Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/2395 E. 2023/479 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/2395
KARAR NO: 2023/479
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2022
NUMARASI: 2014/592 Esas – 2022/653 Karar
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasına Bağlı Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in 22.04.2013 tarihinde öğrencileri taşıyan Tuzla Belediyesi’ne ait servis aracından inip yolun karşısına geçmeye çalışırken davalılardan … yönetimindeki davalı …’ın maliki olduğu … plakalı aracın çarpması sonucu sağ ayağının kopması suretiyle yaralandığını, diğer ayağı ile kafa bölgesinde ve vücudunun tamamında kırıklar ve kanamalar meydana geldiğini, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden limitle sınırlı olmak kaydıyla ve ticari faiziyle beraber, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber tahsiline, müvekkilinin kaza neticesinde BK.nun 56.maddesi gereğince beden bütünlüğü aşırı derecede ve yoğun biçimde zarar gördüğünden müvekkili yararına 50.000 TL manevi tazminatın, müvekkilinin anne ve babasından her biri için 25.000 TL’den toplam 50.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi haricindeki davalılardan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/653 esas sayılı dosyasında ise; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, müvekkil … için 50.000 TL, müvekkil … için 25.000 TL, müvekkil … için 25.000 TL olmak üzere toplam 100.000 TL manevi tazminatın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan Tuzla Belediye Başkanlığından tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, bu kapsamda davalı Tuzla Belediye Başkanlığının manevi tazminat taleplerinden diğer hukuki sorumlularla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına, müvekkili…kız kardeşinin bakımı için işten ayrılıp ve halen çalışamamakta olup 25.000 TL, diğer kardeşler …için 15.000 TL ve dedesi … için 15.000 TL, babaannesi … için 15.000 TL, anneannesi … için 15.000 TL olmak üzere toplam 115.000 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketleri dışındaki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, takdir edilecek tazminatların tamamına sigorta şirketleri açısından kazanın kendilerine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonra başlamak üzere (ihbar edilmemişse dava tarihinden itibaren) ve sigorta şirketi dışındaki diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 22/04/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacılar vekili 18.02.2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; dava dilekçesinde talep ettikleri 900 TL sürekli iş göremezlik tazminatı 1.171.440,86 TL artırarak 1.172.340,86 TL, 50 TL bakıcı gideri tazminatı taleplerinin 2.741,13 TL artırarak 2.791,13 TL, 8.000 TL protez bedeli tazminatı taleplerini 3.577.615,26 TL artırarak 3.585.615,26 TL’ye çıkardıklarını belirterek, bu bedellerin tahsiline karar verilmesini, talep etmiştir.Asıl ve birleşen davaya cevap veren davalılar vekilleri, davaların reddinin gerektiğini savunmuş, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/592 Esas sayılı dava dosyasında yargılama devam ederken, davacı taraf vekili ile varılan mutabakat neticesinde poliçede öngörülen azami teminat limiti olan 250.000 TL’nin davacı tarafa vekalet ücreti ve ferileri de eklenmek suretiyle 269.450,00 TL olarak ödendiğini, bakıcı giderlerinin teminat içinde değerlendirelemeyecğini, bakım giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir. İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davaya ilişkin yapılan yargılama soncunda; ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Heyeti tarafından düzenlenen 13/12/2019 tarihli raporda belirtildiği üzere, trafik kazasının meydana gelmesinde davalı …’nın %50 oranında, davacı yaya …’in %30 oranında, davalı Tuzla Belediyesi’nin hizmet eksikliği nedeniyle %20 oranında kusurlu olduğu görüşünden hareketle; 1-Davacı …’in tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat davasının KABULÜ ile; birleşen İst. Anadolu 3. ATM’nin 2015/653 esas sayılı dosyada hükmedilecek tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminatla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; 3.588.406,40 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 250.000 TL’lik kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla 25/07/2013 tarihinden, diğer davalılar … San. Ltd. Şti., … ve … yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla kaza tarihi olan 24/04/2013’ten tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2. Maddesine göre avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2- Davacı …’in davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı sürekli engellilik zararına ilişkin maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 3-Davacı …’in davalılar … San. Ltd. Şti., … ve …’ya karşı açtığı sürekli engellilik zararına ilişkin maddi tazminat davasının KABULÜ ile; birleşen İst. Anadolu 3. ATM’nin 2015/653 esas sayılı dosyada hükmedilecek sürekli engellilik zararına ilişkin maddi tazminatla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; 1.172.340,86 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 24/04/2013’ten tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2. Maddesine göre avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacının 50 TL geçici iş göremezlik zararına ilişkin maddi tazminat davasının HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle REDDİNE, 5-Davacının 1.000 TL belgesiz tedavi giderine ilişkin maddi tazminat davasının HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle REDDİNE, BİRLEŞEN İST. ANADOLU 3. ATM’NİN 2015/653 ESAS SAYILI DOSYASINDAKİ DAVADA; 1-Davacı …’in davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı maddi tazminat davasının, aynı davanın daha önce açılıp halen görülmekte olması nedeniyle HMK’nin 114/1-ı ve 115/2. Maddeleri uyarınca usulden REDDİNE, 2-Davacılar …, … ve …’in davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açtığı “24.12.2013 tarihli ibranamenin iptali” istemli davanın REDDİNE, 3-Davacı …’in davalılar .. Sigorta A.Ş. Ve Tuzla Belediye Başkanlığı’na karşı açtığı tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat davasının KABULÜ ile; asıl davada hükmedilen tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminatla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; 3.588.406,40 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 250.000 TL’lik kısmı ile sınırlı olmak üzere16/06/2015 tarihinden, diğer davalı Tuzla Belediye Başkanlığı yönünden tamamından sorumlu olmak üzere kaza tarihi olan 24/04/2013’ten tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2. Maddesine göre avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı …’in davalılar … Sigorta A.Ş. Ve Tuzla Belediye Başkanlığı’na karşı açtığı sürekli engellilik zararına ilişkin maddi tazminat davasının KABULÜ ile; asıl davada hükmedilen sürekli engellilik zararına ilişkin maddi tazminatla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;1.172.340,86 TL maddi tazminatın; davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 250.000 TL’lik kısmı ile sınırlı olmak üzere 16/06/2015 tarihinden, diğer davalı Tuzla Belediye Başkanlığı yönünden tamamından sorumlu olmak üzere kaza tarihi olan 24/04/2013’ten tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2. Maddesine göre avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacının davalılar … Sigorta A.Ş. Ve Tuzla Belediye Başkanlığı’na karşı açtığı 50 TL geçici iş göremezlik zararına ilişkin maddi tazminat davasının HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle REDDİNE, 6-Davacının davalılar … Sigorta A.Ş. ve Tuzla Belediye Başkanlığı’na karşı açtığı 1.000 TL belgesiz tedavi giderine ilişkin maddi tazminat davasının HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle REDDİNE karar verilmiş, verilen karara karşı davalı Tuzla Belediye Başkanlığı vekili, davalı … vekili, davalı … vekili, davalı … Sigorta A.Ş vekili ile davalı … Teks. Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı Tuzla Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Davacının yaşam sürelerinin PMF yaşam tablosuna göre hesaplanması gerekirken, TRH-2010 kadın-erkek hayat tablosuna göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, davacının kullanmakta olduğu ve kullanacağı protezlerin bedeli SGK tarafından ücretsiz karşılanmakta iken, raporda fahiş tutarda protez bedeli hesabı yapılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğu, sigorta şirketi tarafından davacıya yapılan ödemenin, ödendiği tarihten itibaren faiz işletilerek ve güncellenerek hesaplanacak tazminat tutarından mahsup edilmesi gerekirken, çıplak ödemenin hesaplanan tazminat tutarından mahsup edilmesinin hatalı ve hakkaniyete aykırı olduğu, müvekkili idare yönünden tazminatlara yasal faiz işletilmesi gerekirken, avans faizi işletilmesinin hatalı olduğu, davada iki defa ıslah yoluna başvurulmasının kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. Davalı … vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Raporlar arasındaki kusur tespitine ilişkin çelişkiler giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu, belirlenen maluliyet oranının fahiş olduğu, davacının kullanacağı bazı protezler SGK tarafından karşılanabilecekken davacı tarafça SGK’nın karşılamadığı özel markaların protez bedellerinin talep edilmesinin ve bu talebe göre hesaplama yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, sigorta şirketi tarafından davacıya yapılan ödemenin güncellenerek belirlenecek tazminattan mahsup edilmemesinin hatalı olduğu, müvekkili yönünden avans faizine hükmedilmesinin doğru olmadığı, davada iki