Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/573 E. 2023/642 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/573
KARAR NO: 2023/642
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/01/2022
NUMARASI: 2020/315 Esas – 2022/6 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili 09/12/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; 07/10/2015 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla seyir halinde iken müvekkili … ve yönetimindeki … plakalı motosikletle çarpışması sonucunda, müvekkiliin yaralandığını, …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın … Sigorta A.Ş’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, … Sigorta A.Ş.nin tüm branşlardaki ruhsatlarının Hazine Müsteşarlığınca iptal edilerek yönetimin …na devredildiğini, bu nedenle davanın …na yöneltildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile geçici iş göremezlik için 500 TL ve sürekli iş göremezlik için 500 TL olmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 02/02/2018 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile; dava değerini geçici iş göremezlik için 12.365,44 TL, kalıcı iş göremezlik yönünden 77.936,40 TL olarak arttırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza tarihinde yaptırması gereken Zorunlu Trafik Sigortasının bulunmadığı, bu nedenle de zarar sorumluluğunun Sigorta Kanunu 14.maddesi uyarınca davalıda olduğu ve davalının sorumluluk miktarının kaza tarihindeki zorunlu trafik sigortası poliçe teminat miktarı olan 290.000,00 TL ile sınırlı olduğu, hesaplanan tazminat miktarının poliçe teminat sınırlarında kaldığı ve davalı tarafça her ne kadar müterafik kusur indirimi yapılması talep edilmiş ise de, tutulan tutanakta müterafik kusura isabet edecek koruyucu kullanmadığına ilişkin bir kaydın olmadığı, davalı tarafça da bu yönde bir ispat delili sunamadığı anlaşıldığından, davalı tarafın müterafik kusuru indirimi talebi yerinde görülmemiş ve davacı taraf vekilinin dava değerini artırmış olması da dikkate alınarak, artırılan değer üzerinden, 12.361,44 TL geçici, 77.936,40 TL kalıcı sakatlık olmak üzere toplam 90.301,84 TL nin davalı taraf daha önce temerrüde düşürülmediğinden dava açılması ile mütemerrit hale geldiğinden, dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davacının davasının kabulüne, 12.365,44 Tl geçici 77.936,40 TL kalıcı sakatlık tazminatı olmak üzere 90.301,84 TL nin 09/12/2015 dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesinin 02/07/2020 tarih ve 2018/1928 esas 2020/2761 karar sayılı kararı ile; “Davaya konu kazanın 07/10/2015 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. 14/05/2015 tarihli 29355 sayılı resmi gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Sürekli sakatlık teminatı ilgili genel şartların A.5/c maddesinde düzenlenmiş yine genel şartlara ek olarak çıkarılan cetvel Ek:3’te sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasının ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir. Ek:3 cetvelin 3.maddesinde 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelecek trafik kazalarında TRH-2010 tablosunun dikkate alınacağı belirtilmiştir. Kaza tarihinin 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davada 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılıp, sürekli maluliyet tazminatının buna göre belirlenmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, kararın HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca kaldırılmasına, diğer istinaf sebeplerinin ise bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek dsya ilk derece mahkemesine iade edilmiştir. İlk derece mahkemesinde yeniden esasa kaydedilen davada kaldırma kararı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, yapılan yargılama sonunda; “13/08/2021 tarihli aktüer bilirkişi hesabına göre davacının 93.653,10 TL sürekli iş göremezlik ve 7.691,82 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 101.344,92 TL maddi tazminat talep edebileceğinin tespit edildiği, tespit edilen miktarların … teminat limiti sınırları içerisinde yer aldığı, alınan maluliyet, kusur ve 13/08/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporlarının denetime elverişli, dosyamız kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle raporlara itibar edilmesi gerektiği, Ancak mahkememizin 2015/1206 esas, 2018/477 karar sayılı ilamı ile ”12.365,44 TL geçici ve 77.936,40 TL kalıcı sakatlık tazminatı olmak üzere toplam 90.301,84 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verildiği, anılan karara karşı yalnızca davalının istinaf yasa yoluna başvurduğu, davacı yanın istinaf yasa yoluna başvurmadığı, bu bağlamda davalı lehine olacak şekilde aleyhe bozma yasağı dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile 7.691,82 TL geçici ve 77.936,40 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 85.628,22 TL maddi tazminatın, davalı yanın dava açılmadan önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle dava tarihi olan 09/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Yargıtay’ın güncel içtihatları uyarınca TRH-2010 yaşam tablosuna