Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/710 E. 2022/707 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/710
KARAR NO: 2022/707
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2021
NUMARASI: 2020/742 Esas – 2021/938 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen 096/09/2012 günlü çift taraflı trafik kazasında ZMM sigortası bulunmayan … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan vekil edeninin yaralandığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına karşılık olmak üzere 1.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden işletilecek faiziyle birlikte davalı …ndan tahsiline karar verilmesini istemiş, 19/09/2017 günlü bedel arttırım dilekçesi ile de 1.708,55-TL’si geçici iş göremezlik, 9.191,08-TL’si de kalıcı iş göremezlik zararına karşılık olmak üzere toplam istek miktarını 10.897,46-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı … vekili cevabında özetle; zaman aşımı definde bulunarak, davacının yolcu olarak seyahat ettiği aracın motorlu bisiklet olduğunu, motorlu bisikletlerin ZMM sigortası yaptırması zorunlu olmadığından vekil edeni kurumun sorumluluğu yoluna gidilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; dava dışı … plaka sayılı otomobil ile … plaka sayılı motosikletin çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında motosiklette yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak %5 oranında çalışma gücü kaybına uğradığını, iyileşme süresinin 9 ay bulunduğu, kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsünün %75 oranında, … plaka sayılı motosiklet sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğu benimsenmek suretiyle, kusur oranları gözetilerek düzenlendiği anlaşılan 18/09/2017 günlü aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda; “İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın Kabulü ile 1.708,55-Tl geçici işgörmezlik, 9.188,91-TL daimi iş görmezlik olmak üzere toplam 10.897,46-Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda verilen 10/12/2020 gün ve 2018/2571 E., 2020/3913 K.sayılı ilamla; ” Davaya konu kazada yaralanan ve işgücü kaybına uğrayan davacının kaza tarihi itibariyle 19 yaşında olduğu ve dolayısıyla da askerlik çağında bulunduğu ve kaza sonucunda uğradığı maluliyet oranının da %5.1 olduğu görülmektedir. Davalı … vekili hükme esas alınan ve davacının askerlikte geçecek süresini de kapsar biçimde bakiye ömür süresinin tamamı için tazminat hesaplaması yapıldığı anlaşılan aktüer bilirkişi raporuna karşı sunduğu 11/10/2017 günlü itiraz dilekçesinde açıkça, davacının askerlikte geçecek süresini de kapsar biçimde tazminat hesaplaması yapılmasının hatalı olduğunu ileri sürmüş ve bu konuda bilirkişinden ek rapor alınmasını istemiştir. Mahkemece; bu istek üzerinde durulmadan, davacının kazadaki yaralanmasından kaynaklanan %5,1 oranındaki maluliyetinin askerliğe engel teşkil edip etmeyeceği konusunda herhangi bir inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmadan, karar verilmiş olması isabetsizdir. Açıklanan bu durum karşısında mahkemece; davacının kazadan kaynaklanan maluliyetinin derecesi ve niteliğine göre, askerliğe engel teşkil edip etmeyeceğinin (maluliyet raporu eklenerek yazılacak yazı ile) ilgili askerlik şubesinden sorulması; oluşan maluliyetin askerliğe engel teşkil etmediğinin saptanması halinde de askerlikte geçireceği sürede gelir elde edemeyecek olan davacı için askerlik süresi dahil edilmeden yeni bir hesaplama yapılarak ondan sonra davacının uğradığı gerçek zarar kapsamının belirlenmesi gerekirken ( Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 14/01/2019 gün ve 2016/3946-2019/8 sayılı emsal içtihadı); tüm bunların yapılmamış olması hali HMK.m. 353/1-a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından,” denilmek suretiyle davalı vekilinin bu yönü amaçlayan istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf yasa yoluna başvuran davalı … yararına kaldırıldığı görülmüştür. Dairemizce verilen bu karardan sonra ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada; kararda işaret edilen hususlar bakımından gerekli araştırmaların yapıldığı, konuya ilişkin olarak önceki raporu düzenleyen aktüer bilirkişiden rapor temini yoluna gidildiği ve aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 03/11/2021 günlü raporda; asgari ücretteki değişiklikler ile Yargıtay Özel Dairesinin bakiye yaşam süresi