Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/351 E. 2022/694 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/351
KARAR NO: 2022/694
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2021
NUMARASI: 2018/61 Esas – 2021/1388 Karar
DAVA: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/12/2010 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plâkalı araç ile …’ın sevk ve idaresindeki … plâkalı motosikletin çarpışması şeklinde meydana gelen kazada … plâkalı araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını, kazaya karışan … plâkalı aracın davalı … şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanmış olduğunu, meydana gelen kazada motosiklette yolcu olarak bulunan davacının kusursuz bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve sürekli işgücü kaybı ve bakıcı gideri zararına karşılık olmak üzere şimdilik 100,00-TL maddi tazminatın davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş; 24/10/2018 günlü dilekçe ile talebine açıklık getirerek, 100,00-TL lik maddi tazminat talebinin 50,00-TL sinin bakıcı gideri ve 50,00-TL sinin de sürekli iş gücü kaybı zararına ilişkin olduğunu bildirmiş, daha sonra dosyaya sunduğu 28/02/2020 günlü ıslah dilekçesi ile dava dilekçesindeki taleplerine ek olarak (sehven unutulduğundan bahisle) 50,00-TL geçici iş göremezlik taleplerinin de bulunduğunu açıklayarak 50,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının da davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve 12/10/2021 günlü bedel arttırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik zararına ilişkin istek miktarını 382.342,27-TL’ye, kalıcı iş göremezlik zararına ilişkin istek miktarını da 84.854,56-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı … şirketi vekili yargılama sırasındaki tüm beyan ve dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen 19/07/2017 gün ve 2016/1089 Esas, 2017/710 Karar sayılı “Davacı tarafça davadan önce sigortaya başvuru yapılmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine” ilişkin karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine; Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde “Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir” hükmü mevcut olup, zarar görene seçimlik bir hak tanınmış, dava açmadan önce sigorta şirketine başvurunun zorunlu olduğu belirtilmemiş olup, olay tarihinden sonra 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı kanunun 5. maddesi ile yapılan değişiklik ile zarar görenlere dava açmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılması dava şartı haline getirilmiştir. Davacı zarar gören tarafından her ne kadar kanun değişikliğinin yürürlüğe girmesinden sonra dava açılmış ise de, dava konusu olayda kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan lehe kanunun uygulanması gerektiğinden, Mahkemece işin esasına girilerek tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığına işaret edilmek suretiyle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmiş ve dairemizce verilen kaldırma gönderme kararından sonra yapılan yargılama sonucunda mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; Davacının geçirmiş olduğu çift taraflı trafik kazası sonucunda %36 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin 9 ay olduğu, kazaya karışan … plaka sayılı motosiklet sürücüsü dava dışı …’ın %25 oranında, … plaka sayılı araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu bulunduğu, kazaya karışan motosiklette yolcu olarak bulunan davacının ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun mevcut olmadığı, yargılama sırasında temin edilen ve PMF yaşam tablosunun baz alınması ile düzenlenen 28/01/2021 günlü aktüer bilirkişi raporunda; davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 4.758,82-TL, sürekli iş göremezlik zararının 339.418,27-TL ve bakıcı gideri zararının da 1.293,72-TL olduğunun tespit edildiği, Yargıtay uygulamaları gereğince tazminat hesaplamasında TRH-2010 yaşam tablosunun kullanılması kabul edilmekte ise de, davacı taraf söz konusu rapora itiraz etmediğinden, davalı tarafın daha lehine olan 28/01/2021 günlü raporun hükme esas alınması gerektiği benimsenmek suretiyle; “… Oluşan zararın tamamından davalı … şirketinin müteselsil sorumluluk esaslarına göre ve poliçe limitler ile sorumlu olduğu, davacının talep artırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı için 84.854,56 TL, bakıcı gideri tazminatı için 323,43 TL, ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı için 50,00 TL talep ettiği, davacının davadan önce davalıya başvurmadığı bu nedenle dava tarihinde temerrüdün oluştuğu, kazaya karışan araçların hususi olduğu dolayısı alacağa yasal faiz işletilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının talepleri dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle: -Davanın KABULÜ ile, 323,43 TL bakıcı gideri tazminatı, 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 84.854,56 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 85.227,99 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda; bilinmeyen döneme ilişkin olarak 2.879,57-TL asgari ücret üzerinden ve %10 artışla hesaplama yapılmış ve buna göre rapor tanzim edilmiş ise de, istinaf dilekçesinin yazım tarihinde 2022 yılına ait asgari ücretin açıklandığı, yeni açıklanan asgari ücretteki artış oranının %50 olduğu, bu durumda gelecek döneme ilişkin hesaplamanın yeniden yapılması gerektiği, aksine düşüncenin vekil edeni aleyhine sonuç doğuracağı, ilk derece mahkemesince verilen kararın yeniden hesap raporu alınmak üzere kaldırılması gerektiği hususuna yöneliktir. İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; trafik kazası sonucunda meydana gelen bedensel zarara dayanılarak açılmış maddi tazminat isteğine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, ayrıca 28/01/2021 günlü aktüer bilirkişi raporundaki davacının sürekli iş göremezlik zararının ne olduğu ve davacının ne miktar talepte bulunacağına ilişkin belirleme ve değerlendirmelerin rapor tarihindeki mevcut asgari ücretlerin baz alınması ile yapılmış olması ve bu raporun, davacı tarafın herhangi bir itirazına uğramaması karşısında, hükme esas alınarak davacı tarafın talepleri doğrultusunda kabulle sonuçlanan bir davada, karardan sonra yürürlüğe giren asgari ücretteki artışa dayanılarak kalıcı iş göremezlik zararının buna göre yeniden hesaplanmasına gerektiğine ilişkin istinaf talebinin davalı taraf yararına yargılama sırasında oluşan usulü kazanılmış hakları ortadan kaldıracak nitelikte olması ve somut olayın özelliklerine göre TMK’nun 2.maddesinde düzenlenen iyiniyet kurallarına da aykırı bulunması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.nun 361. maddesi gereğince, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18/05/2022