Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/2275 E. 2023/985 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/2275
KARAR NO: 2023/985
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/06/2022
NUMARASI: 2019/827 Esas – 2022/480 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 11/07/2018 tarihinde davalı sigorta şirketince sigortalı davalı … sevk ve yönetimindeki … plakalı araç ile ilaçlama işlemi yaparken geriye doğru manevra yapması sonucu kaldırımın hemen kenarında duran müteveffa …’e çarpması ve araç tekerleğinin müteveffanın kafası üzerinden geçmesi sonucu ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, davalı sürücü …’ın olayın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu; açılan kamu davasının İstanbul Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/393 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü ve davalı sürücü asli kusurlu görülerek mahkumiyetine karar verildiğini; müteveffanın davacılardan … ve …’in müşterek çocukları, davacılardan …’ in müteveffanın ağabeyi, diğer davacı …’in ise müteveffanın kardeşi olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak suretiyle destekten yoksun kalma tazminatı olarak şimdilik anne … yönünden 500,00 TL, baba … yönünden 500,00 TL, davacı kardeşler için toplam 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminat bedeli ile TBK. madde 53 gereği müteveffanın cenaze ve defin gideri olarak hakkaniyet ilkesi çerçevesinde şimdilik 1.000,00 TL tazminat bedelinin sigorta şirketi yönünden sigortaya başvuru tarihinden itibaren ve diğer davalılar yönünden 11/07/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve davalı sigorta şirketi poliçe limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacıların yaşadığı acı elem ve ızdarıbı kısmende olsa onaracak şekilde manevi tazminat olarak şimdilik kardeş … yönünden 50.000,00 TL, diğer davacılardan her biri yönünden 60.000,00 TL olmak üzere toplam 230.000,00 TL manevi tazminatın ise 11/07/2018 olay tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde müteveffanın da kusurlu olduğunu; talep edilen cenaze ve defin işlemlerinin belediye tarafından ücretsiz olarak verilen bir hizmet olduğunu; talep edilen manevi tazminatın sorumluların ekonomik gücünü yok edecek derecede yüksek olamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde … plakalı araç için düzenlenen 18/01/2018-29/12/2018 tarihleri kapsayan … nolu ZMM sigorta poliçesi bulunduğunu, müteveffanın olay nedeniyle tam kusurlu ve davalı sürücünün kusursuz olduğunu, ileri sürülen desteğin ispat edilmesi gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında olmadığını, avans faizi talebinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin İBB’ye bağlı ilaçlama işini yapan diğer davalı ….A.Ş.’ de şoför olarak çalıştığını, 11/07/2018 olay günü kullandığı … plakalı ilaçlama aracıyla ilaçlama faaliyeti esnasında geri manevra yaparken müteveffa …’ in taksirle ölümüne sebep olduğunu, olayda diğer davalı …A.Ş.’ nin gerekli teknik önlemleri almadığını, kazayı önleyici eğitimleri de vermediği için asli sorumlu olduğunu, 4 yaşında bir çocuğu sokağa bırakan davacıların da müterafik kusurunun bulunduğunu, sebepsiz zenginleşmeye yol açacak şekilde yüksek manevi tazminat talep edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “yapılan yargılama ve toplanan deliller ışığında somut olaya bakıldığında yukarıdaki tespitlere, temin edilen dosya kapsamına uygun ve mahkememizce de yeterli görülen rapor-ek rapora ve dosya kapsamına göre; 11/07/2018 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki … Plakalı aracın geri manevrası nedeniyle davacıların çocuğu ve kardeşi olan müteveffanın feci bir şekilde hayatını kaybettiği, olayın davalı sigorta şirketince düzenlenen poliçe kapsamında olduğu; dava öncesi sigortaya başvuruya rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalı sigorta yönünden temerrüt tarihinin 21/11/2018 tarihinde gerçekleştiği; olay nedeniyle davalı sürücünün %75 kusurlu olduğu, davalı …A.Ş.’ nin işleten sıfatıyla ve davalı sigorta şirketinin ise poliçe nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları; davacılardan kardeş olanların destek zararlarının bulunmadığı, bunlar yönünden destek zararına ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği; anne ve baba olan davacılar yönünden destek zararının ek raporda belirtilen şekilde gerçekleştiği ve talebi arttırılan davanın davalı sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı sorumluluğu ve ve davalı sigorta şirketi yönünden 21/11/2018 temerrüt tarihinden faiz işletilmesi gereği gözetilerek talebi arttırılan davanın kabul edilmesi gerektiği, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği, davalı işletenin şirket olması ve bu konuda yargısal uygulamaya