göre progresif rant yöntemi uygulanarak yapılan hesap sonucu hazırlanan 13/08/2021 tarihli aktüer bilirkişi ek raporunun; davacının iddiası, davalının savunması, dosyadaki bilgi ve belgeler ile uyumlu ve denetime elverişli olması nedeniyle 13/08/2021 tarihli aktüer bilirkişi ek raporuna itibar edilmiştir.Her ne kadar davalı tarafça müterafik kusur indirimi yapılması talep edilmiş ise de; kaza tutanağında müterafik kusura isabet edecek koruyucu kullanılmadığına ilişkin kaydın olmadığı, davalı tarafça da bu yönde bir ispat delili sunulmadığı anlaşıldığından, davalı yanın müterafik kusur indirimi talebi yerinde görülmemiştir.” görüşünden hareketle;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; 1-7.691,82 TL geçici ve 77.936,40 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 85.628,22 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 09/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin faiz türünün ticari faiz olarak düzeltilmesine ilişkin (Tavzih) isteminin de, mahkemece reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; alınan 13/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; müvekkilinin 7.691,82 TL geçici iş göremezlik ve 93.653,10 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 101.344,92 TL maddi tazminata hak kazandığı tespitlerinde bulunulduğu, 09/11/2021 tarihli dilekçe ile sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerini 77.936,40 TL’den 93.53,10 TL’ye artırılması ve toplamda 101.344,92 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece 10/01/2022 tarihli kararında; “2015 yılı teminat limitinin 290.000,00 TL olduğu, müvekkilin 7.691,82 TL geçici iş göremezlik ve 93.653,10 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 101.344,92 TL maddi tazminata hak kazandığı ve tespit edilen miktarların Güvence Hesabı teminat limitleri sınırları içerisinde kaldığı” tespitinde bulunmasına ve taraflarınca da talep arttırımı yapılmasına rağmen davanın kısmen kabulü ile 7.691,82 TL geçici ve 77.936,40 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 85.628,22 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerimizin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca kaldırma kararı öncesinde, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 14/05/2018 tarihli ilk kararın hüküm kısmının 1.bendinde, hükmedilen maddi tazminat miktarına 09/12/2015 dava tarihinden itibaren ticari faizi uygulanmasına karar verildiği, 10/01/2022 tarihli kararında yasal faize karar verilmesinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; geçici iş göremezlik dönemi zararlarından SGK sorumlu olmasına rağmen bu yöndeki taleplerin reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, tazminat hesaplamasının KTK’de yapılan değişiklik kapsamında çıkartılan Zorunlu Mali Mesuliyet Genel Şartları gereğince TRH 2010 tabloları ve 1,65 teknik faiz uygulanarak yapılması gerektiği halde yapılmamış olmasının hatalı olduğu, davaya konu trafik kazasının meydana geldiği seyahat esnasında davacının koruyucu kask ve elbise kullanmadığı, kask ve koruyucu elbise kullanılmamış olmasının zararda etkili olduğu, bu nedenle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken yapılmamasının hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi (sürekli ve geçici iş göremezlik) tazminatı istemine ilişkindir. Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi ile birlikte istinaf başvuru nedenleri de gözönüne alınmak suretiyle incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, geçici iş göremezlik dönem zararının niteliği itibariyle bedensel zararın bir türü olması karşısında, bu yöndeki talebin ZMM sigortası teminatı kapsamında kalmadığından söz edilemeyeceğinin açık olmasına, davacının maddi zararını TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi kullanarak belirleyen aktüer bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, kazaya karışan her iki aracın da hususi olması nedeniyle yasal faiz uygulanmasında bir hata bulunmamasına, davacının kask ya da koruyucu tertibat takıp takmadığı kaza tespit tutanağında ”tespit edilmedi” şeklinde işaretli olduğundan bu hususta müterafik kusur indirimi yapılmamasında hata bulunmamasına; mahkemenin 14/05/2018 tarihli ”12.365,44 TL geçici ve 77.936,40 TL kalıcı sakatlık tazminatı olmak üzere toplam 90.301,84 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” kararına karşı yalnızca davalının istinaf yasa yoluna başvurduğu, davacı yanın istinaf yasa yoluna başvurmadığı, kaldırma kararı sonrası davacı tarafından yapılan son talep arttırım dilekçesinin dikkate alınmamasında, davalının kazanılmış hakları göz önüne alındığında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ayrı ayrı esastan reddine, 2/İstinaf eden davacıdan alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin yatırılan 80,70-TL harcın düşümü ile 99,20-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, -İstinaf eden davalıdan alınması gereken 5.849,26-TL harçtan peşin yatırılan 1.462,31-TL harcın düşümü ile 4.386,95-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.12/04/2023