Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/299 E. 2023/196 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/299
KARAR NO: 2023/196
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/09/2021
NUMARASI: 2021/293 Esas – 2021/633 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/02/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
K A R A R Davacı vekili Tüketici Mahkemesine hitaben verdiği dava dilekçesinde özetle; vekil edeni şirket nezdinde kasko sigortalı bulunan … marka … model 245 beygir gücündeki … plaka sayılı aracın … Park pistinde seyir halinde iken yanarak ağır hasara uğradığını, sigortalının yapmış olduğu başvurusu neticesinde açılan hasar dosyası kapsamında aracın onarımının ekonomik olmadığının belirlendiğini bu nedenle sovtaj değeri düşülerek sigortalıya 109.112,00 TL ödeme yapıldığını bu şekilde TTK 1472. Maddesi uyarınca sigortalının haklarının halef olunduğunu, İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/70 değişik iş sayılı dosyası ile sigortalı araç üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen rapordan da anlaşılacağı üzere yangının araçtaki üretim hatasından kaynaklandığının tespit edildiğini, bu durumda oluşan zararın giderilmesinden aracın satıcısı ve ithalatçısı bulunan davalıların sorumlu olduğunu, sigortalıya yapılan ödemenin tahsili amacıyla yapılan başvurunun ise aracın kullanma ve garanti belgesinde yer alan şartlara aykırı olarak kullandığını ileri sürülerek haksız bir biçimde reddedildiğini beyanla 109.112,00 TL’nin sigortalıya yapılan ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; görev, yetki ve zamanaşımı itirazında bulunarak talep konusu aracın 30/04/2012 tarihinde vekil edenin … Tic. A.Ş. Tarafından dava dışı … isimli şahsa satıldığını, araç sigortalısı …’in ise bu aracı ilk malikten satın alan kişi olduğunu, dolayısıyla sigortalı ile vekil edenin şirket arasında doğrudan bir işlem olmaması nedeniyle tüketici işleminin varlığından söz edilemeyeceğini davaya Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiği ayrıca vekil edenlerin ikametgahlarınında Küçükçekmece olması nedeniyle davaya bakma bakımından yetkili yer mahkemesininde Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava tarihi itibariyle (03/06/2014) 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçirilmiş bulunduğunu, esasa ilişkin olarak da araçta herhangi bir üretim hatası ve servis hatasından kaynaklanan bir ayıp bulunmadığını, talep konusu arızanın araç sahibi 3. Kişinin aracı kullanma kılavuzunda yer alan şartlara aykırı biçimde kullanması neticesinde meydana geldiği, bu durumda ayıplı bir maldan söz edilemeyeceğini, kaldı ki aracın trafiğe çıktığı tarih ile yangın tarihi arasında nasıl kullanıldığının da belirsiz bulunduğunu, nitekim vekil edenin şirket tarafından yapılan incelemede araç sahibinin orijinal olmayan hava filtresi kullandığının belirlendiğini, eldeki davaya dayanak kılınan değişik iş sayılı dosyadaki belirleme ve değerlendirmelerin vekil edenlerini bağlamayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davanın açıldığı Tüketici Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verildiği ve bu karara karşı davalıların istinaf yasa yoluna başvurmaları üzerine, istinaf incelemesi yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesince ,görülmekte olan davaya bakma görevinin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu belirtilerek, İstanbul 5. Tüketici Mahkemesince verilen 03/04/2018 gün 2014/1378 Esas-2018/234 Karar sayılı kararının HMK m. 353/1-a/3 hükmü kapsamında kaldırılarak dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği ve eldeki davaya Bölge Adliye Mahkemesince verilen 10/02/2021 gün 2018/2121 Esas-2021/277 Karar sayılı ilam gereğince dosyanın gönderildiği İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesince bakılarak sonuçlandırıldığı dosya kapsamından tespit edilmiştir. Görev durumu, Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla kesinleşmiş olduğundan, görev hususu üzerinde durulmamıştır. İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları, İstanbul Anadolu 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/80, İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/70 değişik iş sayılı tespit dosyaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek dava dışı … tarafından davalı … Ticaret A.Ş’den 175,150,04 TL bedel karşılığında 30/04/2012 tarihinde satın alınan aracın daha sonra dava dışı sigortalı … adına 30/11/2012 tarihinde tescil edildiği ve aracın 30/11/2012-30/11/2013 tarihleri arasını kapsar biçimde davacı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen kasko sigorta poliçesiyle teminat altına alındığı aracın 19/05/2013 tarihinde … Park Pistinde seyir halinde iken yanarak hasara uğraması nedeniyle davacı sigortacı tarafından sigortalısına 04/11/2013 tarihinde 174.000,00-TL hasar tazminatı ödendiği, araçta meydana gelen hasarın onarımı için gerekli giderin 167.295,00-TL olduğu ve onarımın ekonomik olmayacağının tespit edildiği, araçtaki hasara neden olan yangının çıkış nedeninin imalat hatasına dayalı bulunduğunun anlaşıldığı dosyadaki tüm raporların birbirini teyit ettiği, bilirkişi raporu ile araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğu tespit edildiğinden zamanaşımının gerçekleşmediği davalı tarafça talep konusu arızanın kullanım kılavuzunda yer alan şartlara aykırı kullanım nedeniyle meydana geldiği ileri sürülmüş ise de bu iddiayı destekleyecek bilginin yer aldığı kullanım kılavuzunun dosyaya ibraz edilmediği, bu durumda 09/01/2017 günlü bilirkişi raporu ve ek rapor doğrultusunda gizli ayıp nedeniyle araçta meydana gelen yangına dayalı hasar dolayısıyla belirlenen 109.836,57-TL tutarın ödeme yapan sigorta şirketi tarafından halefiyet yoluyla davalı taraftan istenebileceği benimsenerek; -Davanın KABULÜ ile 109.112-TL’nin ödeme tarihi olan 04/11/2013 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davalılar tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; zamanaşımı ve davanın esasına ilişkin olarak davaya karşı koyma nedenlerine paralel olup, bilirkişi raporlarına yönelik itirazları üzerinde durulmadığı ve hükme esas alınan raporların afaki olduğuna yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; TTK’nın 1482. Maddesinde tanımını bulan halefiyet kuralları gereğince, davacı sigortacı tarafından kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya yapılan ödemenin zararın araçtaki gizli ayıp nedeniyle meydana geldiğine dayanılarak aracın satıcı ve imalatçısı aleyhine açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 09/01/2017 günlü kök ve 26/02/2018 günlü ek bilirkişi heyet raporundaki belirleme ve değerlendirmelerin yeterli, somut olayın özelliklerine uygun, taraf ve yargı denetimine açık, dosyada mevcut diğer tüm bilirkişi raporları ile de uyumlu olmasına, aksinin de davalı tarafça kanıtlanmamış bulunmasına göre; mahkemece talep konusu yangının ve oluşan zararın araçtaki gizli ayıp nedeniyle meydana geldiği kabul edilerek davanın taraflar arasındaki uyuşmazlığı yazılı biçim ve şekilde sonuçlandırılmış olmasında, herhangi bir yanılgı tespit edilmediğinden davalılar vekilinin yerinde olmadığı sonucunda varılan istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ / Gerekçe uyarınca, 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf eden davalılardan alınması gereken 7.543,44-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 1.863,40-TL harcın düşümü ile kalan 5.680,04-TL bakiye harcın istinaf eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.09/02/2023