Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/470 E. 2023/1083 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/470
KARAR NO: 2023/1083
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2021
NUMARASI: 2015/1155 Esas – 2021/1072 Karar
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/06/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin 09.02.2015 tarihinde yolcu olarak bulunduğu çalıştığı şirket tarafından iş yerine ulaşım için ücretsiz olarak temin edilen davalı … idaresindeki … plaka sayılı servis aracı ile TEM otoyolunda Edime-Ankara istikametinde seyir halinde iken, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın hatalı şerit değiştirmesi neticesinde diğer davalı … idaresindeki … plakalı tır ile çarpıştığını, çarpışmanın etkisiyle savrulan … idaresindeki aracın müvekkilinin de içinde bulunduğu servis aracına çarptığını ve bu çarpma neticesinde servis sürücüsü …’in direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi ile meydana gelen ölümlü ve yaralamalı trafik kazasında müvekkilinin sol kolunun koptuğunu, kaburgasında 7 ve göğsünde 4 kırık oluştuğunu, müvekkilinin kopan kolunun kazadan sonra kaldırıldığı Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan operasyon ile vücudunun çeşitli yerlerinden alınan parçalarla dikildiğini, müvekkilinin iş bu yaralanmalar neticesinde 4 kez ameliyat geçirdiğini, müvekkilinin kazadan beridir çalışamadığını, günlerce yoğun bakımda kaldığını, müvekkilinin kopan kolu dikilmiş ise de halen kolunu kullanamadığını, kazanın müvekkilinin evlilik birliğine de zarar verdiğini, müvekkilinin eşinden ayrılma
noktasına geldiğini, davalı … şirketinin … idaresindeki … plakalı ve … idaresindeki … plakalı araçların zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş.’nin de sürücü … idaresindeki … plakalı servis aracının zorunlu mali mesuliyet ve ferdi koltuk sigortacısı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile (belirsiz alacak) şimdilik sağlık harcamaları, yol ve iaşe gideri için 1.000,00 TL, kolu tam olarak iyileşene kadar bakıcı ihtiyacı sebebiyle 1.000,00 TL, sürekli iş gücü kaybı ve maluliyeti sebebiyle 1.000,00-TL maddi tazminatın ve müvekkilinin hem iş arkadaşı hem de çok yakın dostu olan …’ın hayatını kaybetmesi, sol kolunun kopması, ayrıca müvekkilinin kaburgasında ve göğsünde kırıklar oluşması nedeniyle 100.000-TL manevi tazminatın 09.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Yargılama aşamasında sunduğu 16/06/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile, bilirkişi raporlarında ödenmesi gereken net maddi tazminat miktarının 201.106,99-TL ile 9.000,00-TL yol ve iaşe gideri olmak üzere toplam da 210.106,99-TL olarak tespit edildiğini belirterek dava dilekçesindeki 3.000,00-TL maddi tazminat taleplerini 207.106,99-TL artırarak toplam 210.106,99-TL maddi tazminatın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; davacı vekilinin talep ettiği ulaşım masrafları, bakıcı gideri ile manevi tazminatın teminat kapsamında olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde kasıtlı bir eyleminin bulunmadığını, araç maliki olan müvekkili …’ın ise kazanın oluşumuna herhangi bir etkisi bulunmadığını, ceza yargılamasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, talep edilen sağlık harcamaları, yol ve iaşe giderlerine yönelik herhangi bir delil ibraz edilmediğini, kaza tarihinden itibaren faiz isteminin kabulünün mümkün olmadığını, manevi tazminat isteminin reddi gerektiğini ve istenilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, iş kazası olması nedeniyle işveren veya SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; ATK 3. İhtisas Kurulu raporuna göre davacının %46,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı ve iyileşmesinin 14 aya kadar uzayabileceği, ceza yargılaması sırasında alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 08/06/2016 tarihli raporuna göre davalı araç sürücüsü …’ın asli derecede tamamen kusurlu, … ve …’ in kusursuz olduğu, aktüer bilirkişi raporuna göre davacının geçici iş göremezlik zararının 15.209,91-TL olduğu ancak SGK tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin 52.390,92-TL olduğu, bu nedenle geçici iş göremezlik zararı talebinin reddi gerektiği, 311.710,78-TL sürekli iş göremezlik tazminat tutarından SGK tarafından ödenen tazminatın ilk gelir peşin sermaye değerinin yarısı 110.603,79-TL’nin tenzili ile 201.106,99-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ödenmesi gerektiği, davacının 59 kez ayaktan muayene için hastaneye gitmesi nedeni ile 9.000,00-TL yol ve iaşe giderine katlanmış olabileceği, davacının emniyet kemerini takmadığına dair dosya içerisinde herhangi bir delil olmadığı için hakkaniyet indirimi yapılmadığı, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmayan davalılar …, …, … ve … sigorta yönünden davanın reddi gerektiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olaydaki kusur durumu ve olayın oluş şekli, olay tarihi göz önünde bulundurulduğunda manevi tazminat talebinin kısmen kabulü gerektiği gerekçesi ile; “1-Davalılar …, …, … ve … Sigorta yönünden açılan tüm davaların subut bulmadığından REDDİNE,2-Davacının davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş yönünden açmış olduğu maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, -Davacının geçici iş göremezlik tazminat talebinin subut bulmadığından REDDİNE,-9.000,00 TL yol ve İAŞE giderinin davalı … yönünden dava tarihinden, davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 09/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … şirketinin 290.000,00 TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine, ) -201.106,99 TL maddi tazminatın davalı … yönünden dava tarihinden, davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 09/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … şirketinin 290.000,00 TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine, ) -Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 3-Davacının manevi tazminat davası yönünden KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, -60.