Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/78 E. 2022/195 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/78
KARAR NO: 2022/195
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2021
NUMARASI: 2014/917 ESAS 2021/654 KARAR
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi-Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 18/07/2011 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 08/01/2011 tarihinde İstanbul’dan Sivas’a gitmek üzere davalı … Ltd. Şti. firmasına ait davalı …’ün sevk ve idaresindeki otobüse bindiklerini, Ankara Sivas karayolunda davalı sürücünün dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucunda direksiyon hakimiyetini kaybederek sebebiyet verdiği kazada otobüsün devrilmesi sonucunda karı-koca olan müvekkillerinin yaralandığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 5.000,00.-TL maddi ve 5.000,00.-TL manevi tazminatın ve davalı … için 15.000,00.-TL maddi ve 15.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davaya cevap veren davalı vekili, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; -davacıların maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı …için 2.520-TL. geçici iş göremezlik tazminatının, davacı … için 449,40-TL. geçici iş göremezlik tazminatının, davalı … Sigorta A.Ş.’nden 18/07/2011 dava tarihinden, diğer davalılar …, … ve … Ltd. Şti.’den 08/01/2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketinden sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olarak sorumlu olacak şekilde) müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -davacıların manevi tazminat davasının davalılar …, … ve … Ltd. Şti.’den yönünden kısmen kabulü ile davacı … için 10.000-TL, davacı … için 2.000-TL manevi tazminatın 08/01/2011 kaza tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte, davalılar …, … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine -davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacılar vekili tarafından, hükmedilen manevi tazminatın az olduğu belirtilerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 08/01/2011 tarihinde İstanbul’dan Sivas’a gitmek üzere davalı … Tic. Ltd. Şti. firmasına ait davalı …’ün sevk ve idaresindeki otobüste yolcu olarak bulunan davacıların, davalı sürücünün dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucunda direksiyon hakimiyetini kaybederek otobüsün devrilmesine sebebiyet verdiği kazada yaralandıkları, maddi ve manevi tazminat istemiyle kazaya sebebiyet veren sürücü, malik, işleten ve otobüsün Zorunlu Trafik ve Zorunlu Koltuk Sigortacısı aleyhine bu davayı açtıkları anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, dosya içeriğine göre meydana gelen kazada davalının tam kusurlu olması, davacıların yaralanmasının niteliği, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Neticede; dosyadaki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkemesi tarafından delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, manevi tazminatın az yukarıda açıklanan ilke ve esaslara uygun taktir edilmiş olmasına ve mahkemenin taktirinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun, başlıkta yazılı ilk derece mahkemesi kararına yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-)İstinaf eden davacılardan başlangıçta alınması gereken 80,70-TL harcın her bir davacıdan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, HMK’nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.17/02/2022