Davalılar … ve … Gıda İnş. Taah. … San Ve Dış. Tic. Limited şirketi vekili cevap dilekçesi ile; kazanın yolcuların girmesinin yasak olduğu otobüslerin park ettiği garajda meydana geldiğini, müvekkili araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müteveffanın kaza tarihi itibariyle 66 yaşında olması nedeniyle davacılara maddi destek sağladığının kabul edilemeyeceğini, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; 18 yaşını dolduran davacıların destek tazminatı talep hakkının ve cenaze için yaptıkları yol vs dolaylı masrafların talep hakkının bulunmadığını, kazaya karışan aracın işleteninin müvekkili şirketin sigortalısı …limited şirketi değil … AŞ olması nedeniyle işleten değiştiğinden müvekkili şirketin sorumluluğunun da bulunmadığını, davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle ticari faiz talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … San. Ve Tic. A.Ş cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin dava konusu kazaya karışan otobüsün maliki veya işleteni olmadığını, müvekkili şirketin işlevinin İBB veya İETT’den gelen akbil ücretlerini alarak otobüs işletenlerine ödemek olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davalı … Ulaşım İnş. A.Ş.’nin kazayı yapan aracın maliki veya işleteni olmaması nedeniyle pasif husumetinin bulunmadığı, dava dilekçesinin içeriğine göre destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunulduğu, davacı vekilince maddi tazminat taleplerinin ayrıştırılmasına ilişkin dilekçede cenaze ve defin gideri talep etmiş ise de; dava dilekçesinde böyle bir talebin bulunmadığı, dava dilekçesinde usulüne uygun olarak talep edilmemiş bir tazminat türünün daha sonradan talep edilemeyeceği, ceza yargılamasında sunulan 18/06/2016 tarihli ATK kusur raporu ile mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu, müteveffanın kusursuz olduğu, davacıların, müteveffanın çocukları olup kaza tarihinde 33 yaşında olduklarını, davacı tarafça müteveffanın eylemli ve düzenli bir desteği olduğunun ispatlanamadığı, müteveffanın, davacıların annesi olduğu, davalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğu, talep edilen manevi tazminat miktarının makul olduğu kanaati ile; “1-Davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin … A.Ş. yönünden pasif husumet yokluğundan USULDEN REDDİNE, 2-Davacının maddi tazminat talebinin davalılar …,… Teks. … Ltd. Şti., … Sigorta A.Ş. yönünden REDDİNE; 3-Davacının manevi tazminat talebinin KABULÜ ile; davacı … için 30.000,00 TL davacı … için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL’nin davalılar … ve … Ltd. Şti.’den müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekilince ve davalılar … ve … Ltd. Şti. Vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; manevi tazminat istemi yönünden faiz talebinde bulunmalarına rağmen mahkemece faize ilişkin hüküm kurulmamasının hatalı olduğu hususuna ilişkindir. Davalılar … ve … Ltd. Şti. vekilinin istinaf nedenleri; kusur oranının hatalı belirlendiği, manevi tazminatın zenginleşmeye neden olmaması gerektiği, hükmedilen manevi tazminat miktarının ceza niteliğinde olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. TBK’nın 56/2. maddesinde, ağır bedensel zarara uğrayan veya ölen kişinin yakınlarının uğradıkları zararlar düzenlenmiştir. Bu gibi kimselerin, yakınlarına duygusal bağları açısından, bir yakının bedensel bütünlüğünün ihlalinde veya ölüm halinde, doğrudan doğruya kendi kişilik hakkı açısından saldırıya uğradığı ve bu nedenle manevi tazminat isteyebileceği kabul edilmiştir. Bir kimsenin cismani zarara maruz kalması veya ölümü durumunda onun (ana, baba, eşler, kardeş, nişanlı gibi) yakınlarından birinin aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhi ve asabi sağlık bütünlüğü ağır bir şekilde haleldar olmuşsa, onlar da manevi tazminat talep edebilirler. Çünkü bu durumda onların zararları ile haksız eylem arasında illiyet bağı vardır ve zararlarının niteliği itibariyle onların da ihlal edilen normun (56. maddenin) koruma alanı içinde bulunduklarının ve hukuka aykırılık bağının gerçekleştiğinin ve manevi tazminat talep edebileceklerinin kabulü gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle, dosya kapsamına alınan ve ceza yargılamasında belirlenen ve kesinleşen maddi vakıa ile uyumlu şekilde hazırlanan, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan kusur raporu arasında çelişki bulunmamasına, kazanın meydana geldiği tarih, kazanın oluş şekli, kusur durumu, ölümün kaza neticesinde karşılaşılabilecek en ağır durum olduğu, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların