Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/50 E. 2023/1108 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/50
KARAR NO: 2023/1108
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2021
NUMARASI: 2015/221 Esas – 2021/691 Karar
DAVA: TAZMİNAT(Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 20/02/2015
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/06/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 16/09/2013 tarihinde, müvekkili davacıların murisi … idaresindeki … plakalı araç ile davalı … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde …’ın ağır biçimde yaralandığını ve tedavi gördüğü hastanede kazadan sonraki gün yaşamını yitirdiğini, davalı …’in kaza sonrası yapılan ölçümde 0,72 promil alkollü olduğunun ortaya çıktığını, davalı sürücü hakkında yürütülen ceza soruşturması sonucunda davalı ve suçu üstlenen oğlu … hakkında Küçükçekmece 12.Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/508 esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, davacıların kaza sebebiyle hayattaki en büyük varlıkları ve dayanaklarını acı bir şekilde kaybettiğini, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde 2918 sayılı KTK m 52/1-a’ya göre kusuru oranında sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, davacı eş … için 1.000-TL, çocukları … için 100-TL, … için 1.000-TL olmak üzere toplam 2.100-TL destekten yoksun kalma tazminatı, ayrıca belgelenemeyen hastane gideri ve cenaze gideri için 1.000-TL maddi kaza tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müteveffanın eşi olan … için 50.000-TL, kızı … için 25.000-TL, oğlu … için 25.000-TL, oğlu … için 25.000TL olmak üzere toplam 125.000-TL manevi tazminatın davalı … ve … San ve Tic Ltd Şti’den kaza tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 13/07/2021 tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebini davacı … için 72.985,27-TL, … için 8.838,69-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı …Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 16/09/2013 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucunda davacı sürücü … ile yolcular …, … ile …’in yaralandıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 20.000,00-TL, davacı … için 30.000-TL maddi tazminatın davalı … Sigorta AŞ yönünden de dava tarihinden, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 40.000,00-TL, davacı … için 50.000,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL ve davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … Sanayi ve Tic. Anonim Şirketi ile …, …, … ile …’dan müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; 09.11.2017 tarihli dilekçesi ile … maddi tazminat talebini 260.015,76-TL olarak ıslah etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”… Asıl dava yönünden yapılan incelemede; davacıların desteği müteveffa …’ın kaza tarihi olan 16/03/2013 tarihinde 52 yaşında olduğu, buna göre yaşam tablosuna göre müteveffanın muhtemel bakiye ömrünün 24 yıl ve muhtemelen 76 yaşına kadar yaşayabileceği, müteveffanın desteğinden yoksun kalan eşinin yaşının 52 olup, destekten yararlanma süresinin 24 yıl olduğu, kızı …’ın kaza tarihindeki yaşının 20 olup, destekten yararlanma süresinin 2 yıl olduğu, oğul …’ın ise kaza tarihindeki yaşının 16 olup, destekten yararlanma süresinin 9 yıl olduğu, meydana gelen kazada davacılara SGK tarafından iş kazası ve meslek hastalığı sigorta dalından, davalılara rücu edebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapıldığına dair herhangi bir SGK kaydının bulunmadığı, dava konusu olayda müteveffa …’ın, … plakalı araçta sürücü konumunda ve olayın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olmakla, davalılar lehine müterafik kusur indirimi yapılamayacağı, davalı …’in kullandığı … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile davalı … Sigorta AŞ tarafından sigortalı olduğu, sigorta poliçesinde sakatlanma ve ölüm için kişi başına sigorta poliçe limitinin 250.000-TL olduğu, müteveffa … için yapılan hesaplama sonucunda davacı eş …’ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin maddi zararının 72.985,27TL olduğu, davacı oğul …’ın olay tarihi itibariyle destekten yararlanma yaşını geçmesi ile hesaplamada kendisine pay ayrılamayacağı, davacı oğul …’ın üniversite öğrencisi olduğu ve 25 yaşına kadar yoksun kaldığı desteğe ilişkin maddi