Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/291
KARAR NO: 2022/887
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/10/2021
NUMARASI: 2019/6 Esas – 2021/1094 Karar
ESAS DAVA (İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/676 Esas)
DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 07/03/2013
BİRLEŞEN DAVA (İstanbul Anadolu 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/310 esas 2014/243 karar)
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde özetle; 12/10/2012 tarihinde davalı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın bulunduğu yolda karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …’a çarpması şeklinde meydana gelen kaza sonucu …’ın vefat ettiğini, davacıların …’ın mirasçıları, anne, babası ve kardeşleri olduğunu, …’ın vefatı nedeniyle eşi … ve çocukları …, …, … ve …’ın murislerinin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı eş … için 50.000,00-TL, çocuklar için ayrı ayrı 25.000,00-TL, davacı anne …, baba …, kardeşler …, … ve … için ayrı ayrı 10.000,00-TL olmak üzere toplam 200.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 25/04/2016 tarihli bedel artırım dilekçesi ile de destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin istek miktarlarını; davacı eş … için 55.494,62-TL’ye, davacı çocuk .. için 2.123,82-TL’ye, davacı çocuk … için 5.553,99-TL’ye, davacı çocuk … için 5.644,60-TL’ye, davacı çocuk … için 11.776,68-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davacılar vekili birleşen dava dilekçesinde ise özetle; 12/10/2012 tarihinde meydana gelen kaza sonucu …’ın vefat ettiğini, kazaya neden olan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, araç maliki …, araç sürücüsü … ve aracın ZMM sigortacısı … Sigorta A.Ş hakkında İstanbul Anadolu 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/52 Esas sayılı dosyası ile daha önce dava açtıklarını, açılan bu davanın daha önce açılmış olan dava ile birleştirilmesini istediklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ölenin desteğinden yoksun kalan eş ve çocukları için 2.000,00-TL maddi tazminat ile davacı eş … için 50.000,00-TL, her bir çocuk için 25.000,00-TL olmak üzere toplam 200.000,00-TL (davacı anne, baba ve kardeşler için talep edilen miktar açıklanmaksızın) manevi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş ile diğer zarar sorumlularından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve İstanbul Anadolu 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/310 Esas, 2014/243 Karar sayılı kararı ile dosyanın İstanbul Anadolu 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/52 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını, davacıların gerçek zararının tespiti gerektiğini, zarardan sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalılar … ve … vekili savunmalarında özetle; davanın reddine karar verilmesini istediklerini belirtmiştir.Birleşen dosya davalısı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; sorumluluklarının sigorta poliçesi kapsamında sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, buna göre hüküm tesis edilmesi gerektiğini belirterek davaya karşı koymuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; meydana gelen kazada davacılar murisi … ile davalı …’nin eşit oranda kusurlu oldukları benimsenmek suretiyle 04/04/2016 tarihli hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda; “Esas davada; 1-Davacılar tarafından, davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan maddi tazminat davasının, tarafların sulh olduğu dikkate alınarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-a) Davacılar tarafından, davalılar … ve … aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, Davacı … için 55.494,62 TL, davacı … için 2.123,82 TL, davacı … için 5.553,99 TL, davacı … için 5.644,66 TL ve davacı … için 11.776,68 TL olmak üzere toplam 77.593,77 TL’nin 12/10/2012 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, b) Davacılar tarafından, davalılar … ve … aleyhine esas dava içerisinde açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne ve birleşen davada (İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/310 Esas) aşağıda kabul edilen miktar üzerinden tahsilde tekerrür etmemek üzere birleşen davada manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, Davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL ve davacı … için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 85.000,00 TL manevi tazminatın 12/10/2012 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan [davalı … Sigorta A.