bağlı olarak talep edilen avans faizinin yerinde olduğu; ilgili birimin cevabına ve ek rapora göre davacılardan anne ve baba adına talep edilen cenaze ve defin giderinin ek rapor doğrultusunda sübuta erdiği, sigorta şirketi yönünden biraz önce yapılan açıklamanın bu talep yönünden de gözetilmek suretiyle talebi arttırılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği; bütün davacılar yönünden manevi tazminat şartlarının olayda gerçekleşmiş olduğunun aşikar olduğu, dava dilekçesinde davalı sürücünün %100 tam kusurlu olduğu iddiasına dayalı olarak talep edilmiş olması, davalı sürücünün kusurunun %75 oranında olması, olay tarihi, tarafların tespit edilen ve dosya kapsamına yansıyan mali ve içtimai durumları, davacıların yakınlık dereceleri ve yaşlarına bağlı olarak maruz kaldıkları ve devam edecek etkilerinin boyutu birlikte değerlendirildiğinde olayın özelliği de gözetilerek kusur oranlarıyla sıkı sıkıya bağlı kalmadan anne ve baba olan davacılardan her biri için 50.000,00 TL, davacı … yönünden 30.000,00 TL ve davacı … yönünden 20.000,00 TL manevi tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun ve ödeme gücüyle orantılı olduğu, bu doğrultuda manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığından bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş olup zorunlu arabuluculuk gideri yönünden muhatabı davalı sigorta şirketi olması nedeniyle davalı sigorta şirketi sorumlu tutulmuştur. Son olarak belirtmek gerekir ki zorunlu arabuluculuk ücretine ilişkin sarf kararına ulaşılamamış, İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosu nezdinde de gerekli araştırmalar yapılarak ibraz edilen arabuluculuk tutanağının İstanbul Arabuluculuk Bürosu’ na bağlı olduğu belirlenerek bu büroyla da yazışma yapılmış ise de sarf kararı temin edilememiş olmakla birlikte zorunlu arabuluculuk başvuru şartı, sürecin işletilip son tutanağın düzenlenmiş olması, yasal düzenlemeye bağlı olarak arabulucuya zorunlu ücretin ödenmiş veya ödenecek olması hususları gözetilerek zorunlu arabuluculuk tutanağındaki tarihle ve içeriği gözetilerek buna göre 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti yönünden de hüküm fıkrası oluşturulmuştur.” gerekçesi ile; A)Davacılardan … ve … adına bütün davalılar aleyhine açılan destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminata ilişkin davanın ilk haliyle olmak üzere: 1-Davacı … yönünden davanın reddine, 2-Davacı … yönünden davanın reddine,B)Davacılardan … ve … adına bütün davalılar aleyhine açılan destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminata ilişkin talebi arttırılan dava yönünden olmak üzere: 1-Davacı … yönünden talebi arttırılan davanın kabulü ile, 257.681,67 TL’nin davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere ve davalı sigorta şirketi yönünden 21/11/2018 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden ise 11/07/2018 olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, 2-Davacı … yönünden talebi arttırılan davanın kabulü ile, 148.000,00 TL’ nin davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere ve davalı sigorta şirketi yönünden 21/11/2018 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden ise 11/07/2018 olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, C)Davacılardan … ve … adına bütün davalılar aleyhine açılan cenaze ve defin giderine ilişkin maddi tazminata ilişkin talebi arttırılan dava yönünden olmak üzere: 1-Talebi arttırılan davanın kabulü ile, 2.800,00 TL’ nin davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere ve davalı sigorta şirketi yönünden 21/11/2018 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden ise 11/07/2018 olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara müştereken verilmesine, D)Bütün davacılar tarafından davalılardan … Yönetim A.Ş. ile … aleyhine açılan manevi tazminata ilişkin dava yönünden olmak üzere: 1-Davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile, 50.000,00 TL’ nin 11/07/2018 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, 2-Davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile, 50.000,00 TL’ nin 11/07/2018 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, 3-Davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile, 30.000,00 TL’ nin 11/07/2018 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, 4-Davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL’ nin 11/07/2018 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karar davalı … vekili ile davalı … Yönetim A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı … vekilinin istinaf sebepleri; süre tutum dilekçesi vererek, hukuka aykırı kararı istinaf ettiklerini, gerekçeli karar taraflarına tebliğ edildiğinde, usule ve yasaya aykırı buldukları karar ile ilgili istinaf nedenlerini yazılı olarak mahkemeye sunacaklarını belirtmiş, istinaf nedenlerini içerir dilekçe sunulmamıştır. Davalı … Yönetim A.