Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/2327 E. 2023/810 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/2327
KARAR NO: 2023/810
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/09/2021
NUMARASI: 2020/700 Esas- 2021/835 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının maliki olduğu, müvekkili şirket nezdinde ZMM sigortalı … plaka sayılı aracın 06.08.2017 tarihinde dava dışı …’nin sevk ve idaresinde iken park halindeki … plaka sayılı araca çarpması ile meydana gelen kaza neticesinde araçta oluşan hasar ve değer kaybı nedeniyle hak sahibine 18.045,10-TL ödeme yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün arkadan çarpma kuralını ihlal etmesi nedeniyle tamamen kusurlu olduğunu, ayrıca alkolmetre cihazına üflemeyi reddettiğini, ancak alkol raporunun kusur durumunun tespiti açısından dikkate alınması gereken bir husus olduğunu ileri sürerek ödenen tazminatın rücuen tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe davalı tarafça haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin kazaya karışan aracın işleteni olmadığını, aracın sürücü …’ye uzun süreli kira ilişkisi ile teslim edildiğini, işleten olmaması nedeni ile müvekkilinin zarardan sorumlu olmadığını ve davanın husumetten reddi gerektiğini, kusur durumunun ATK’dan alınacak rapor ile belirlenmesi gerektiğini, alacak miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu, … plaka sayılı araçta oluşan hasarın onarım bedeli ve değer kaybı zararı için 18.045,10-TL ödeme yapıldığı, ödemede bulunan sigotacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği, davalının işleten sıfatını taşımamasının, kiracısıyla arasındaki iç ilişkiye ait bir sorun olduğu, davalı tarafın kira sözleşmesine dayanarak sorumluluktan kurtulmasının mümkün olmadığı, zarardan sorumlu olduğu, bilirkişi … tarafından düzenlenen raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu ancak itiraz edilen hususlar dikkate alınarak raporun tamamen hükme esas alınmadığı, davacının alacağının ödeme tarihinde muaccel hale geleceği kanaati ile; “Açılan davanın KABULÜ ile; Davalının Küçükmekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin, takipte talep edilen 18.045,10 TL asıl alacak ile 3.015,41 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, devamına karar verilen alacağa takip tarihinde geçerli olan yıllık %19,50 oranında avans faizi oranının uygulanmasına” karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf nedenleri; araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu iddiasına ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadığı, bilirkişi raporu alınmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, icra takibinden evvel kendisine herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, ekspertiz raporunun tebliğ edilmediği, bildirimde bulunulmamasına rağmen ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğu, davanın Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik ilamı üzerine bakılmasına rağmen müvekkili lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nda, sigortacının rücu hakkı, KTK’nin 95/2 maddesi ile ZMSS poliçesi genel şartlarında düzenlemeye tabi tutulmuştur. ZMSS Poliçe Genel Şartlarının B.4 maddesinde düzenlenen ağır kusur veya kasıt hali, oto yarışına katılma, ehliyetnamesiz motorlu araç kullanmak, uyuşturucu veya alkollü olarak araç kullanmak istiap haddinin aşılması, aracın çalınması veya gasp edilmesinde işletenin kusuru gibi haller sigortacının sigortalısına rücu sebeplerindendir.Bu tür davalarda sigortacı, 2918 sayılı KTK’nin 95/2 maddesi uyarınca tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin halleri 3. kişilere karşı ileri süremeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Sözleşme ve yasa gereği sigorta ettirenine karşı defi hakkı bulunan sigortacı bu hakka dayanarak kendi sigortalısına dönebilmektedir.Bununla birlikte sigorta şirketinin rücu edebileceği tazminat tutarı, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir.Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamına alınan 15/05/2021 tarihli bilirkişi raporunun tazminat hesap uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlendiği ve araçtaki hasar miktarı ve değer kaybına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, sadece ödenen bedellere ilişkin işlemiş faiz yönünden hesaplama yapıldığı görülmekle bilirkişi raporunun hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleme imkanı bulunmamaktadır. Eksik inceleme ile karar verilemez.Bu durumda mahkemece, dosyanın, konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiye tevdii ile hak sahibi dava dışı …’in gerçek zararı ve sigortalı araç sürücüsünün kusuruna ilişkin ayrıntılı, denetime ve hüküm vermeye elverişli rapor alınması, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre ZMSS Poliçe Genel Şartları gereğince sigortalıya rücu şartlarının oluşup oluşmadığının tartışılması, rücu şartlarının oluştuğu kanaatine varılması halinde hangi koşulun gerçekleştiğinin açıkça gerekçelendirilmesi gerekirken sigortalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olmasının tek başına rücu edilecek haller arasında sayılmadığı göz ardı edilerek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK m. 353/1-a/6 gereğince kaldırılmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Gerekçe Uyarınca,1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/09/2021 tarih ve 2020/700 Esas 2021/835 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem, araştırma ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde İADESİNE,4-İstinaf incelemesinin dosya üzerinden yapılması nedeniyle, avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek müteakip kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a madde hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/05/2023