zararının 8.838,69TL olduğu, ayrıca davacıların cenaze işlemleri için 1.000-TL gideri bulunduğu, hesaplanan destekten yoksun kalma zararının sigorta poliçe limiti dahilinde bulunduğu anlaşılmakla, davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, 72.985,27TLnin ve davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının kabulü ile 8.838,69TLnin, cenaze gideri için açılan davanın cenaze gideri için yapıldığı iddia olunan 1.000-TLlik giderin hayatın olağan akışına göre uygun olduğu, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden ise; meydana gelen zararın ağırlığı, davacılardan birinin eşini, diğerlerinin ise babalarını kaybettikleri, meydana gelen olayda taraflara ait kusur durumu, zararın ağırlığı, manevi tazminatın yapısı, manevi tazminatın niteliği gereği zenginleşme aracı olarak öngörülmemekle birlikte, davacılardaki manevi üzüntünün giderilmesini karşılayacak nitelikte de olması dikkate alındığında kısmen kabulü gerektiği, Birleşen dava yönünden yapılan incelemede: davacı …’in 16/09/2013 kaza tarihinde 60 yaşında olduğu ve muhtemel bakiye ömrünün 18 yıl ise de, davacı …’in 10/07/2019 tarihinde vefat ettiği, ayrıca meydana gelen kazada davacı …’in 29 yaşında olup, davacılara SGK tarafından davalılara rücu edebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapıldığına dair herhangi bir SGK kaydının bulunmadığı, davacı …’in araçta yolcu konumunda bulunmakla kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığı, davacı vekilinin 09/11/2017 tarihli dilekçesi ile davacı … yönünden talep edilen tazminatın sigorta şirketi tarafından kendilerine ödendiğini beyan ettiği, davacı … yönünden hesaplanan efor kaybına ait toplam maddi zararının ise 549.655,03-TL olup, işbu zararını davalılardan talep edebileceği, davalı … Sigorta’nın 250.000,00TL poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, davacının davasında 260.015,76TL maddi tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmakla, davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının ıslah doğrultusunda kabulüne, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden ise; meydana gelen zararın ağırlığı, bir kısım davacıların kaza nedeniyle yaralanması, meydana gelen olayda taraflara ait kusur durumu, zararın ağırlığı, manevi tazminatın yapısı, manevi tazminatın niteliği gereği zenginleşme aracı olarak öngörülmemekle birlikte, davacılardaki manevi üzüntünün giderilmesini karşılayacak nitelikte de olması dikkate alındığında kısmen kabulü gerektiği ” gerekçesiyle,
A) ASIL DAVA YÖNÜNDEN; 1-) Davacı … tarafından açılan maddi tazminat (destekten yoksun kalma) davasının REDDİNE, 2-) Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının (destekten yoksun kalma) ıslah talebi doğrultusunda KABULÜ ile, 72.985,27-TL’nin davalılar … mirasçıları … ve … ile davalı … İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti’den kaza tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren davalı …Sigorta A.Ş yönünden ise dava tarihi olan 20/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-) Davacı … tarafından açılan destekten yoksun kalma (maddi tazminatın) ıslah doğrultusunda kabulü ile 8.838,69-TL’nin davalılar … mirasçıları … ve … ile davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti’den kaza tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren davalı …Sigorta A.Ş yönünden ise dava tarihi olan 20/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4-) Cenaze gideri için açılan davanın KABULÜ ile, 1.000,00-TL cenaze giderinin davalılar … mirasçılarından … ve … ile davalı … İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti’den kaza tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren davalı …Sigorta A.Ş yönünden ise dava tarihi olan 20/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 5-) … için 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren davalı … mirasçıları … ve …’den ve … San. Ve Tic. Ltd. Şti’den yasal faiziyle birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 6-) … için 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren davalı … mirasçıları … ve …’den ve … İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti’den yasal faiziyle birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 7-) … için 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren davalı … mirasçıları … ve …’den ve … İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti’den yasal faiziyle birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 😎 … için 30.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren davalı … mirasçıları … ve …’den ve … İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti’den yasal faiziyle birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 9-) Kalan kısımlar yönünden davaların ayrı ayrı REDDİNE,
