Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/599 E. 2022/798 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/599
KARAR NO: 2022/798
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/02/2022
NUMARASI: 2021/72 Esas 2022/62 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05.08.2015 tarihinde müvekkili …’nın … plakalı motosikleti ile seyir halindeyken davalıya trafik sigortalı … plakalı ticari taksi ile çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazası sonucunda yaralandığını, trafik kazası tespit tutanağında davalıya ait sigortalı araç sürücüsünün hatalı olduğunu kabul ettiğini, tam kusurlu olduğunu ileri sürerek müvekkilinin uğradığı daimi maluliyet tazminatı, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ile bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatlarının karşılığı olmak üzere şimdilik 5.000,00-TL maddi tazminatın poliçedeki limitle sınırlı olmak üzere, kazanın davalı sigorta şirketine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonra başlamak üzere işleyecek ticari avans faizi ile birlikte karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 26/04/2018 havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 73.850,88-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkili şirket nezdinde … numaralı Karayolları Trafik Kanunun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin Karayolları Trafik Kanunun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti (Sakatlanma ve Ölüm Kişi Başına – 290.000,00 TL) ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”… ..İstinaf Mahkemesinin kaldırma kararında malûlivet oranın tespiti dışındaki diğer tüm hususlar kaldırma kararı kapsamı dışında bırakıldığı: kaldırma kararı sonrasında alınan malûliyet raporunda tespit edilen malûliyet oranı hükme esas alınan rapordaki malûliyet oranıyla aynı ve %4,1 olduğuna göre ve davacı tarafından kaldırılan karar istinaf edilmediğine göre taraflar yönünden usulü kazanılmış hakların dikkate alınması durumunda; hükme esas alınan tutarlara itibar edilmesi gerektiği hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulduğu”, gerekçesiyle, Davanın KISMEN KABULÜ ile 73.449,45-TL sürekli, 5.301,43-TL geçici iş görmezlik tazminatının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Bakıcı gideri ve tedavi gideri taleplerinin feragat nedeniyle reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki uzlaşma geçerli olup uzlaşma neticesinde KYOK kararı verildiğini, bu nedenle davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, karar içeriğinde uzlaşmanın edimsiz olarak yapıldığından bahsedildiğini, ancak uzlaşma tutanakları içeriğinde tarafların süphelinin mağdur ile ilgilenmesi ve 5 yetim çocuğu giydirmesi taahhhüt ederek uzlaştıklarını, bu nedenle uzlaşmanın edimsiz olmadığını, geçerli olduğunu, bu nedenle dava açılamayacağını, haksız davanın reddi gerektiğini, davacının maluliyetinin belirlenmesi gerektiğini, davalının maluliyeti oluşmadığı halde melekte kazanma gücü yönetmeliği esas alınarak belirlenen maluliyet oranına göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, kaza tarihinde geçerli yönetmelik Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık Kurulu Hakkında Yönetmelik olduğunu, maluliyet tespitinin buma göre yapılması gerektiğini, aktüer raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faize göre hesaplanması gerekirken progresif rant sistemi üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlıu olmadığını, tedavi gideri kapsamında olup SGK’nın sorumlu olmadığını, davacı motor sürücüsü olduğundan koruyucu ekipman takıp takmama, alkol, ehliyet hususları incelenerek özel hususun tespiti halinde tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, , avans faizine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Öncelikle dosya kapsamına göre, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosunun … numaralı soruşturma dosyasında yer alan uzlaştırma raporu uyarınca şüpheli …’ün müşteki … ile ilgilenmesi ve 5 yetim çocuğu giydireceği sözü vermesi üzerine uzlaşmalarının sağlandığı, tarafların uzlaşmayı kabul ettiğine dair beyanları üzerine davacı ile dava dışı sürücü …’ün 17/09/2015 tarihi itibariyle uzlaştıkları ve durumun uzlaştırmacı huzurunda düzenlenen tutanak ile imza altına alınarak soruşturma dosyasının uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ancak uzlaşma tutanağında mağdur tarafça tazminat hakkından vazgeçildiğine dair bir beyan ve ibare bulunmadığı gibi, davacı tarafça ilk celsede davalı taraftan herhangi bir para alınmadığı beyan edilmiş olmakla, davaya konu kazaya ilişkin olarak CMK 253. madde anlamında bir uzlaşmadan bahsedilemeyeceğini kabul etmek gerekir. Mahkemece 06/11/2018 tarih 2016/383 esas 2018/1137 karar sayılı kararı ile;”Davanın KISMEN KABULÜ ile 73.449,45-TL sürekli, 5.301,43-TL geçici iş görmezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine”,” karar verildiği, söz konusu karara karşı davalı sigorta şirketi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 6/12/2019 tarih 2019/480 esas 2019/4204 karar sayılı ilamı ile ilamı ile ” Somut olayda her ne kadar İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulundan davacının maluliyetine ilişkin rapor alınmış ise de, raporda maluliyet hesabında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınmış olup, poliçe başlangıç tarihi 20/04/2015 olup, bu tarih itibariyle maluliyete ilişkin alınacak raporların Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerektiğinden, maluliyet