Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/587 E. 2023/209 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/587
KARAR NO: 2023/209
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2018
NUMARASI: 2016/602Esas – 2018/129Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/02/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 13/09/2007 tarihinde, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı olduğu … plakalı aracın müvekkillerinin murisi yaya …’ya çarpması nedeniyle meydana gelen kazada …’nun vefat ettiğini, müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik eşi … için 2.000 TL, küçük çocuk … için 2.000 TL, küçük çocuk … için 2.000 TL, küçük çocuk … için 2.000 TL, küçük çocuk … için 2.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müteveffanın eşi … için 30.000 TL, küçük çocuk … için 20.000 TL, küçük çocuk … için 20.000 TL, küçük çocuk … için 20.000 TL, küçük çocuk … için 20.000 TL olmak üzere toplam 110.000 TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 07/01/2015 havale tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebini toplam 72.696,25-TL ıslah etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; kusuru kabul etmediklerini, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”.. ATK raporuna göre davalı sürücünün %15 kusurlu olduğu, mahkemece alınan 25.10.2017 tarihli hesap raporunun yeterli olduğu, dava devam ederken davalı sigorta şirketi tarafından maddi tazminat yönünden ödeme yapıldığı (72.696,00 TL ana para, 16.900,00 TL faiz, 8.255,00 TL vekalet ücreti vs.), davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme, 25.10.2017 tarihli raporda hesaplanan toplam 43.345,25-TL ıslah edilen rakamdan az olduğundan ıslah edilen rakamdan 43.345,25-TL düşüldüğünde bakiye kalan 29.351,00- TL yönünden davanın reddine; dava devam ederken talep edilen tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderleri ödendiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği” gerekçesiyle, 1-Davacıların maddi tazminat talepleri hakkında 43.345,25 TL bedel yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davanın 29.351,00 TL yönünden reddine, 3-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜNE; eş … için 3.000,00-TL, çocuk … için 2.000,00 -TL, çocuk … için 2.000,00 -TL, çocuk … için 2.000,00- TL,çocuk … için 2.000,00-TL ‘nin davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 13/09/2007 ‘den itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak belirtilen davacılara belirtilen bedellerin ödenmesine,fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davacılar vekili; hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunun hatalı ve hükme esas alınmaya elverişsiz olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından yargılama sırasında yapılan ödeme nedeniyle mahkemenin maddi tazminat taleplerini reddettiğini, bu nedenle davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kazaya neden olan aracın ticari araç olduğunu, yasal faize hükmedilmesinin bu nedenle doğru olmadığını manevi tazminatın az takdir edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyanın fiziken ve Uyap’tan yapılan incelemesinde, davacılar vekili tarafından 08.04.2019 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulduğu; istinaf kanun yoluna başvurulurken, davacı …’nun ismi belirtilmek suretiyle tek bir 44,40- TL maktu istinaf karar harcı ve 121,30- TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının yatırıldığı, her bir davacı için ayrı ayrı istinaf karar ve başvuru harcının yatırılmadığı; bunun üzerine yerel mahkemece, müvekkili davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan her bir davacı için ayrı ayrı istinaf karar ve başvuru harçlarının yatırılması gerektiği belirtilerek, tek tek yatırılması istenen rakamlar yazılmak suretiyle davacılar vekiline 1 hafta kesin süre içeren muhtıra çıkarıldığı, muhtıranın davacılar vekiline 29.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar vekilince muhtıra gereğinin yerine getirilmemesi üzerine, ilk derece mahkemesince 14.02.2020 tarihli ek karar ile ‘süresinde eksik istinaf harç ve masrafları yatırılmadığı’ gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği, iş bu ek kararın davacılar vekiline 02/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, fakat ek kararın istinaf edilmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davacılar vekilinin istinaf itirazlarının, istinaf harcı yatırılan davacı … yönünden değerlendirilmesi gerekmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, hükme esas alınan 25.10.2017 tarihli aktüer raporunda herhangi bir hata tespit edilememesine göre; davacı vekilinin bu hususlara ilişen istinaf itirazları yerinde görülmeyerek reddi gerekmiştir. 