Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/731
KARAR NO: 2022/888
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2022
NUMARASI: 2021/206 Esas – 2022/63 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı otobüste 04/10/2020 tarihinde yolculuk etmekte olan ve vekil edenlerinin miras bırakanı bulunan oğulları …’nin, aracın … Dinlenme Tesislerinde verdiği mola sonrasında unutularak hareket etmesi nedeniyle otobüsün arkasından koşarken dava dışı başka araçların çarpması neticesinde hayatını kaybettiğini, bu nedenle poliçe kapsamında ödenmesi gereken 175.000,0-TL’nin davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alınmaması üzerine, davalı sigorta şirketi aleyhine 15/12/2020 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu takibin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek, haksız itirazın iptali ile birlikte takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiş; dava dilekçesinde ayrıca davalı sigorta şirketinin icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiş ve davalı sigorta şirketi ile gidilen arabuluculuk görüşmelerine ilişkin 18/03/2021 günlü arabuluculuk son tutanağını dava dilekçesi ekinde ibraz etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; görülmekte olan davanın arabuluculuk dava şartı yerine getirilmeden açılması nedeniyle reddine karar verilmesini istediklerini, ayrıca davacıların miras bırakanının sigortalı araçta yolculuk yaptığı ileri sürülmüş ise de, müteveffanın araçta yolcu olduğuna dair bilet veya yolcu listesinin mevcut olmadığını, dolayısıyla ölüm olayı ile sigortalı araç arasında illiyet bağı bulunmadığını, kaldı ki poliçe genel şartlarına göre kazanın meydana gelmesinde yolcunun kusuru varsa ödenecek tazminattan indirim yapılabileceğini, bu nedenle davacı tarafın iddialarını kanıtlaması gerektiğini beyanla davaya karşı koymuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; ” Dava konusu olayda davacılar desteği müşterek çocuğun, davalı tarafından Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ile sigorta teminatı altına alınan araçta yolcu olarak seyahat ettiği mola sonrasında otobüsün hareket etmesi nedeniyle müteveffanın otobüsün arkasından koşması nedeniyle meydana gelen kazada hayatını kaybettiği, anlaşılmıştır. Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesinde, sigorta teminatının taşımacılık hizmetinin başlangıcından bitimine kadar geçen seyahat süresi içinde, maruz kalacakları her türlü kazadan teminat şartları çerçevesinde sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Tüm bu açıklamalar gereğince; Dava konusu olayda davacıların desteği müşterek çocuğun davalı tarafından ” Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Poliçesi ” ile sigorta teminatına alınan araçta yolcu olarak bulunduğu mola yerinde meydana gelen kazada hayatını kaybettiği davalı sigorta şirketinin Zorunlu Koltuk Feardi Kaza Sigortası Genel Şartlarının 1. Maddesi gereği sorumlu olduğu sigorta poliçesinde yazılı tutarın tamamını davacılara ödemekle zorunda olduğu,” benimsenmek suretiyle; -DAVANIN KABULÜ İLE; -İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki davalı borçlu tarafından yapılan itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptaline, takibin devamına, -Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; alacak likit olduğu halde talep gereği icra inkar tazminatına hükmedilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine yöneliktir. İstinaf edenlerin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesine dayanılarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11/07/2019 gün ve 2019/3220E., 2019/7933 K.sayılı ilamında da işaret edildiği üzere; Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası tür itibariyle can sigortası türü olup, rizikonun gerçekleşmesi ile sigortalı ölmüş ise poliçede ölüm halinde ödenecek sigorta bedeli gösterilmiş bulunduğundan ve sigortanın bu bölümü bir meblağ sigortası niteliğinde olduğundan, gerçek zarar hesaplamasına girişilmeksizin bu miktarın aynen ödenmesi gerekmektedir. Bu tip sigortalarda sigorta bedeli maktu olup yargılama yapmayı gerektirmediğinden, alacağın likit bir alacak niteliğinde bulunması nedeniyle itirazın iptali davası olarak açıldığı taktirde, talep halinde ve sair şartlar oluştuğunda davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün ise de; Somut olayda, davalı taraf eldeki davada, davacıların miras bırakanının (…) otobüs yolcusu olduğunu gösterir bilgi ve belge olmadığını gibi ölümün poliçe teminatı kapsamında bulunup bulunmadığının davacı tarafın kanıtlaması gerektiğini ileri sürmüş ve ayrıca poliçe genel şartlarına göre (B.3.son cümle) yolcunun kusurlu olması halinde, bu durumun tazminattan indirim nedeni olduğunu savunmuş, mahkemece de bu savunmalara değer verilerek kazanın nasıl meydana geldiği ve böyle bir kazanın oluşumunda maktul …’nin kusurlu olup olmadığı yolunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve 13/01/2022 günlü bilirkişi raporunda; kazanın araç dışında meydana geldiği ve kazanın oluşumunda müteveffa …’nin de kusuru bulunduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür. Bu durumda, müteveffanın sigortalı araçta yolcu olup olmadığı diğer bir ifade ile davacıların talebin dayanağını oluşturan sigorta poliçesinin koruması altında bulunup bulunmadıkları hususu yanında, kazanın meydana geliş şekli itibariyle oluşan rizikonun poliçenin teminatı kapsamında sayılıp sayılamayacağı, yani maktul …’nin kazanın oluşumuna etkili eylemlerinin, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu ortadan kaldıracak nitelik taşıyıp taşımadığı ve ayrıca ölenin kusurunun varlığı halinde bu kusur durumunun poliçe genel şartlarına göre, alacağın miktarının belirlenmesinde gözetilip gözetilemeyeceğine ilişkin uyuşmazlık ve belirsizliklerin giderilmesi, yargılama yapılmasına gerektirdiği açıktır. Hal böyle olunca talep edilen alacak likit olmadığından, ilk derece mahkemesince davacı tarafın, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde istinaf edenin sıfatı ve istinaf nedenlerine göre usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR/Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılardan alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.nun 361. maddesi gereğince, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/06/2022