defa ıslah yapılmasının kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. Davalı … vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Aktüerya bilirkişi raporunda davacının yaşam sürelerinin PMF yaşam tablosuna göre hesaplanması gerekirken, TRH-2010 kadın-erkek hayat tablosuna göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, davacının kullanmakta olduğu ve kullanacağı protezlerin bedeli SGK tarafından ücretsiz karşılanmakta iken raporda bu denli fahiş tutarda protez bedeli hesabı yapılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğu, müvekkilinin kusuru bulunmadığından aleyhine açılan davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. Davalı … Sigorta vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Aktüerya bilirkişi raporunda davacının yaşam sürelerinin PMF yaşam tablosuna göre hesaplanması gerekirken TRH-2010 kadın-erkek hayat tablosuna göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, davacının kullanmakta olduğu ve kullanacağı protezlerin bedeli SGK tarafından ücretsiz karşılanmakta iken raporda bu denli fahiş tutarda protez bedeli hesabı yapılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğu, hizmet kusuru ve davacının tedavi, bakıcı ve protez giderlerine ilişkin taleplerinin sigorta poliçesi teminatı kapsamı dışında olduğu, aksi tespitlerin yapıldığı bilirkişi raporunun bu yönüyle hatalı olduğu, davacı tarafından müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığı, davanın usulden reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, hükme esas alınan maluliyet raporunda yer alan arazlar ile somut olay arasında illiyet bağı olmadığı, alınan raporun kaza tarihinde geçerli yönetmeliğe göre hazırlanmadığı, mahkemece hükmedilen harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. Davalı … Ticaret Limited Şirketi vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Davada kusur tespiti hususundaki çelişkiler giderilmeden karar verildiği, protez bedelinin hesaplanmasında ve bu husustaki belirlemelerde hata bulunduğu, bir davada ancak bir defa ıslah yoluna başvurulabileceğinin gözetilmemesi suretiyle usul ve yasaya aykırı olarak karar verildiği, mahkemenin maddi tazminatın kabulü ile kararlaştırdığı ilam vekalet ücretlerinin değerlendirilmesinde maddi hata yaptığı, aynı gerekçe ile hesaplanan karar ve ilam harcının da eksik ve yanlış hesap edildiği, hususlarına ilişkindir. Asıl ve birleşen dava; trafik kazasına bağlı cismani zarar nedeniyle maddi (sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri, tedavi gideri ve protez masrafları) tazminat istemine ilişkindir. Dosyada yapılan incelemede; 22/04/2013 kaza tarihinde davacı …’in; davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki, … Sigorta A.Ş. nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan, davalı Tuzla Belediyesinin maliki olduğu, … plakalı öğrenci servisi olarak kullanılan belediye otobüsünden inip yolun karşısına geçmeye çalıştığı sırada, sürücü …’nın sevk ve yönetimindeki, davalılardan …’nın maliki, … San. Ltd. Şti.’nin işleteni ve davalı … Sigorta A.Ş nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın çarpması sonucu yaralandığı, maddi tazminat istemiyle her iki aracın sürücüsü, işleteni, maliki ve sigortacıları aleyhine eldeki asıl ve birleşen davanın açıldığı, kazaya ilişkin İstanbul Anadolu 59.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/364 esas sayılı dosyasında yapılan ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporunda; trafik kazasının meydana gelmesinde davacının asli, sürücü Hüseyin Boza’nın tali kusurlu olduğu, ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda; davacı …’nin asli, davalı …’nın tali kusurlu olduğu, Karayolları Bilirkişi Heyetinden alınan raporda; sürücü …’nın üst düzeyde, …’ın alt düzeyde tali kusurlu, Tuzla Belediye Başkanlığı’nın tali kusurlu, davacının davranışının asli düzeyde etkili olduğu, yönünde görüş açıklandığı, ceza mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, sürücülerin ve belediye görevlilerinin taksirle yaralama suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği, kaza taraflarının kazadaki kusur oranlarının tespiti için ilk derece mahkemesince alınan 17.02.2017 tarihli İTÜ bilirkişi heyeti raporunda; davalı sürücü …nın %75, sürücü …’ın %12.5, Tuzla Belediyesinin %12.5 oranında kusurlu, yaya …’in kusursuz olduğu, ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nden aldırılan 28.01.2019 tarihli raporda; davalı sürücü …’nın %25, yaya …’in %75 oranında kusurlu olduğu, ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Heyetinin 13/12/2019 tarihli raporunda; davalı sürücü …nın %50, davacı …’in %30, davalı Tuzla Belediyesi’nin %20 oranında kusurlu olduğu, yönünde görüş açıklandığı, ilk derece mahkemesince ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Heyetinin 13/12/2019 tarihli raporundaki