Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/559 E. 2022/805 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/559
KARAR NO: 2022/805
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2021
NUMARASI: 2018/474 Esas 2021/787 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesini özetle; 03/06/2011’de davalılardan …’in sürücüsü, … Şirketinin malik / işleteni, davalı sigorta şirketinin ise zorunlu mali sorumluluk sigortası olduğu … plakalı aracın AVM önünde karşıdan karşıya geçen müvekkiline çarptığını; kusurun davalı sürücüde olduğunu; müvekkilinin kaza nedeniyle malul kaldığını ve bir süre de iş ve gücünden kaldığını, davalı sigorta tarafından 8.770,00-TL ödeme yapılmış ise de bu ödemenin çok yetersiz kaldığını ileri sürerek fazlaya dair hakları kalmak kaydıyla müvekkilinin uğramış bulunduğu maddi zararlar karşılığında şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; yine bu olay nedeniyle malul kalan davalının acı ve elemini bir nebze giderebilmek için de sigorta dışındaki davalılardan 150.000,00-TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 23.09.2021 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 24.500,37-TL olarak ıslah etmiştir. Davalılardan … Şirketi vekili davaya cevabında özetle, … plakalı aracın müvekkili şirkete ait olduğunu, kaza anında davalı … tarafından kullanıldığını; araç seyir halinde iken davacının aniden yola çıktığını; davalı şoförün ani refleksinin daha büyük bir kazadan kurtulmayı sağladığını; kusurun tamamen davacıda olduğunu, davalı sürücünün herhangi bir kusuru bulunmadığını; bu nedenle davanın reddi gerektiğini, şayet davalı sürücü kusurlu çıkarsa sigorta tarafından ödenen 8.770,00 TL’nin tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini; davacının ileriye sürülen %44 maluliyet oranının da gerçekçi olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı sigorta şirketi vekili davaya cevabında özetle, davanın haksız fiilden kaynaklandığını, … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından 12/03/2011 – 12/03/2012 tarihlerini kapsayan … nolu zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalandığını; ancak sorumluluklarının sigorta poliçesi ve kusurla sınırlı olduğunu; davalı sürücünün kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, gerçek maluliyet ve geçici iş göremezlik süresinin usulünce tespiti gerektiğini; yapılan ödemenin de dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı …, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”….Mahkememizce öncelikle kusur yönünden uzman bilirkişiden rapor alınmış olup, makine – trafik bilirkişisi raporunda, kazanın meydana gelmesinde davacı yayanın %60 davalı sürücünün %40 sorumlu olduğunun tespit edilmiştir. …Adli tıp kurumundan rapor alınmış olup, hükme esas alınan adli tıp kurum raporuna göre de, yaralanmadan dolayı davacımızın kaza tarihinde yürürlükte olan meslekte kazanma gücünde eksilme oranının ( maluliyet oranının ) %12,2 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin ise 4 ay olacağı belirlenmiştir. Tespit edilen bu doneler çerçevesinde uzman maddi hesap bilirkişisinden rapor alınmış olup, alınan rapora göre, davacımıza sigorta tarafından yapılan ödemede rapor tarihine göre güncellenmek suretiyle davacımızın 948,30 TL iş göremezlik tazminatı 23.552,07 TL’de maluliyet tazminatına hak kazandığı tespit edilmiştir… Olayımızda da kaza sonunda meydana gelen sonuca nazaran manevi tazminat gerekmekte olup, manevi tazminatın miktarı; bu tazminatın bir cezalandırma aracı olmayacağı ancak davacınında çekmiş olduğu üzüntü ve elemi bir nebze hafifletecek miktarda olması gerekeceği değerlendirilerek tamamen vicdani ancak tarafların sosyo-ekonomik durumları da nazara alınmak suretiyle miktarı belirlenmiş, davacının da kazadaki kusuru nazara alınmak suretiyle bu orana uygun bir indirim yapılmak suretiyle 15.000,00 TL olarak hükmedildiği” gerekçesiyle, Davanın maddi tazminat talebi yönünden kabulü ile 948,30 -TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 23.552,07 TL sürekli iş göremezlik tazminatı toplamı 24.500,37- TL nin tüm davalılardan müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine; davalı sigorta şirketinden yapılacak tahsilatlarda 30/07/2013 tarihinden itibaren diğer davalılardan yapılacak tahsilatlardan ise 03/06/2011 tarihinden itibaren yasal faiz alınmasına, Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; maddi tazminat talebinde olduğu gibi kusur oranları nedeniyle uygun bir indirim de nazara alınarak 15.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihi olan 03/06/2011 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine, Fazlaya dair manevi tazminat taleplerinin reddine,karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili ve davalı … Şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı sigorta şirketi vekili; kaza tarihi göz önüne alındığında hesaplanmanın Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliğine göre ve PMF 1931 tablosu esas alınarak yapılması gerektiğini, kusur raporunun hatalı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin taleplerin teminat dışı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı … Şirketi vekili , kusuru kabul etmediklerini, kusurun tamamen davacıda olduğunu, manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacının davalı sigorta şirketinden 30.07.2013 tarihinde 8.770,00-TL ödeme aldığını, bu ödeme düşülerek hesaplama yapılması gerektiğini, hesaplamanın diğer bölümlerininde hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dosya kapsamında alınan ve makina mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 17.12.2018 tarihli kusur raporu ile 09.06.2015 tarihli İTÜ Öğretim üyesi bilirkişi tarafından düzenlenen raporun birbirleriyle ve ceza dosyasında hükme esas alınan, trafik polis bilirkişi tarafından düzenlenen 30.11.2012 kusur raporu ile uyumlu olmasına, iş bu raporların somut olayın özelliklerine uygun, yeterli ve taraf-yargı denetimine açık olmasına; ZMMS Genel Şatları ve Yargıtay içtihatları gereğince geçici iş göremezlik tazminatının trafik sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunmasına; maluliyet raporunun kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine uygun hazırlanmış olmasına; Yargıtay’ın içtihat değişikliği nedeni ile hükme esas alınan aktüer hesaplamasının TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine uygun hazırlanmış olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına; yine aktüer raporunda kaza tarihinde yapılan sigorta ödemesinin güncelleme yapılarak hesaplanan tazminattan tenzil edilmiş olduğunun anlaşılmasına; kaza nedeniyle yaralanan davacının uğradığı manevi zarara ilişkin olarak manevi tazminata hükmedilmesinde bir hata bulunmamasına, göre; davalı sigorta şirketi vekilinin ve davalı … Şirketi vekili istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararına karşı davalı sigorta şirketi vekili ve davalı … Şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.698,27-TL harçtan istinaf başvurusu sırasında yatırılan toplam 1.134,63 -TL harcın mahsubu ile bakiye 1.563,64-TL harcın davalı sigorta şirketi ve davalı … Şirketinden müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı sigorta şirketi ve davalı … Şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde maddi ve manevi tazminat yönünden kabul ve reddedilen miktarlar nazara alınarak kesin olmak üzere, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca, oy birliğiyle karar verildi.09/06/2022