Ş’nin poliçe limiti kapsamında manevi tazminatın 25.000,00 TL’sinden 24/07/2014 birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olmak üzere] müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, Esas ve birleşen davada fazlaya ilişkin istemin reddine, c-Birleşen davada; (İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/310 Esas) davacılar tarafından, davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine,” karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizce yapılan istinaf incelemesi neticesinde verilen 20/12/2018 gün ve 2017/1294 E., 2018/1557 K.sayılı ilamla; “Davacılar vekili asıl dava dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesi ile muris …’ın annesi …, babası … ve kardeşleri …, …, … için ayrı ayrı 10.000,00-TL olmak üzere toplam 50.000,00-TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, yine birleşen dosyaya sunduğu dava dilekçesi ile; muris …’ın anne babası ve kardeşleri için manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de; mahkemece bu davacıların manevi tazminat talebine ilişkin olarak herhangi bir değerlendirme yapılmamış ve olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu husus HMK.m.353/1-a/6 gereğince delillerin toplanmaması veya hiç değerlendirilmemesi kapsamında bulunmakta olup mahkemece verilen kararın bu nedenle kaldırılmasına, davacı anne-baba ve kardeşlerin manevi tazminat talepleri ile ilgili olarak değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi, ayrıca 15/02/2000 doğumlu olan davacılardan …’ın 18 yaşını doldurmuş olduğu anlaşıldığından bu davacıya ait vekâletnamenin dosya arasına alınması veya reşit olması nedeniyle kendisinin davada taraf sıfatıyla yer almasının sağlanması amacıyla dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi, davacılar vekilinin diğer istinaf taleplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. ” denilmek suretiyle ilk derece mahkemesine verilen 14/02/2017 gün ve 2014/676 E., 2017/123 sayılı kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dairemizce verilen bu kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sırasında davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 19/03/2021 günlü dilekçe ile dosyaya kazandırılan 01/02/2021 günlü bilirkişi raporu doğrultusunda; davacı eş … için olan maddi tazminat isteğine ilişkin istek miktarı 136.992,03-TL’ye, davacı çocuk … için olan maddi tazminata ilişkin istem miktarını 7.853,96-TL’ye, davacı çocuk … için olan maddi tazminata ilişkin istek miktarını 8.724,07-TL’ye, davacı çocuk … için olan maddi tazminata ilişkin istem miktarını 19.811,56-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Mahkemece kaldırma kararını müteakip yapılan yargılama sonucunda; -Esas davada; -Davacılar tarafından, davalı … Sigorta A.Ş. Aleyhine açılan maddi tazminat davasının, tarafların sulh olduğu dikkate alınarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, -Davacılar tarafından, Davalılar … ve … aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; -Davacı … için 136.992,03 TL, davacı … için 1.740,01 davacı … için 7.459,06 TL, davacı … için 8.724,07 ve davacı … için 19.811,56 TL olmak üzere toplam 174.726,73 TL’nin 12/10/2012 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, -Davacılar tarafından Davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile -Davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL ve davacı … için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 85.000,00 TL manevi tazminatın 12/10/2012 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, Birleşen davada; ( Kapatılan İstanbul Anadolu 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/310 E 2014/243 K ) -Davacılar tarafından, davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine, -Davacılar tarafından, davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; mahkememizin 2019/6 Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak ve davalı sigortanın poliçe limiti olan 25.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere -Davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL ve davacı … için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 85.000,00 TL manevi tazminatın birleşen dava tarihi olan 24/07/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ve birleşen davanın davalısı bulunan … Sigorta A.Ş (Eski ticari unvanı … Sigorta A.Ş) vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; yargılama sırasında davalı … Sigorta A.Ş.ile yapılan protokol gereğince sadece 55.954,00-TL kısmi ödeme yapıldığı, ayrıca davadan feragat edilmediği ve dosya takipsiz de bırakılmadığına göre davacı tarafın karşılanmayan kalan zararı ile ilgili olarak davalı … Sigorta A.Ş’nin de diğer davalılarla birlikte sorumluluğu yoluna gidilmesi gerekirken, bu davalı hakkındaki davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca davacı anne, baba ve kardeşlerin manevi tazminat taleplerinin de kabul edilmemiş olmasının doğru bulunmadığı, davalı … Sigorta A.Ş bakımından reddedilen manevi tazminat miktarı bulunmadığı halde, lehine 4.080,00-TL vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının da isabetsiz olduğu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine yöneliktir. Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf nedenleri ise; mahkemece verilen kararla vekil edeni sigorta şirketinin 25.000,00-TL manevi tazminatla sorumluluğu yoluna gidilmiş ise de, poliçenin teminat limiti olan 25.000,0-TL’nin 08/06/2017 tarihinde davacı tarafa ödenerek poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, bu nedenle vekil edeni şirket aleyhine yeniden hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, kararın kaldırılması gerektiğine ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüm olayına dayanılarak açılmış maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle; davacılar vekilinin 15/07/2014 günlü ön inceleme tutanağındaki zapta geçen “….destekten yoksun kalma tazminatını kısmen almış isek de bu yöndeki talebimizden vazgeçmiyoruz, diğer davalılardan bu yöndeki talebimiz devam etmektedir, … Sigorta A.