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, -Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 4-Davalı … ( … sigorta ) yönünden açılan manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE” karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince, davalılar … ve … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekilinin istinaf nedenleri; müvekkilinin maluliyetine ilişkin düzenlenen ATK raporuna itirazlarının dikkate alınmadığı, müvekkilinin geçici iş göremezlik süresinin eksik belirlendiği, tanık beyanlarına göre müvekkilinin usta olarak çalışmasına rağmen gelirinin sadece SGK kayıtları dikkate alınarak asgari ücret olarak kabulünün hatalı olduğu, emsal kazanç araştırması yapılarak ve ücret bordroları…vs incelenerek ve tanık beyanları ile gerçek gelirinin belirlenmesi ve tazminat hesabının belirlenecek gerçek gelir üzerinden yapılması gerektiği, müvekkiline yapılan herhangi bir ödeme olmamasına rağmen SGK tarafından ödeme yapılmış gibi ilk peşin sermaye değerinin yarısının tazminattan tenzil edilerek hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu, davalılar … ve …’in kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğuna dair rapora itirazlarının dikkate alınmadığı, ceza yargılamasında adı geçen davalıların tali kusurlu olduklarının tespit edildiği, davanın tüm davalılar yönünden kabulü gerekirken bir kısım davalılar yönünden reddedilmesi ve bir kısım taleplerin kısmen reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, yol ve iaşe giderinin eksik belirlendiği, müvekkilinin uzun süre yoğun bakımda kalması ve sonrasında da uzun bir süre evde yatağa bağımlı olarak kalması, eşi ile boşanma aşamasına gelmesi karşısında takdir edilen manevi tazminat miktarının az olduğu, ticari faiz işletilmesi gerektiği, davalı … tarafından düzenlenen poliçede manevi tazminatın da teminat altına alınmasına rağmen davanın husumet yokluğundan reddinin hatalı olduğu, manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden davalı tarafa fazla vekalet ücreti takdir edildiği, iş göremezlik tazminatı belirlenirken TRH 2010 yerine PMF 1931 yaşam tablosu uygulanmasının hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Davalı … ve … vekilinin istinaf nedenleri; müvekkili Kenan’ın kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığı, müvekkili Yüksel’in ise kazanın meydana gelmesinde herhangi bir müdahalesinin bulunmadığı, yol ve iaşe giderlerini ispata yarar herhangi bir delil ibraz edilmediği, takdir edilen iş göremezlik tazminat miktarının fahiş olduğu, herhangi bir takdiri indirim (emniyet kemeri…vs) yapılmamasının hatalı olduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğu hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.(1) Çalışma gücü kaybı zararının hesabında yaralanan veya malul olanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda; mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacının geliri asgari ücret üzerinden belirlenmiş, davacı tarafça rapora itiraz dilekçesinde, davacının kazadan evvel usta olarak çalıştığı ileri sürülerek gelirinin belirlenmesi ve yeniden hesaplama yapılması talep edilmiş, ancak mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin rapora itirazın reddine karar verilmiş ise de dinlenen tanık beyanlarına göre davacının kaza tarihinden evvel sac atölyesinde usta olarak çalıştığının beyan edilmesi karşısında davacının gelirinin belirlenmesinde mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapıldığını söyleme imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, davacı tarafça usta olduğu ileri sürüldüğüne göre, davacının usta olduğunu gösteren belge, sertifika vb var ise dosya arasına alınmalı, SGK hizmet dökümü dosya arasına celbedilmeli ve kaza tarihinden evvel çalıştığı iş yerinden aldığı ücrete ilişkin maaş bordrosu…vs getirtilmeli, gerektiği takdirde davacının mesleğine göre elde edebileceği gelirin saptanması için ilgili meslek odaları ve meslek kuruluşlarından davacının meslekteki kıdemi ve yaşına göre emsal gelirinin ne kadar olacağı hususunun sorulması bu suretle davacının kaza tarihindeki net kazancı dikkate alınarak tazminat hesabına esas gelirinin belirlenmesi, akabinde belirlenen ücret üzerinden taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek gelir dışındaki tüm veriler aynı kalmak suretiyle ve 2020 verileri dikkate alınarak hesaplama yapılması için, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi isabetli değildir. (2) Kabule göre de; davacı vekilince dava dilekçesinde 100.000,00-TL manevi tazminat talebinde bulunulduğu, mahkemece manevi tazminat talebinin 60.000,00-TL üzerinden kısmen kabulüne karar verildiği ve reddedilen 40.000,00-TL üzerinden kendisini vekil ile temsil eden davalılar yararına ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesine göre (%15) 6.000,00-TL nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 8.600,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK m. 353/1-a/6 gereğince kaldırılmasına, kaldırma kararının gerekçesi dikkate alınarak davacı vekilinin sair, davalılar … ve … vekilinin tüm istinaf nedenlerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1/Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/11/2021 tarih ve 2015/1155 E. 2021/1072 K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2/Dosyanın belirtilen şekilde işlem, araştırma ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harçlarının talepleri halinde kendilerine İADESİNE,4/İstinaf incelemesinin dosya üzerinden yapılması nedeniyle, avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek müteakip kararda dikkate alınmasına,6/Dairece verilen kaldırma kararının gerekçesine göre davacılar vekilinin sair, davalılar … vekili ve … vekilinin istinaf başvurularının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a madde hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/06/2023