belirlemelerin; kesin nitelikte olduğu açıklanarak hükme esas alınıp, yukarıda özetlenen ve istinaf istemlerine konu esas hakkındaki kararın verildiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere; HMK’nın 281.maddesinde tarafların bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri, mahkemenin bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için bilirkişiden ek rapor alabileceği, ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme yaptırabileceği, HMK’nın 282.maddesinde hakimin bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerledireceği düzenlenmiştir. Bilirkişi raporu kural olarak hakimi bağlamaz. Hakim raporu serbestçe takdir eder. Raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bunun doğal sonucu olarak, her hangi bir kurum nezdinde düzenlenen bir raporun, kurum nezdinde düzenlenen diğer raporlara (kurum mevzuatı ve hiyerarşisi içerisinde) üstün olması hususunu, delilleri (raporları) serbestçe taktir etmesi gereken mahkeme yönünden kabule yasal olanak bulunmamaktadır. Kurum hiyerarşisi içerisinde en üst kurul tarafından düzenlenen bir rapor; mahkeme için kesin bir delil olmadığı gibi, düzenlendiği husustaki nizayı kesin olarak giderici bir delilde olmayıp, mahkemece serbestçe taktir edilecek bir delil niteliğindedir. Dolayısıyla bilirkişi raporları arasında çelişki varsa veya bilirkişi raporu kendi içerisinde çelişkili ise hakim çelişkiyi gidermeden karar veremeyeceği gibi yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak ta karar veremez. Yine mahkemece bilirkişi raporlarından farklı bir kanaate ulaşılması ve bu kanaat gereğince karar verilmesi halinde de, ulaşılan sonucun gerekçesinin yürürlükte ki mevzuata ve bilimsel verilere göre açıklanması zorunlu olduğu gibi, mahkemece birbiriyle çelişkili olan raporlarla ilgili yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak çelişkinin giderilmesine gerek görülmediği durumlarda, birbiriyle çelişkili raporlardan (taktiri delillerden) hangisine dayanıldığının ve gerekçelerinin yasa yolu denetimine olanak sağlayacak şekilde ve somut gerekçelerle açıklanması da zorunludur. Trafik kazalarında sorumluluğun kusur nispetinde olduğu durumlarda, kaza taraflarının kazanın meydana gelmesinde ki kusurlarının tam olarak tespit edilmesi esaslı unsurlardandır. Kusur tespitinin varsayımlara göre değil, Karayolları Trafik Kanunu ile bağlı yönetmelik ve diğer mevzuat hükümlerine göre yapılması zorunludur. Somut olaya gelince, az yukarıda açıklanan ceza soruşturmasında tanzim olunan bilirkişi raporları ile ilk derece mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesi düzenlenen raporlar arasındaki esasa ilişkin çelişkinin giderilmesi suretiyle kaza taraflarının kusur oranlarının tespitinin sağlanması, yada trafik kazasının gerçekleşmesinde kaza tarafların kusurlarının gerekçeleri açıklanarak bizzat mahkemece tespit edilmesi gerekirken, diğer raporlara hangi gerekçelerle itibar edilmediği ve ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Heyetinin 13/12/2019 tarihli raporundaki kusur oranlarına hangi gerekçelerle itibar edildiği yasa yolu denetimine uygun gerekçelerle açıklanmadan, ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Heyetinin kusura ilişkin açıkladığı görüşün kesin olduğu gerekçesiyle verilen karar isabetli olmamıştır. Bu durumda yapılması gereken iş; işin ehemmiyeti de gözetilerek, trafik (kusur) konusunda uzman, daha önce rapor sunmayan, İTÜ öğretim üyelerinden oluşturulacak heyetten yada Karayolları Fen Heyetinden oluşturulacak heyetten; kaza tespit tutanağı, krokisi ve ATK raporları, ceza soruşturması kapsamında alınan raporlar, diğer raporlar ve dosyadaki bilgi, belge ve beyanlar irdelenmek suretiyle, tarafların kusur durumlarının belirlenmesi, kusur konusunda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için açıklayıcı, ayrıntılı, taraf ve yargı denetimine açık rapor aldırılması, tarafların iddia ve savunmaları, itirazları göz önüne alınarak, işin esası ile ilgili deliller toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesinden, sunulan raporlarla bir sonuca ulaşılacak ise, yasa yolu denetimine olanacak şekilde somut gerekçeleri açıklanmak suretiyle bir sonuca ulaşmaktan ibaret olmalıdır. (Bknz. Yargıtay 17. HD’nin 2016/14680 Esas, 2019/2383 Karar sayılı ilamı) Sonuç olarak; davalılar vekillerinin açıklanan hususa ilişkin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6.maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar vermek üzere, (istinaf eden davalılar vekillerinin diğer istinaf başvuruları incelenmeksizin) dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Davalılar vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3/İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE,4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5/İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 16/03/2023