B-) BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN; 1-) Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-) Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının ıslah doğrultusunda KABULÜ ile, 260.015,76- TL maddi tazminatın davalılar …, …, …, … ve … Sanayi ve Tic. A.Ş’den kaza tarihi olan 16/09/2013 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş’den ise poliçe limiti olan 250.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 29/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-) Davacı … için 15.000,00-TL manevi tazminatın davalılar …, …, …, … ve … Sanayi ve Tic. A.Ş’den kaza tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4-) Davacı … için 7.500,00-TL manevi tazminatın davalılar …, …, …, … ve … Tic. A.Ş’den kaza tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 5-) Davacı … için 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılar …, …, …, … ve … Sanayi ve Tic. A.Ş’den kaza tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 6-) Davacı … mirasçıları lehine (… tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden) 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılar …, …, …, … ve … Sanayi ve Tic. A.Ş’den kaza tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacı … mirasçılarına verilmesine, 7-) Kalan kısımlar yönünden davaların ayrı ayrı REDDİNE, karar verilmiştir. Karara karşı asıl davada davacılar ( birleşen davada davalılar) …, …, … ve … vekili, birleşen dava davalısı … Sigorta AŞ vekili ve bir kısım birleşen dosya davacıları …, … ve … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Asıl davada davacılar ( birleşen davada davalılar) …, …, … ve … vekili; kusuru kabul etmediklerini, kaza anında davalı …’in 0,72 promil alkollü olduğu tespit edilmesine rağmen bu kazanın meydana gelmesindeki etkisinin dikkate alınmadığını, desteğin tecrübeli bir personel olduğunu, tekstil sektöründe kalite kontrol ve fason takipçisi olduğunu, bu hususta delilleri toplanmadan, emsal ücret araştırması yapılmadan, sadece SGK hizmet cetveline bakılarak eksik inceleme ile müteveffanın gelirinin belirlenmesinin hatalı olduğunu, asıl davada müvekkilleri için maddi tazminatların düşük hesaplandığını, davacı İhsan kaza tarihinde 18 yaşını ikmal etmediği halde 18 yaşını doldurduğu kabul edilerek destek tazminatı hesabı yapılmayarak davacı İhsan yönünden maddi tazminat davasının reddinin hatalı olduğunu, asıl davada müvekkilleri için hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğunu, birleşen davada davacı …’in hesaplamaya esas maluliyet raporundaki maluliyet oranının fahiş derecede yüksek olduğunu, bu hususta itirazları dikkate alınmadan karar verildiğini, tazminat hesabında TRH yaşam tablosunun kullanılmasının hatalı olduğunu, bir an için doğru olduğu kabul edilse dahi %1,8 teknik faizin dikkate alınmamasının doğru olmadığını, davacı …’in geçici iş göremezlik süresinin de yanlış belirlendiğini, fiilen hastanede olduğu süreye göre belirlenmesi gerektiğini, davacı … alkollü sürücünün kullandığı araca bindiğinden davacı … için müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, birleşen davada hükmedilen manevi tazminatların fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Bir kısım birleşen dosya davacıları …, … ve … vekili; kazada tüm kusurun müteveffa …’ın olduğunu, bu nedenle asıl davanın reddi gerektiğini, asıl davanın belirsiz alacak davası olarak değil kısmi dava olarak açılması nedeniyle usule aykırı talep artırım ( ıslah) dilekçesi doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu, asıl davada destek tazminatı hesaplanırken desteğin anne ve babası için destek payı ayrılmamasının hatalı olduğunu, desteğin gelirinin asgari ücretin 1,45 katı üzerinden kabulü ile hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, davacı … İçin 18 yaş ikmaline kadar 2 yıl için hesap yapılması gerekirken 9 yıl üzerinden hesaplama yapılmasının da hatalı olduğunu, asıl