Ş’den ise destekten yoksun kalma tazminatı talebimiz yoktur, ödeme yapılmıştır, bu davalı yönünden konusuz kalmıştır ” şeklindeki imzalı beyanın davacı tarafı bağlayacağı gözetildiğinde, bu beyana itibar edilerek davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan dava bakımından, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilmediğinden davacılar vekilinin bu yönü amaçlayan istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. 2- Davacılar vekilinin diğer istinaf itirazlarına gelince; Görülmekte olan davada, ölenin eş ve çocukları dışında anne, baba ve kardeşlerinin de manevi tazminat talebinde bulunduğu ve dairemizce verilen kaldırma kararında açıkça müteveffanın anne, baba ve kardeşlerinin manevi tazminat talepleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin hatalı olduğuna işaret edildiği halde, mahkemece kaldırma kararından sonra yapılan yargılama neticesinde yine aynı hataya düşülerek, ölenin anne, baba ve kardeşlerinin manevi tazminata ilişkin talepleri bakımından herhangi bir açık hüküm tesis edilmediği belirlenmiştir. Oysa kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 56/1 madde hükmü uyarınca; ölenin anne, baba ve kardeşlerinin de haksız fiil sorumlusu olan davalılardan manevi tazminat adı altında talepte bulunma hakları olduğu ve varsa böyle bir talebin değerlendirilmesi gerektiği konusunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece görülmekte olan davada, ölenin anne, baba ve kardeşleri olan davacıların manevi tazminata ilişkin taleplerinin değerlendirilmesi ve varılacak sonuca göre uygun gerekçe yazılmak suretiyle açık bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, bunun yapılmamış olması isabetsiz olup, esasen ilk derece mahkemesi kararının bu nedenle ikinci kez kaldırılması gerekmekte ise de; davanın açıldığı tarih, geçirdiği aşamalar değerlendirildiğinde bu açık yanılgının giderilmesi için yeniden yargılama yapılması usul ekonomisine aykırı olacağı, bu konudaki değerlendirmenin dairemizce de yapılabileceği sonucuna varılarak davacılar vekilinin bu yönü amaçlayan istinaf itirazının kabulü ile kazanın oluş şekli, tarihi, kusur durumu, ölümün karşılaşılabilecek en ağır sonuç oluşu, ölenin eş ve çocukları yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları, paranın alım gücü ve tarafların dosyaya yansıyan sosyo ekonomik durumları gözetildiğinde davacı anne ve babanın her biri için ayrı ayrı 5.000,00-TLve davacı kardeşlerin her biri için de ayrı ayrı 3.000,00-TL manevi tazminata hükmedilerek, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 3-Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf nedenleri değerlendirildiğinde; Davacıların eşi, babası, oğlu ve kardeşi olan …’ın ölümü ile sonuçlanan trafik kazasına neden olan … plaka sayılı aracın, birleşen davanın davalısı … Sigorta A.Ş nezdinde kasko sigortalı olduğu ve poliçe kapsamına göre teminat altında bulunan manevi tazminat limitinin 25.000,00-TL bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu konuda taraflar arasında da herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak, ilk derece mahkemesince verilen 14/02/2017 günlü karardan sonra; aracın kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş tarafından bu karar doğrultusunda manevi tazminata ilişkin olarak 25.000,00-TL teminat limitinin ferileriyle birlikte 08/06/2017 tarihinde davacılar vekiline EFT yolu ile ödendiği istinaf dilekçesi ekindeki belgelerden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, birleşen dava davalısı … Sigorta A.Ş’nin manevi tazminat bakımından sorumluluğunun kapsamını belirleyen poliçe limiti kadar davacı tarafa manevi tazminat ödemesi yapıldığından ve istinaf dilekçesindeki ödemeye ilişkin iddiaya da davacı tarafça karşı konulmadığından, istinaf aşamasında tespit edilen bu durum karşısında davalı … Sigorta A.Ş’ye yönelik olarak açılan manevi tazminat talepli davanın konusuz kaldığı anlaşılmakta olup, adı geçen sigorta şirketine yönelik manevi tazminat talepli davanın konusuz kalması nedeniyle bu talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu durumda az yukarıda 2 ve 3 nolu bentlerde gösterilen nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf yasa yoluna başvuran taraflar yararına HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına ve istinaf konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları nedeniyle taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklar ile yukarıda 3 sayılı bentte gösterilen nedenle yeniden hüküm tesis edileceğinden, davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazı değerlendirilmeksizin düzeltilmek suretiyle esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR/ Gerekçe uyarınca; 1-Yukarıda başlıkta yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle KABULÜNE, öteki istinaf itirazlarının ise ( değerlendirme dışı bırakılan vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazı hariç) ise yukarıda (1) sayılı bentte işaret edilen nedenle REDDİNE, -Yukarıda başlıkta yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı birleşen davanın davalısı bulunan … Sigorta A.