Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/2223 E. 2023/785 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/2223
KARAR NO: 2023/785
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2022
NUMARASI: 2015/2032 Esas – 2022/633 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.09.2014 tarihinde davalı …’ın kullanmış olduğu … plaka sayılı otobüs ile davalı …’ın kullandı, davalı … Taşımacılık Yat. San. Ve Tic. Ltd. Şti.nin maliki vedavalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın çarpışması sonucu … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili için 1..000,00-TL maddi ve 50.000-TL manevi tazminat olmak üzere toplamda 51.000-TL tazminatın kaza tarihi olan 13.09.2014 gününden itibaren davalılar yönünden müştereken ve müteselsilen sorumlukları yönünden tespiti ile işletilecek olan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 18/03/2019 tarihli dilekçesi ile; geçici iş göremezlik talebini (%75 kusura göre 1.824,08-TL ve %25 göre 608,02-TL olmak üzere) toplam 2.432,10-TL olarak, sürekli iş göremezlik talebini (%75 kusura göre 35.519,68-TL ve %25 göre 13.173,23-TL olmak üzere) toplam 52.692,91-TL ve tedavi ve bakıcı gideri talebini (%75 kusura göre 2.238,00-TL ve %25 göre 746,00-TL olmak üzere) toplam 2.984,00-TL olmak üzere toplam 58.109,01-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: trafik kazasının, davacının eşi …’ın müvekkili …’e ait aracı kızlarının düğün töreni için Sakarya’ya misafir taşımak için kiralayıp yola çıkıldığı anda meydana geldiğini, kaza nedeniyle araç hasar gördüğünden sözleşmeden dönüldüğünü, davacının, araçta her koltukta emniyet kemeri olmasına ve uyarıya rağmen emniyet kemerini takmayarak müterafik kusuruyla yaralanmasına sebep olduğunu, ondan başka araçta 5-6 yolcu daha olmasına rağmen sadece kendisinin yaralandığını, müvekkili …’in bir kusuru bulunmadığını belirterek, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Taşımacılık vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin oto kiralama işi ile iştigal ettiğini, … plakalı aracın müvekkiline ait olduğunu ve 12.09.2014 tarihinde …’a kiraya verdiğini, bu dava temelindeki somut olayda müvekkili şirkete atfedilebilecek herhangi bir kusur ve sorumluluk bulunmadığını, kiracının araç kendi fiili hakimiyetindeyken oluşabilecek her türlü zarardan sorumlu olduğunu kabul ederek kira sözleşmesini imzaladığını, davanın tarafı olmadıklarından husumet itirazlarının kabulü gerektiğini belirterek haksız davanın müvekkili açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı …’ın kaza neticesinde yaralanmasının temel ve tek nedeni araç içinde emniyet kemerini takmamış olması olduğunu, manevi tazminat talebinin tamamen haksız ve zenginleşme amacı taşıdığını, davanın trafik sigortacısı … Sigorta A.Ş’ye, Kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş’ye ihbarını ve davaya dahil edilmelerini talep ettiğini belirterek, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihinde … plakalı aracın trafik sigortasını tanzim eden … Sigorta A.Ş’nin sorumluluğuna gidilmesi gerekirken müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesinin isabetsiz olduğunu, kaza tarihinde konu plakalı aracın müvekkili şirket tarafından tanzim edilen poliçesi olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava ihbar olunan … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, 6098 sayılı TBK.nun 162 ve 163. maddelerine göre borcun tamamından sorumludur. Nitekim, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1 maddesinde trafik olayı nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. 6098 sayılı TBK.nun 167.maddesi uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur. Trafik kazasından kaynaklanan cismani tazminat ve manevi tazminat istemli davada, sürücü, işleten ve sigorta şirketi arasında, müştereken ve müteselsilen sorumluluk bulunduğundan, davacı taraf zararını davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebilir. Zarar görenin sigortadan müştereken ve müteselsil talep edebileceği tazminat miktarı sigorta teminat limiti ile sınırlıdır. Müşterek ve müteselsil borçlulardan birisi tarafından yapılan ödemenin sonuçları ise TBK’nın 166. maddesinde düzenlenmiş ilgili madde de, “(1)Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. (2)Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. (3)Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu çerçevede, davacının zararlarından sürücü, işleten ve sigorta şirketi müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan yapılan ödeme kadar, diğer borçlularında borcundan kurtulması TBK’nın 166/1. maddesinin gereği olup, bu madde kapsamında diğer müteselsil borçluların ancak tazminat alacağına karşılık yapılan ödeme kadar borcundan kurtulacağı muhakkaktır. Yine TBK’nun 168. maddesinin 2.bendinde “alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır” hükmü düzenlenmiştir. Sürücü açısından; işleten ile sürücü arasında müteselsil sorumluluk olmakla beraber, sürücü haksız fiil faili olup, zarar en son sürücü üzerinde kalacağından, işletenin haksız fiil faili sürücüye rücu hakkı bulunmakta ise de, kaza araçtaki teknik arızadan dolayı meydana gelmediği sürece sürücünün araç işletenine zararı rücu hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle haksız fiil ve zararın asıl sorumlusu olan sürücü hakkındaki feragat, aracın işletenine sirayet edeceğinden, araç işletenini sorumluluktan kurtarır. Feragat, (6100 sayılı HMK 307. maddesinde belirtildiği üzere iki taraftan birinin (davacının) talep sonucundan vazgeçmesidir. Davasından feragat eden davacı, bununla, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan kısmen veya tamamen vazgeçmektedir. Davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310/1mad.), davacının mahkemeye karşı yaptığı tek taraflı bir irade beyanı ile olur ve tamamlanır. Feragatin geçerliliği için, bunun davalı tarafından kabul edilmesine veya feragate muvafakat etmesine gerek yoktur. Feragat sözlü yapılabileceği gibi yazılı olarak da yapılabilir. HMK.’nın 311. maddesi gereğince davadan feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davadan feragat maddi hukuk bakımından haktan da feragat anlamına gelir. Feragat edilen dava yeniden açılamaz. Somut olayda, davalılar … ve …’ın araçların sürücüleri, diğer davalı şirket … Ltd Şti.’nin davalı …’ın araç maliki olup, tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir. Davacı vekili 30/12/2019 tarihli beyan dilekçesi ile ihbar olunan … Sigorta A.Ş ile tüm davalılar yönünden maddi tazminat talebi yönünden sulh olunduğunu, davalılar yönünden ise maddi tazminat dışındaki manevi tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin taleplerinin aynen devam ettiğini bildirmiştir. Mahkememizin 22/04/2021 tarihli duruşmasında davacı vekili davalılar … Sigorta ve … Sigorta ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin tamamına ilişkin sulh olduklarını beyan etmiştir. Hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla, üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle manevi tazminatın bölünmesi, yeniden dava konusu yapılarak miktarının artırılması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminatın bölünemeyeceğine dair ilke nazara alındığında davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin talebinin … Sigorta A.Ş ve … Sigorta A.Ş tarafından karşılandığı anlaşılmakla diğer davalılar yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile; davanın REDDİNE karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; mahkemece yazılan gerekçeli kararın, inceleme ve gerekçe yan başlığının 10. maddesinde feragate ilişkin değerlendirme yapıldığı, 11. maddesinde ise tarafların sulh olunduğuna ilişkin açıklamalara yer verilerek davanın reddedildiği, dava dosyasında HMK bağlamında usulüne uygun bir sulh anlaşması mevcut olmadığı, taraflarla sulh olunduğuna ilişkin beyanlarının HMK kapsamında sulh olarak kabul edilemeyeceği, dava dosyasında davadan feragat edildiğine dair herhangi bir beyan olmadığı, dava dosyasındaki 11.12.2020 tarihli ve 29.12.2020 tarihli beyan dilekçelerinde de görüleceği üzere %75 kusurlu …, … Ticaret Limited Şirketi ve sigorta şirketi olan … Sigorta açısından maddi tazminat talebi yönünden kısmen feragat edildiği, dolayısıyla %25 tali kusurlu … yönünden maddi ve manevi tazminat taleplerinin devam ettiği, mahkemece alınan 08.02.2022 tarihli Adli Tıp Raporu gözetilerek dosyanın hesap bilirkişisine gönderilmesi ve davalı … yönünden talepleri hakkında karar verilmesi gerekirken verilmemesinin hatalı olduğu, aynı şekilde dava dosyasındaki 29.12.2020 tarihli beyan dilekçelerinde de, davalı … ve … Sigorta A.Ş. yönünden %75 kusurları oranında manevi tazminat talepleri yönünden kısmen feragat edildiği, dolayısıyla manevi tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, Adli Tıp Kurumu’ndan en son alınan 08.02.2022 tarihli bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilerek yeniden rapor alınması, mahkemenin aksi kanaatte olduğu ihtimalde ise ATK’dan gelen rapor doğrultusunda dosyanın yeniden hesap bilirkişisine gönderilmesi gerektiği, eksik ve hatalı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, davanın reddi kararıyla birlikte aleyhe hükmedilen vekalet ücretinin de usul ve yasaya aykırı olduğu, feragate sebep olay davalıların ödeme yapması olup davalıların kendilerine dava açılmasını gerektiren sebebi halen korudukları hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana geliş şekli, tarafların kusur oranı, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, maluliyet oranı (%18 oranında maluliyet), iyileşme süresinin uzunluğu (6 ay), davacının yaralanmasına bağlı olarak yaşam tecrübelerine göre duyduğu elem ve ızdırabın ağırlığı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, hükmedilecek paranın zarara uğrayanda manevi huzuru sağlayabilecek kadar olması, gerekliliği birlikte değerlendirildiğinde; yaralanma ile sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle davacı lehine 25.