davada fahiş manevi tazminatlara hükmedildiğini, birleşen davada müvekkilleri için hükmedilen manevi tazminatların ise düşük olduğunu, hükmün gerekçesinde davacı … yolcu olup hesaplanan 578.584,24-TL tazminatın tamamınından davalıların sorumlu olduğunun belirtilmesi gerekirken kusur indirimi yapılmak suretiyle davalıların sorumluluğunun 549.655,03-TL olduğunun açıklanmasının doğru olmadığını, birleşen davayı kısmi dava olarak açtıkları halde davacı … için maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmadan karar verilmesinin de hatalı olduğunu, kazaya karışan araçlar yük naklinde kullanılan araçlar olduğundan avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesinin de yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili; davacı … alkollü sürücünün aracına bindiğinden müterafik kusurlu olup, müterafik kusur hatır taşımasından farklı olarak tüm araçlar için dikkate alınması gereken bir husus olduğundan müterafik kusur indirimi yapılmamasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir Asıl dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat; birleşen dava cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Desteğin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, desteğin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer desteğin gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir. Davacılar desteğin asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia etmiş ise SGK’dan trafik kazasının olduğu tarihteki desteğin ücret ve gelirlerini gösterir tüm belgeler getirtmelidir. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın belirli bir meslek icra eden kişilerden ise S.G.K kayıtları olup olmadığı da araştırılarak ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, desteğin ölüm tarihindeki gelir durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Bunun kanıtlanmaması halinde ise maddi destek tazminatının hesabında asgari ücretin esas alınacağı kabul edilmektedir. Sadece tanık beyanları ile kazanç tespiti mümkün olmayıp bunun bir takım belge ve kayıtlarla desteklenmesi gerekmektedir. Somut olayda; kazada ölen …’ın tekstil sektöründe kalite kontrol ve fason takipçisi olduğu belirtilmiş, emsal araştırması deliline dayanılmıştır. Mahkemece, desteğin dosyaya kazandırılan SGK hizmet dökümüne göre kaza tarihinde asgari ücretin 1,45 katı gelir elde ettiği kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davaya konu kazada ölen …’ın olay tarihinde 52 yaşında olduğu, desteğin geliri bakımından emsal ücret araştırması yapılmadan sadece SGK hizmet cetveline göre hesap edilmesi hatalı olmuştur. Eksik inceleme ile karar verilemez.( Bkz. Yargıtay 4. HD’nin 2021/14828 Esas, 2021/5403 Karar sayılı ilamı) Bu halde mahkemece yapılacak iş, asıl davada davacılardan desteğin kaza tarihindeki geliri ile ilgili delilerini sunmalarının istenmesi, destek …’ın meslek odasından kaydının bulunup bulunmadığının sorulması, herhangi bir işyerine bağlı olarak çalışıp çalışmadığının araştırılması, işyerine bağlı olarak çalışıyorsa o işyerinden aldığı maaş vs nin sorulması, herhangi bir kurum yada iş yerine bağlı olmaksızın mesleğini serbest olarak icra ettiğinin anlaşılması halinde ilgili kamu kurumları ile meslek kuruluşlarından kaza tarihindeki emsal gelirin ne kadar olduğunun ve aylık çalışma süresinin (ayda kaç gün çalışacağının) sorulması, dosyadaki SGK hizmet cetveli de göz önüne alınarak destek …’ın kaza tarihindeki gerçek gelirinin tespiti ile bundan sonra gerekirse hesap raporu düzenlenmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre, usuli kazanılmış haklara halel gelmemek kaydıyla bir karar verilmesinden ibarettir. 2-Davacı …, 29.10.1995 doğumlu olup, kaza tarihi olan 16.09.2013 ve destek …’ın vefat ettiği 17.10.2013 tarihinde henüz 18 yaşını ikmal etmemiştir. Bu nedenle, davacı İhsan için 18 yaşını ikmal ettiği tarihe kadar destek hesabı yapılması gerekirken, bilirkişi heyeti raporunda bu hesabın yapılmaması ve davacı …’ın destek tazminatı talebinin reddi doğru olmamıştır. 