bakımından TRH – 2010 Yaşam Tablosunun uygulanması gerektiğine ilişkin içtihatları değerlendirilerek ve davacının askerlikte geçirdiği sürece gelir elde edemeyeceği varsayımından hareketle fiili askerlik süresi tenzili yapılarak, davacının talep edebileceği kalıcı iş göremezlik tazminatının yeniden hesaplanmasından sonra, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan bedel artırım dilekçesi ile birlikte sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin taleplerini 9.188,91-TL’den 11.025,79-TL’ye çıkarttıkları açıklanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; -Davanın Kabulüne, -Davacının geçici iş göremezlik zararı için 1.708,55-TL ve sürekli iş göremezlik zararı için 11.025,79-TL olmak üzere toplam 12.734,34-TL maddi tazminatın 07/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Kaldırma gönderme kararından sonra mahkemece verilen bu karara karşı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; olayda hatır taşıması olduğu ve davacının kaza anında kask ve koruyucu ekipman kullanmadığı belirgin bulunduğu halde, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca kaza anında davacının 18 yaşında olduğu gözetilerek, kazanç getiren bir işte çalışıp çalışmadığı belirlenmeksizin geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığı ve ilk derece mahkemesince verilen önceki karara sadece vekil edeni kurum tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu halde, istinaf kararından sonra yapılan yargılama sonucu davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hak gözetilmeksizin ilk karardan daha yüksek bir tazminata hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir. İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; trafik kazası sonucuna meydana gelen bedensel zarara dayanılarak açılmış maddi tazminat isteğine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle kaza tarihinde 19 yaşında olan ve ceza yargılamasına ilişkin dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; ortaokul mezunu işçi/serbest çalışan olarak hayatını kazandığı belirlenen davacı için gelirin asgari ücret düzeyinde olduğu varsayımı ile düzenlendiği anlaşılan bilirkişi raporu doğrultusunda geçici iş göremezlik dönem zararına hükmedilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davalı … vekilinin bu yönü amaçlayan istinaf itirazının reddi gerekmiştir. 2-Her ne kadar yapılan yargılama sırasında davalı tarafça, kaza anında davacının kas takmaması ve diğer korucu ekipmanları kullanmaması nedeniyle müterafik kusurlu sayılması gerektiği ve olayda hatır taşıması bulunması nedeniyle belirlenecek tazminatlardan müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması suretiyle hüküm tesis edilmesi istenilmiş ise de, davacının yaralanmasının niteliği (sol ayak bileği kırığı) dikkate alındığında kaza anında kask takıp takmadığının bir öneminin bulunmaması ve diğer koruyucu ekipmanların kullanılması bakımından da yasal herhangi bir zorunluluk olmaması nedeniyle, müterafik kusur indirimi yapılmaksızın karar verilmiş olmasında bir yanılgı mevcut olmadığı gibi dosya kapsamından davacı ile …nın sorumluluğuna gidilmesine neden olan motosiklet sürücüsünün arkadaş oldukları ve bir düğünden döndükleri anlaşılmakta ise de, tarafların arkadaş olmaları tek başına indirim nedeni değildir. Hatır taşımasından bahsedilebilmesi için taşımanın bir bedel karşılığında olmaması ve mağdur lehine yapıldığının belirlenmesi gerekir. Somut olayda taşımanın bir bedel karşılığında olmadığı ve taşımanın davacı yararına yapıldığı hususu davalı tarafça usulüne uygun şekilde kanıtlanamadığına, iddianın soyut nitelikte olduğunun anlaşılmasına göre, mahkemece hatır taşıması indirimi yapılmaksızın karar verilmiş olmasında da isabetsizlik bulunmadığından, … vekilinin müterafik kusur ve hatır taşınması indirimi gerektiğine ilişkin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. 