sosyo ekonomik durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde bulundurulduğunda mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının fazla olmadığı anlaşılmakla davalılar … ve … Taş. Teks. … Ltd. Şti. vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin HMK m. 353/1-b/1 gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri bakımından; davacılar vekilince dava dilekçesinde kaza tarihinden itibaren avans faiz isteminde bulunulmasına, kazaya karışan aracın ticari nitelikte yolcu otobüsü olması ve eylemin haksız fiil olması nedeniyle davalılar yönünden haksız fiil tarihi itibariyle alacağın muaccel olmasına göre takdir edilen manevi tazminata kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesi gerekirken mahkemece faiz istemi hakkında herhangi bir karar verilmemesi isabetli bulunmadığından davacılar vekilinin bu hususa isabet eden istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, Dairece tespit edilen hukuka aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınmak suretiyle HMK m. 353/1-b/2 gereğince manevi tazminata işletilecek faiz yönünden yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ / Gerekçe uyarınca, 1/Yukarıda başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle KABULÜNE, davalılar … ve … Ltd. Şti. vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK m. 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2/(a) İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar … ve … San Ve Dış. Tic. Limited şirketinden alınması gereken 4.098,60-TL istinaf karar harcından davalılar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 2.049,30-TL nisbi ve maktu istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 2.049,30-TL istinaf karar harcının davalılar … ve … San Ve Dış. Tic. Limited şirketinden tahsili ile hazineye irad kaydına, (b) İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafça yatırıldığı anlaşılan maktu istinaf karar harçlarının talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, 3/İstinaf eden tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerinde bırakılmasına,, 4/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5/İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/12/2020 gün ve 2015/475 Esas – 2020/1075 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere; (a) Davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin … A.Ş. yönünden pasif husumet yokluğundan USULDEN REDDİNE,(b) Davacının maddi tazminat talebinin davalılar …, … Ltd. Şti., … A.Ş. yönünden REDDİNE; (c) Davacıların manevi tazminat talebinin KABULÜ ile; davacı … için 30.000,00 TL davacı … için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL’nin kaza tarihi 12/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … Ltd. Şti.’den müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, (d) Manevi tazminat yönünden alınması gereken 4.098,60-TL harcın peşin yatırılan 208,34-TL harç ile 44,40-TL ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 3.845,86-TL karar harcının davalılar … ve … İnş. Taah. … San Ve Dış. Tic. Limited şirketinden tahsili ile hazineye irad kaydına, (e) Maddi tazminat davası yönünden davalı … A.Ş. lehine avukatlık asgari ücret tarifesine göre 1.000,00- TL vekalet ücretinin davacılardan müşterek ve müteselsilen alınarak bu davalıya verilmesine (AAÜT 3/2 md.) (f) Maddi tazminat davası yönünden davalılar … A.Ş., … ve … Ltd. Şti. lehine avukatlık asgari ücret tarifesine göre 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müşterek ve müteselsilen alınarak bu davalılara verilmesine (AAÜT 3/2 md.) (g) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70-TL başvurma harcı, (208,34-179,90) 28,44-TL peşin harç ve 44,40 TL ıslah harcı toplamı olan 100,54-TL’nin davalılar … ve … Ltd. Şti.’den müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, (h) Manevi tazminat yönünden herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı için bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, (ı) Manevi tazminat davasının reddedilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.500,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den, 4.500,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı … A.Ş.’ye verilmesine,(i) Manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davacı … için belirlenen 4.500,00-TL vekalet ücretinin ve davacı … için belirlenen 4.500,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Ltd. Şti. Alınarak davacılara verilmesine, (j) Kullanılmayan gider avansının arta kalan kısmının yatırana iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 16/03/2023