2- Davacı taraf, dava konusu maddi tazminat alacaklarına yargılama sırasında kavuşmuş olup, davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermiş olduklarından, esasen burada maddi tazminata ilişkin dava tümüyle konusuz kalmıştır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince tümüyle konusuz kalan maddi tazminat davası ile ilgili olarak dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, ödeme yapılan toplam rakamdan ıslah edilen rakamın çıkarılması sonucu bulunan rakam ile ilgili olarak davanın reddine karar verilmesi hatalı ise de bu hususta istinaf olmadığından hükme bu yönü ile dokunulmamıştır. Ancak, mahkemece maddi tazminata ilişkin dava konusuz kaldığı halde sanki reddedilmiş gibi maddi tazminat davası yönünden davalı taraf yararına red vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. 3-Somut olayda; davacılar vekili dava dilekçesinde, hükmedilecek tazminata kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini talep etmiştir. Mahkemece, hükmedilen tazminata kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.Oysa davalının zarar veren aracı, ruhsatına göre ticari minibüs olup, bu itibarla, yerel mahkemece avans (ticari) faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 4-Dosya kapsamından, kaza tarihi, kusur durumu, kazanın meydana geliş biçimi, somut olayın özellikleri ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları hep birlikte nazara alındığında; manevi tazminatın amacının, zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmak, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek, bir teselli, bir savunma ve ruhu tatmin etmek olduğu, Hakimin manevi tazminat miktarını tarafların kusur oranlarına, sosyal ve ekonomik durumlarına ve adalete uygun olarak takdir etmesi gerektiği, takdir edilecek miktarın, manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da göz önünde tutularak, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği gibi davacılar lehine anılan ilkeler de dikkate alınarak manevi tazminatın takdir edilmesi gerekirken mahkemece somut olaya uygun düşmeyecek şekilde davacı eş … için manevi tazminatın bir miktar az takdir edilmesi uygun görülmemiştir. Ancak bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun; yukarıda ( 2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın HMK’ nın 353/(1)-b.2 maddesi gereğince kaldırılıp, yeniden esas hakkında aşağıdaki gibi hüküm kurulmasına; yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Yukarıda başlıkta bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı, yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusnun REDDİNE; yukarıda (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; 2-Davacı tarafça tarafından yatırılan istinaf peşin karar ve ilam harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 3-İstinaf aşamasında davacı tarafça tarafından yapılan diğer giderlerin ise takdiren davacı taraf üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Yukarıda başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca, KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE; (a)-Davacıların maddi tazminat talepleri hakkında 43.345,25-TL bedel yönünden karar verilmesine yer olmadığına, (b)-Davanın 29.351,00-TL yönünden reddine, (c)-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜNE; eş … için 5.000,00-TL, çocuk … için 2.000,00-TL,çocuk … için 2.000,00-TL, çocuk … için 2.000,00-TL, çocuk … için 2.000,00-TL ‘nin davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 13/09/2007 ‘den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, (d)-Alınması gereken 888,03-TL ilam harcından peşin alınan 624,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 263,13- TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan toplam 634,90-TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, (e)-Davacı taraf maddi tazminat alacağına yargılama sırasında kavuştuğundan kendisini vekil ile temsil ettiren davalı sigorta şirketi ile davalı … lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, (f)-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, (g)-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen manevi tazminat üzerinden hesaplanan 9.200,00 -TL’nin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine, (h)-Yargılama sırasında davacı tarafça yargılama sırasında sarf edilen toplam 224,00 TL’nin kabul red oranına göre hesaplanan 24,64-TL’sinin davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, (ı)-Davalı … yargılama sırasında sarf edilen toplam 450,00- TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre hesaplanan 400,50- TL’sinin davacı taraftan tahsili ile belirtilen davalıya ödenmesine, (i)-Davalı … tarafından sarf edilen 50,00-TL yargılama giderinin kabul – red oranına göre hesaplanan 44,50- TL’sinin davacı taraftan tahsili ile belirtilen davalıya ödenmesine, (j)-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan ve harcanan 50,00 TL yargılama giderinin 44,50- TL’sinin davacı taraftan tahsili ile belirtilen davalıya ödenmesine, (k)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince gider avansından kullanılmayan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 09/02/2023