Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/760 E. 2023/557 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/760
KARAR NO: 2023/557
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2021
NUMARASI: 2016/602 Esas – 2021/919 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesi ile; 24.02.2014 tarihinde davalı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken kavşaktan dönüş yaptığı sırada, virajı alamadığını ve kaldırımda duran yaya …’ya çarparak ölümüne neden olduğunu, İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/996 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkili …’ın müteveffanın annesi, müvekkili …’in ise nişanlısı olduğunu, müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00-TL maddi ve müvekkili … için 100.000,00-TL, Deniz için 50.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve … Paz. Ltd. Şirketinden kaza tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden maddi tazminat ile sınırlı olarak temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Yargılama aşamasında sunduğu 05/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; maddi tazminat taleplerini davacı … yönünden 190.695,10-TL’ye, davacı … yönünden 152.839,46-TL’ye artırdıklarını bildirmiş, davacı … için talep ettikleri maddi tazminatın 148.766,07-TL’sinin davalı sigorta şirketinden, 17/06/2015 tarihinden, bakiye 41.929,03-TL’sinin davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, davacı … için talep ettikleri maddi tazminatın 119.233,93-TL’sinin davalı sigorta şirketinden, 17/06/2015 tarihinden, bakiye 33.605,53-TL’sinin davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 20/04/2020 tarihli dilekçe ile davalı sigorta şirketinin davacıların maddi tazminat alacaklarını ödediği için davalılardan herhangi bir maddi tazminat talepleri bulunmadığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını bildirmiş, 08/07/2020 tarihli duruşmada 20/04/2020 tarihli dilekçesini tekrarla manevi tazminat talebi yönünden davalarının devam ettiğini bildirmiş, akabinde de maddi tazminat alacaklarının sigorta poliçesi dışında kalan bakiye kısım için beyanda bulunmak üzere süre talep etmiş, 09/07/2020 tarihli dilekçesi ile; 20/04/2020 tarihli dilekçe ile davalı sigorta şirketi ile anlaşmaları nedeniyle poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere maddi tazminat talebinden vazgeçtiklerini bildirdiklerini, kök ve ek rapor arasındaki farklılığın davacı …’in evlenme ihtimaline yönelik yapılan oran değişikliğinden kaynaklandığını, kök rapor doğrultusunda sundukları ıslah dilekçesinde belirtildiği üzere sigorta şirketi dışındaki davalılardan maddi tazminat taleplerinin devam ettiğini bildirmiştir. Davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; davacılar vekilince 09/07/2020 tarihli dilekçe ile sigorta şirketi tarafından ödenen bedel ile ıslah dilekçesinde artırılan bedel arasındaki fark yönünden taleplerinin devam ettiğini belirtmiş ise de 20/04/2020 tarihli dilekçede davalı sigorta şirketi tarafından zararın karşılanması nedeniyle davalılardan herhangi bir maddi tazminat taleplerinin kalmadığını beyan etmiş olduğundan davacıların zararının sigorta şirketi tarafından karşılanması nedeniyle ve davacılar vekilinin 20/04/2020 tarihli dilekçesi gözetilerek davanın maddi tazminat yönünden konusuz kaldığı, bu nedenle davacı tarafın bakiye tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği, her ne kadar diğer davalılar vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmiş olsa da söz konusu hesaplanan zarardan araç maliki ve sürücüsü olan davalıların sorumlu oldukları, sigorta şirketinin ödeme yapması sonucu davanın konusuz kaldığı, ayrıca davacı … yönünden yapılan indirim sonucu tazminat miktarlarının değiştiği, söz konusu indirimin takdire bağlı olduğu, bu nedenle davalılar … ve … Ltd Şti lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığı, davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, dava konusu olayda eylemin meydana geldiği tarih, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirildiğinde manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesi ile; “Davanın KISMEN KABULÜNE, 1-Maddi tazminat yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle davacı tarafın bakiye tazminat talebinin reddine, 2-Davacı … yönünden 5.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … yönünden 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24/02/2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, bakiye talebin reddine, 3-a)Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 2.049,30 TL harçtan davacılar tarafından fazla yatırılan 546,48 TL peşin harç ve 5.771,90 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 6.318,38 TL harçtan karşılandığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, b)Manevi tazminat yönünden davacılar tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 2.049,30 harcı olmak üzere toplam 2.077,00 TL ‘nin davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti’den tahsili ile davacılara ödenmesine, c)Maddi tazminat yönünden alınması gerekli harç yönünden, ıslah dilekçesi ile yatırılan ve manevi tazminat talebi yönünden gerekli harcın bakiyesi harçtan karşılandığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, “karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ve davalılar … ve …şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ilk derece mahkemesince davalılar … ve …şirketi vekili adına nisbi istinaf karar harcı yatırmak üzere 7 günlük kesin süre verildiğine dair muhtıra tebliğ edilmiş, muhtıraya rağmen davalılar vekilince nisbi