3-Ne var ki görülmekte olan davada, ilk derece mahkemesince , davanın kabulü ile 1.708,55-TL geçici iş göremezlik, 9.188,91-TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 10.897,46-TL’nin dava tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine ilişkin 11/07/2018 günlü karara karşı davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmamış olup, 11/07/2018 günlü bu karar davalı …nın istinaf başvurusu nedeniyle sadece istinaf yasa yoluna başvuran lehine HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamında kaldırılmıştır. Kaldırma gönderme kararından sonra TRH 2010 Yaşam Tablosu ile prograsif rant yöntemine uygun, karara en yakın tarihteki yasal asgari ücretlerin baz alınması ve davacının askerlikte geçirdiği sürenin tenzili suretiyle düzenlendiği anlaşılan 03/11/2021 günlü aktüer bilirkişi raporunda; davacının talep edebileceği kalıcı iş göremezlik zararının 11.025,79-TL olması gerektiğine ilişkin belirlemede bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, kaldırma kararına konu ilk hükme davacı tarafça itiraz edilmediğinden, bu ilk hükümle belirlenen kalıcı iş göremezlik tazminatına ilişkin miktar davalı taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturacağı dikkate alınmalıdır. Hal böyle olunca, açıklanan şekilde oluşan usulü kazanılmış hakkı ortadan kaldıracak nitelikte yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamıştır. (Bknz. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 10/01/2022 gün ve 2021/15062 E., 2022/12 K.sayılı içtihadı) Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı … vekilinin açıklanan bu hususa ilişkin istinaf itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan hususlar nedeniyle taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklar ile reddedilen istinaf itirazları ve harcın da kamu düzeninden olduğu gözetilerek, sadece yanılgılı olduğu sonucuna varılan hususun düzeltilmesi süretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Yukarıda başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun, yukarıda (3) sayılı bentte açıklanan nedenle KABULÜNE, öteki istinaf itirazlarının ise yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf harçlarının talep halinde kendisine İADESİNE, 3-İstinaf eden tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/12/2021 gün ve 2020/742 E. – 2021/938 K. sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 5/1-Davanın Kabulüne, Davacının geçici iş göremezlik zararı için 1.708,55-TL ve sürekli iş göremezlik zararı için 9.188,91-TL olmak üzere toplam 10.897,46-TL maddi tazminatın 07/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5/2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 744,41-TL karar ve ilam harcından, peşin olarak alındığı anlaşılan 27,70-TL ve 34,00-TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye 682,70-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 5/3-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvurma harcı, 27,70-TL peşin harç, 4,10-TL vekalet harcı, 34,00-TL ıslah harcı, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 306,30-TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 1.299,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5/4-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5/5-Yatırılan gider avanslarından arta kalanın ilgilisine İADESİNE, HMK.m.353/1-b/2 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 18/05/2022
-MUHALEFET ŞERHİ- Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda BK.nın 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. O halde davalı tarafça davacının motosiklette hatır için taşındığının ileri sürülmesi nedeniyle Mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, davacı yolcu ile sürücü arasındaki ilişkinin ne olduğu, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması gerekmektedir.(Bknz. Yargıtay 17 HD, 27.04.2017 tarih, 2014/23314 E., 2017/4696 K.) Somut olayda; taraf beyanları ve tüm dosya kapsamına göre davacı, dava dışı arkadaşı …’in sevk ve idaresindeki motorsiklet ile yolcu konumunda ve düğünden dönüş yolunda seyahat ederken kaza meydana gelmiş olup, davalı … vekili somut olayda hatır taşıması olduğu yönünde savunmada bulunmuştur. Bu nedenlerle; davacının sigortalı araçta herhangi bir menfaat karşılığı taşınmadığı, hatır için taşındığı anlaşıldığından yerel mahkemece davacı için hesaplanan tazminattan; Yargıtay 17. HD’nin yerleşmiş uygulamaları ile de benimsenen, somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun olan %20 oranında indirim yapılması gerekirken, yerel mahkemece bu savunma üzerinden durulmadan yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği, Açıklanan tüm bu nedenlerle, yerel mahkeme kararının HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince bu hususta da kaldırılıp tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle, sayın çoğunluğun görüşüne bu yönü ile katılmıyorum.18.05.2022