Ş vekilinin istinaf sebepleri; mahkemece hükme esas alınan 29.12.2021 tarihli bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edilmediği, bilirkişi raporunda yapılan tespit, değerlendirme ve hesaplamalara yönelik itiraz hakları kısıtlanmak suretiyle hüküm tesis edilmesinin usule aykırı olduğu, asli sorumluluğun tespitine dair yapılan değerlendirmelere dayanak olan kusurların diğer davalı … tarafından gerçekleştirilmediğinden kusur oranlarının tespitinin de hatalı olduğu, müteveffanın kazanç getireceği faaliyetlere 18 yaşından sonra başlayacağı, ailesine bu yaştan sonra destek olabileceği, müteveffanın 24 yaşında evleneceği, 26 yaşında 1. çocuğu, 28 yaşında 2. çocuğu olacağı, çocukların 18 yaşında destekten çıkacakları, müteveffanın bekar olduğu dönemde kazancının yarısının anne ve babasına, evlendikten sonra kazancından ikişer pay eşler için birer pay anne baba ve çocukları için pay ayrılacağı yönündeki hesaplamaların hatalı olduğu, cenaze ve defin işlemlerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesince ücretsiz olarak verilmekte olan bir hizmet olduğu, davacı tarafın bu hususta herhangi bir zarara uğramadığı, dava dosyası kapsamında cenaze veya defin için yapıldığı ileri sürülen herhangi bir ödemeye ilişkin dekont mevcut olmamasına karşın cenaze ve defin işlemleri için kabul yönünde karar verilmesinin hatalı olduğu, söz konusu aracın ticari olarak kullanılmadığı, kamu hizmetinin yerine getirildiği, ticari saiklerle araç kullanımı söz konusu olmayıp salt bu nedenle avans faizine hükmedilmesi gerektiği değerlendirmesinin kabulünün mümkün olmadığı, belirlenen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze ve defin gideri ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı … vekiline gerekçeli karar 13/07/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalı vekili 07/07/2022 tarihli istinaf süre tutum dilekçesi ile sebep belirtmeksizin kararın hukuka aykırı olduğundan bozulmasını talep etmiş; gerekçeli kararın tebliği üzerine gerekçeli istinaf dilekçesini ise ibraz etmemiştir. O halde, davalı … vekilinin sebep belirtmeksizin vermiş olduğu istinaf süre tutum dilekçesinden hareketle hükmün incelemesinin kamu düzeniyle ilgili olan hususlarla sınırlı tutulması gerekmiştir. İlk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşılmasına göre davalı … vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalı … Yönetim A.Ş yönünden; Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesiyle birlikte (istinaf başvuru nedenleri de göz önüne alınmak suretiyle) incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, davacıların miras bırakanının ölümü ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda davalı araç sürücüsü … ve davalı araç işleteninin %75 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılan bilirkişi raporundaki denetlenebilir tespitlerin dosyaya ve oluşa uygun olması karşısında söz konusu bu kusur raporunda belirlenen kusur oranları gözetilerek ve buna dayanan maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, konusunda uzman aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre davacılar için belirlenen destek tazminatına ilişkin hesaplamanın dosyaya, oluşa uygun, denetlenebilir gerekçeler içermesi ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevcut hükümler ile Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları da gözetilerek düzenlenmiş olması karşısında hükme esas alınmasında da usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, manevi tazminat davası yönünden, kazanın oluş şekli, kusur durumu, ölenin yaşı, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ekonomik durumları, kaza tarihi, kaza tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda takdir edilen manevi tazminatın fazla olmamasına, kazaya karışan aracın ticari nitelikte Kamyonet olduğu değerlendirildiğinde, trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüme bağlı olarak hüküm altına alınan tazminatlara ticari faiz uygulanmasının doğru olmasına, cenaze ve defin giderine hükmedilmesinde bir hata bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı … vekili ile davalı … Yönetim A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca esastan reddine, 2/İstinaf eden davalılardan alınması gereken 38.149,88-TL harçtan peşin yatırılan 9.618,40‬-TL harcın düşümü ile kalan 28.531,48‬-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı … ile ilgili maddi tazminat yönünden HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyizen başvuru yolu açık olmak üzere, diğer davacılar için maddi ve manevi tazminat yönünden HMK’nın 363/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/06/2023