istinaf karar harcının yatırılmaması üzerine 21/02/2022 tarihli karar ile davalıların istinaf talebinin reddine karar verilmiş, ek karara karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; davalı sigorta şirketi tarafından ödenen bedel yönünden davanın konusuz kaldığı, ancak bakiye tazminat taleplerinin devam ettiği ve kabulü gerektiği, hükmedilen manevi tazminatların düşük olduğu hususlarına ilişkindir.Davalılar … ve …şirketi vekilinin gerekçeli karara karşı istinaf nedenleri; davacı tarafça 10.000,00-TL maddi tazminat talebinde bulunulduğu, 13/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat miktarının 340.525,56-TL artırıldığı, bilirkişi kök raporu ile tespit edilen tazminat miktarının 343.534,56-TL olduğu, rapora karşı itirazları üzerine davacı … yönünden evlenme ihtimali oranının yükseltildiği ve tazminat miktarının ek rapor ile 288.966,63-TL olarak belirlendiği, davacı tarafça davalı sigortalı 268.000,00-TL üzerinden anlaşmaya varıldığı, davacının ıslah ettiği 343.354,56-TL ile ek rapor ile tespit edilen 288.966,63-TL arasında kalan tazminat istemi bakımından davacı tarafın haksız olduğu ve bu miktar üzerinden lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği, davalı … lehine maddi tazminat koşullarının oluşmadığı, destek ilişkisinin ispatlanamadığı, takdir edilen maddi tazminat ve manevi tazminat miktarlarının fazla olduğu hususlarına ilişkindir. Davalılar … ve …şirketi vekilinin istinaf talebinin reddine ilişkin ek karara karşı istinaf nedenleri; HMK’nın 344.maddesinde bir haftalık süre verilmesi gerektiği düzenlenmiş olmasına rağmen mahkemece nisbi istinaf harcı eksikliğinin tamamlanması için 7 günlük süre verildiğini ihtar eden muhtıranın usule uygun olmadığı, istinaf konu ettikleri maddi tazminat talebi bakımından ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan harç bulunmamasına rağmen manevi tazminat için hükmedilen harç üzerinden muhtıra gönderilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. (1) Davalılar … ve …şirketi vekilinin ek karara yönelik istinaf nedenlerinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 344. Maddesinde “(1) İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; davalılar … ve …şirketi vekilince gerekçeli karara karşı istinaf talebinde bulunulduğu, sadece istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile maktu istinaf karar harcının yatırıldığının anlaşılması üzerine mahkemece eksik nisbi harcın yatırılması için muhtıra düzenlendiği, ancak düzenlenen muhtırada eksik nisbi harcın yatırılması için bir haftalık kesin süre yerine HMK m. 344’e aykırı olarak 7 günlük kesin süre verildiği gibi, davalı tarafça davacılar yönünden kurulan maddi tazminat hükmü ile davalı … yönünden kurulan manevi tazminat hükmüne karşı istinaf talebinde bulunulduğu ve mahkemenin gerekçeli kararında maddi tazminat yönünden hükmedilen karar harcı olmadığı, bu nedenle yatırılan maktu istinaf karar harcının yeterli olduğu, ayrıca davalı … yönünden hükmedilen manevi tazminat miktarının 5.000,00-TL olduğu, buna göre alınması gereken nisbi istinaf karar harcının ise; 85,39-TL olmasına rağmen 2.018,14-TL harç yatırılmasının ihtar edilmesi de usule aykırı olmakla davalılar … ve …şirketi vekilinin ek karara yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin 21/02/2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına ve gerekçeli karara yönelik istinaf nedenlerinin incelenmesine geçilmesine karar vermek gerekmiştir.(2) Taraf vekillerinin maddi tazminata yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde;Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacı vekilince 05/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerinin; davacı … yönünden 190.695,10-TL’ye çıkartıldığı ve artırılan miktarın 148.766,07-TL’sinin davalı sigorta şirketinden, bakiye 41.929,03-TL’sinin davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti’den tahsilinin, davacı … yönünden 152.839,46-TL’ye çıkartılarak, artırılan kısmın 119.233,93-TL’sinin davalı sigorta şirketinden, bakiye 33.605,53-TL’sinin davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti’den tahsilinin talep edildiği, 20/04/2020 tarihli dilekçesi ile davalı sigorta şirketi yönünden maddi tazminat alacaklarının karşılanması nedeniyle davalılardan maddi tazminat taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği, davacılar vekili ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan sulh protokolüne göre davalı sigorta şirketi tarafından davacılar yönünden herhangi bir belirleme yapılmaksızın poliçe limitinin tamamının ödediği, Her ne kadar ilk derece mahkemesince 20/04/2020 tarihli dilekçe ile davacılar vekilince bakiye tazminat yönünden maddi tazminat talebinden vazgeçildiğinden bahisle bakiye tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de; söz konusu dilekçedeki beyanın açık olmaması nedeniyle feragat olarak değerlendirilemeyeceği gibi davadan vazgeçme beyanının da davalı tarafın kabulüne bağlı olduğu göz önünde bulundurulduğunda mahkemece dilekçenin açıklattırılması gerektiği ve davacı vekilince sunulan 09/07/2020 tarihli dilekçe ile davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti yönünden bakiye tazminat taleplerinin devam ettiğinin beyan edildiği anlaşılmıştır. Bu hali ile, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, dinlenen tanık beyanlarına göre trafik kazası neticesinde vefat eden …’nın davacı … ile nişanlı olmalarının yanı sıra yaklaşık 9 yıldır gayri resmi evlilik şeklinde birlikte yaşadıkları gözetildiğinde müteveffa … ile davacı … arasında desteklik ilişkisinin bulunduğu ve ölümü ile