3-Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. ( Bknz. Yargıtay 4. HD’nin 2021/18611 Esas, 2022/787 Karar sayılı ilamı) Eldeki davada, kaza tarihi 16.09.2013 olup, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan ” Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri esas alınması gerekirken, asıl dosya davacıları( birleşen dosya davalıları) tarafından itiraza uğrayan ve birleşen dosya davacısı …’in maluliyet oranı ve iyileşme süresinin “Çalışma Gücü ve Meslekte kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri yönetmeliği” hükümlerine göre belirlendiği raporun karara dayanak yapılması doğru olmamıştır. O halde, yerel mahkemece yapılacak iş, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olacak şekilde davacı …’in maluliyet derecesi ve oranı ile iyileşme süresinin belirlenmesi amacıyla yeni bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. 4-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Tazminat miktarının belirlenmesi” başlıklı 51. maddesinde (eski BK md. 43); hakimin, tazminatın kapsamı ve ödenme biçimini, durumun gereğine ve kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş, “Tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. maddesinde (eski BK md. 44) de; zarar gören taraf zararı doğuran fiile razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına etkili olduğu ve zararı yapan kişinin durumunu ağırlaştırdığı takdirde hakimin, tazminat tutarını indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği açıklanmış; eğer zarar, zarar verenin hafif kusurundan doğmuş ve zarar veren, tazminatı ödemesi halinde yoksulluğa düşecekse ve hakkaniyet de gerektiriyorsa hakimin tazminatı indirebileceği belirtilmiştir.Kaza tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamından, birleşen davada davacı …’in yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsü …’in alkollü olduğu anlaşılmaktadır. Davacı …, gelini olduğu alkollü sürücünün aracına bilerek binmiştir. Alkollü sürücünün aracına bilerek binme nedeniyle davacı olayda müterafik kusurludur. ( Bkz. Yargıtay 4. HD’nin 2022/4561 Esas, 2022/9093 Karar sayılı ilamı) Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; birleşen dosya davacısı …’in alkollü sürücünün aracına bilerek binme şeklinde gerçekleşen müterafik kusuru sebebiyle hesaplanan tazminattan Yargıtay 4. ve 17. HD’nin yerleşmiş uygulamaları ile de benimsenen, 6098 sayılı TBK 52. maddesi gereğince %20 oranında müterafık kusur indirimi yapılmasının gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde bu husus göz ardı edilerek karar verilmesi de doğru görülmemiştir. 5-Davacı … 13.08.1997 doğumlu olup, dava tarihinde reşit olmadığından ve babası … iş bu davaya konu kazada vefat ettiğinden eldeki davanın annesi … tarafından davacı …’a velaleyen açılmasında bir isabetsizlik yok ise de davacı … dava tarihinden sonra reşit olmasına rağmen, kendisi tarafından verilmiş bir vekaletname dosyada bulunmadığından yerel mahkemece, davacı … yönünden iş bu noksanlık giderilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi de hatalı olmuştur. Mahkemece bu durumda yapılacak iş, yargılama sırasında reşit olduğu anlaşılan …’a davetiye çıkartılıp duruşmada bizzat bulunması veya kendisinin bizzat verdiği vekaletnameyi sunması sağlanarak davaya bakılması ve oluşacak duruma göre bir karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan nedenlerle, davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf itirazlarının tümden, asıl davada davacılar ( birleşen davada davalılar) …, …, … ve … vekili ile bir kısım birleşen dosya davacıları …, … ve … vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile kararın HMK 353/(1)-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve dosyanın yeniden görülmesi için ilgili mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırma sebep ve şekline göre asıl davada davacılar ( birleşen davada davalılar) …, …, … ve … vekili ile bir kısım birleşen dosya davacıları …, … ve … vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ / Gerekçe Uyarınca,1/Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf itirazlarının tümden, asıl davada davacılar ( birleşen davada davalılar) …, …, … ve … vekili ile bir kısım birleşen dosya davacıları …, … ve … vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, -Kararın kaldırma sebep ve şekline göre asıl davada davacılar (birleşen davada davalılar) …, …, … ve … vekili ile bir kısım birleşen dosya davacıları …, … ve … vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 3/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine ayrı ayrı İADESİNE, 4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 22/06/2023