raporu bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda, kaza tarihinde yürürlükte olan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği”ne uygun rapor alınarak sonucuna göre davalı (karşı taraf) lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilerek) karar verilmesi gerektiği” belirtilerek davalı tarafın istinaf itirazının kabulü ile kararın HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verildiği; Mahkemece dairemizin kaldırma kararı uyarınca maluliyet tespit işlemleri yönetmeliğine göre bilirkişi heyetinden rapor alınması için dosyanın ATK’ye gönderildiği ve akabinde yerel mahkemece 15/09/2020 tarih 2020/20 esas 2020/459 karar sayılı karar ile ”…İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesinin 27/05/2020 tarih 6876 karar sayılı maluliyet raporunda; 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe (Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği) göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 14.08.2017 tarih 17620 nolu kararına eklenecek ve değiştirilecek husus bulunmadığı” kanaatinin bildirilmesi üzerine öncesinde Adli Tıp Kurumu, 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nnca Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği hükümlerime göre hazırlanan 14/08/2017 tarihli rapordaki davacının %4.1(yüzdedörtnoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği yönündeki görüşe göre karar verildiği ” gerekçesi ile, Davanın KISMEN KABULÜ ile 73.449,45-TL sürekli, 5.301,43-TL geçici iş görmezlik tazminatının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, bu kararın da davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine bu kez, Dairemizin 20/01/2021 tarih 2020/2077 esas 2021/69 karar sayılı ilamı ile;”Mahkemece yargılama sırasında alınan ATK Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunun 27/05/2020 tarihli raporunda;” 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe (Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği) göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği” belirtilmiş ise de; yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca davacının meslekte kazanma gücü kayıp oranın değil, maluliyet oranının maluliyet tespit işlemleri yönetmeliği uyarınca tespiti gerektiği, bu yönde ATK ihtisas dairesi veya Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı bulunan üniversitelerden alınacak maluliyet oranını belirleyen bilirkişi raporu ile davacının maluliyet oranının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verildiği; Kaldırma kararı doğrultusunda yerel mahkemece yargılamaya devam edilerek, yerel mahkemece dosyanın yeniden ATK’ya gönderilidği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından sunulan …numaralı maluliyet raporunda yine aynı kanaatin bildirilmesi üzerine yerel mahkemece, 01.02.2022 tarih ve 2021/72 Esas, 2022/62 Karar sayılı karar ile yukarıda yazılı gerekçe ile istinafa konu kararın verildiği, karara karşı yine davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Her nekadar Dairemizin her iki kaldırma kararında davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçe tanzim tarihinin 20/04/2015 olması nedeni ile poliçe tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre rapor alınması gerektiği belirtilerek kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de, Yargıtay 17. Hukuk ve Yargıtay 4. Hukuk dairesinin güncel içdihatlarına göre, Maluliyete ilişkin alınacak raporların kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4. H.D.nin 2020/3419 E., 2022/2419 K.; 2021/4670 E. 2021/7389 K.; 2021/5528 E. 2021/7726 K.; 2021/4549 E. 2022/58 K. sayılı ilamları) Bu itibarla somut uyuşmazlıkta kaza tarihi 05.08.2015 olup, kaza tarihi itibarıyla Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre rapor düzenlenmiştir. Bu itibarla yerel mahkemece Yargıtayın güncel içtihatları uyarınca kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik hükümleri uyarınca rapor alınması gerektiğinden maddi hataya dayalı olarak kaldırma kararlarında uygulanması gereken yönetmeliğin yanlış belirlenmesi taraflar açısından kazanılmış hak teşkil etmeyeceği, zira ilk hükme ve ikinci hükme karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu ve kaldırma sonrası alınan maluliyet raporuna davalı tarafça itiraz edildiği anlaşıldığından (Yargıtay 17. H.D.nin 2018/3742 E.2020/2419 K.) Mahkemece kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun denetime imkan verir şekilde, dosya içerisindeki tedavi evrakları ve diğer raporlarda irdelenmek suretiyle Üniversitelerin Adli Tıp Kürsüsü’nden oluşacak heyetten rapor alınarak maluliyet durumunun değişmesi halinde aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınmak suretiyle değerlendirme yapılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararınınararın HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılması ve dairemiz kararına uygun şekilde tarafların kazanılmış hakları da nazara alınarak, davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine; kararın kaldırma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/02/2022 tarih ve 2021/72 Esas, 2022/62 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, -Kararın kaldırma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-Davalıdan tahsil edilen peşin harcın istek halinde kendisine iadesine, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına, 5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.09/06/2022