davacı …’in destekten yoksun kaldığı, davacı … yönünden mahkemenin kabulünün aksine yeniden evlenme ihtimali indirimini takdiri indirim olmadığı, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamalarında dikkat edilmesi gereken hususlardan olduğu, dosya kapsamına alınan 31/01/2020 tarihli ek raporda davacı … için belirlenen %91 oranındaki yeniden evlenme indiriminin hiç bir dayanağı bulunmadığı dolayısıyla fazla olduğu (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 25/05/2015 günlü 2013/20061 E – 2015/7597 K sayılı ilamı ) anlaşılmakla, denetime ve hüküm vermeye elverişli 02/07/2018 tarihli aktüer … tarafından düzenlenen kök rapora göre davacıların bakiye tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetli olmadığından davacılar vekilinin bakiye maddi tazminat yönünden yerinde görülen istinaf talebinin kabulüne, davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti vekilinin davacı … yönünden maddi tazminatın esasına ve reddedilen maddi tazminatlara yönelik vekalet ücretine ilişkin yerinde görülmeyen istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. (3) Taraf vekillerinin manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Davacı tarafça her iki davacı yönünden takdir edilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu, davalı tarafça davacı … yönünden takdir edilen manevi tazminatın fazla olduğu hususu istinaf nedeni olarak ileri sürülmüştür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana geldiği tarih, tarafların kusur durumu (desteğin kusursuz olması) ölümün karşılaşılacak en ağır sonuç olması, davacıların destek ile olan yakınlıkları, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminatların az olduğu anlaşılmakla davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin yerinde görülen istinaf nedenlerinin kabulü, davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti vekilinin açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen davacı … lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. Bununla birlikte Dairece tespit edilen eksiklikler yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklara riayet edilmek suretiyle HMK m. 353/1-b/2 gereğince yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Yukarıda başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE, davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti vekilinin istinaf başvurusunun HMK m. 353/1-b/1 gereğince ESASTAN REDDİNE, 2/(a) İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde yatırana İADESİNE, (b) İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti’den maddi tazminat yönünden alınması gereken 179,90-TL ile davacı … lehine takdir edilen manevi tazminat yönünden alınması gereken 341,55-TL istinaf karar ve ilam harcının davalılar tarafından peşin yatırılan (80,70+2.018,14) 2.098,84-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 1.577,39-TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde yatırana İADESİNE, 3/İstinaf edenler tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerinde bırakılmasına, 4/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5/İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/12/2021 gün ve 2016/602 Esas – 2021/919 Karar sayılı kararının HMK. m. 353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere; (a) Davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davanın konusu kalmadığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, (b) Davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti aleyhine açılan maddi tazminat davasının KABULÜ ile, Davacı … için 33.605,33-TL, davacı … için 41.929,03-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 24/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti’den tahsili ile davacılara ödenmesine, (c) Davacılar tarafından açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, Davacı … için 35.000,00-TL, davacı … için 17.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi 24/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti’den tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, (d) Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre kabul edilen maddi tazminat yönünden belirlenen 12.085,50-TL ve kabul edilen manevi tazminat yönünden 9.200,00-TL vekalet ücretlerinin davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti’den tahsili ile davacılara ödenmesine, (e) Davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara ödenmesine, (f) Alınması gereken 8.711,87-TL harçtan peşin yatırılan 546,48-TL harç ile 5.771,90-TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 2.393,49-TL karar ve ilam harcının davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti’den tahsili ile Hazineye irad kaydına, (g) Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 27,70-TL başvurma harcı, 546,48-TL peşin karar harcı, 5.771,90-TL ıslah harcının davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti’den tahsili ile davacılara ödenmesine, (h) Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 2.400,00- TL bilirkişi ücreti ile 471,00-TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 2.871,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 1.623,48-TL’sinin davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti’den tahsili ile davacılara ödenmesine, bakiye kısmın davacı yan üzerinde bırakılmasına, (ı) Davalılar davalılar … ve … Paz. Ltd. Şti tarafından yapılan 130,00-TL tebligat ve posta giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 56,49-TL’sinin davacılardan tahsili ile davalılara ödenmesine, (i) Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 30/03/2023