Ş (önceki unvanı … Sigorta A.Ş) vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise yukarıda( 3 ) nolu bentte gösterilen nedenle KABULÜNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar ve birleşen davanın davalısı … Sigorta A.Ş tarafından yatırılan maktu ve nispi istinaf karar ve ilam harçlarının talepleri halinde kendilerine İADESİNE, 3-İstinaf aşamasında istinaf yasa yoluna başvuran taraflarca yapılan diğer yargılama giderlerinin ise, takdiren üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2021 gün ve 2019/6 E. 2021/1094 K. sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 5/1-Esas davada; -Davacılar tarafından, davalı … Sigorta A.Ş. Aleyhine açılan maddi tazminat davasının, tarafların sulh olduğu dikkate alınarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, -Davacılar tarafından, Davalılar …ve … aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; -Davacı … için 136.992,03 TL, davacı … için 1.740,01 davacı … için 7.459,06 TL, davacı … için 8.724,07 ve davacı … için 19.811,56 TL olmak üzere toplam 174.726,73 TL’nin 12/10/2012 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, -Davacılar tarafından Davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; -Davacı … için 25.000,00- TL, davacı … için 15.000,00- TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 5.000.00-TL, davacı … için 5.000,00-TL, davacı … için 3.000,00-TL, davacı … için 3.000,00-TL ve davacı … için 3.000,00-TL olmak üzere toplam 104.000,00- TL manevi tazminatın 12/10/2012 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, -Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminat talebinin kabul edilen kısmına isabet eden 13.830,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine, -Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca manevi tazminat talebinin reddedilen kısma isabet eden 13.070,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davada kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar … ve …’ye verilmesine, -Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca maddi tazminat talebinin kabul edilen kısmına isabet eden 20.549,04 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den tahsili ile davacıya verilmesine, -Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca maddi tazminat talebinin reddedilen kısmına isabet eden 383,82 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ye verilmesine, -Davacılar tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olarak toplam 1.240,00 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 815,67- TL’sinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, -Maddi tazminat davası yönünden; alınması gereken 11.935,58 TL karar ve ilam harcının, adli yardımdan faydalanan davacı tarafça peşin yatırılan bir kısmı olmamakla tamamının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye İrad Kaydına, -Manevi tazminat davası yönünden; alınması gereken 7.104,24- TL karar ve ilam harcının adli yardımdan faydalanan davacı tarafça peşin yatırılan bir kısmı olmamakla tamamının davalılar … ve …’den müştereken ve meteselsilen alınarak Hazineye İrad Kaydına, 5/2-Birleşen davada; ( Kapatılan İstanbul Anadolu 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/310 E 2014/243 K ) -Davacılar tarafından, davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine, -Davacılar tarafından, davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan manevi tazminat davası konusuz kaldığından, bu yöndeki talebin esası hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, -Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle konusuz kalan davada, taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, -Konusuz kalan manevi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 80,70- TL maktu karar ve ilam harcının, adli yardımdan faydalanan davacı tarafça peşin yatırılan bir kısmı olmamakla tamamının davalı … SigortaA.Ş. ‘den alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 5/3-İş bu kararın infazı sırasında hüküm altına alınan manevi tazminatlar yönünden; tahsilde tekerrür oluşmaması için, birleşen davanın davalısı … Sigorta A.Ş tarafından davacı tarafa yapılan ödemenin (poliçe limiti olan 25.000,00-TL) gözetilmesine, 5/4-Asıl ve birleşen dava nedeniyle taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davacı … yararına hüküm altına alınan maddi tazminata ilişkin hüküm bölümü bakımından HMK.m.361 hükmü gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık; diğer davacılar yararına hüküm altına alınan maddi tazminata ilişkin hüküm bölümleri ile manevi tazminata ilişkin hüküm bölümü bakımından ise ( görülmekte olan davada davacılar ihtiyarı dava arkadaşı konumunda bulunmaları nedeniyle kesinlik sınırının her bir davacı ve her bir talep için ayrı ayrı belirlenmesi gerektiğinden) HMK’nun 362/1-a hükmü uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 23/06/2022