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davalı … Sigorta A.Ş tarafından bu miktarın yatırıldığı ve davacı ile sulh oldukları ve niteliği itibariyle manevi tazminatın bölünemeyeceğine dair ilke dikkate alınarak, ilk derece mahkemesinin davalı … yönünden yönünden manevi tazminat talebinin reddine ve reddedilen kısım yönünden davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik yok ise de davalılar …, … Taşımacılık Yatırım San. ve Tic. Ltd. Şti yönünden manevi tazminat talebine ilişkin istem … Sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle reddedildiğinden davalılar …, … Taşımacılık Yatırım San. ve Tic. Ltd. Şti lehine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli bulunmamış, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazının kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kaldırılmasına, bu yanılgı yargılamayı gerektirmediğinden yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.Davacı vekilinin maddi tazminatla ilgili istinaf itirazları yönünden;Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK 88 ve 818 sayılı BK’nın 50 ve devamı madde hükümleriyle yine BK’nın 141 ve devamı madde hükümleri uyarınca (benzer düzenleme 6098 sayılı TBK’nın 61 ve devamı maddeleri ile 162 ve devamı maddelerinde de mevcuttur.); sigortacı dahil, haksız eylem sorumlularından her biri teselsül hükümleri uyarınca tam tazminatla yükümlü olup, kusursuz veya bir miktar kusurlu olan davacı taraf, yasanın kendisine verdiği müteselsil talep hakkından açıkça vazgeçmedikçe kendi kusuru dışında kusur sorumlularının tamamına veya bir kaçına ya da herhangi birine karşı dava açarak uğradığı zararın tamamının giderilmesini isteyebilir. Somut olayda; davacı vekili tarafından sunulan 15/03/2019 tarihli dilekçesi ile; geçici iş göremezlik talebini (%75 kusura göre 1.824,08-TL ve %25 göre 608,02-TL olmak üzere) toplam 2.432,10-TL olarak, sürekli iş göremezlik talebini (%75 kusura göre 35.519,68-TL ve %25 göre 13.173,23-TL olmak üzere) toplam 52.692,91-TL ve tedavi ve bakıcı gideri talebini (%75 kusura göre 2.238,00-TL ve %25 göre 746,00-TL olmak üzere) toplam 2.984,00-TL olmak üzere toplam 58.109,01-TL olarak ıslah ettiği, dava ihbar olunan kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş tarafından, davacının maluliyet tazminatı ile ilgili toplam 48.841,56-TL ödeme yapıldığı, yine … sigorta tarafından 26/11/2020 tarihli dekont ile davacıya 36.523,73-TL ödeme yapıldığı, davacı vekili 30/12/2019 tarihli dilekçesi ile tüm davalılar yönünden … sigorta ile sulh olduklarını bildirdiği, davacı vekilinin 22/04/2021 tarihli duruşmada; davalı … ve dava ihbar olunan aracın ZMM sigortacısı … Sigorta A.Ş ile ilgili maddi ve manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini belirterek, bu beyanını imzaladığı, davacı vekilinin feragatinin kazada %75 kusurlu olan davalı sürücü … ve işleten … şirketi ile ilgili olduğundan, ilk derece mahkemesinin davalı … ile ilgili davanın reddine ilişkin kararı isabetli bulunmamış, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kaldırılmasına, bu yanılgı yargılamayı gerektirmediğinden yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Yukarıda başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE ve KISMEN REDDİNE a/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılancnispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE, b/İstinaf eden tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerinde bırakılmasına, c/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 2/İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/09/2022 gün ve 2015/2032 Esas – 2022/633 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a/Davalılar …, … San. ve Tic. Ltd. Şti ile … Sigorta Şirketi aleyhine açılan davanın REDDİNE, b/Davalı … ile ilgili maddi tazminat davasının KABULÜNE, – 608,02-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 13.173,23-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 746,00-TL tedavi ve bakıcı gideri olmak üzere toplam 14.527,25-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, c/Davalı … ile ilgili manevi tazminat davası yönünden diğer davalılar tarafından yapılan ödeme yeterli görüldüğünden, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, ç/Yürürlükte bulunan harçlar yasası gereğince alınması gereken 992,36-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 174,20-TL peşin, 975,28 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.149,48 harçtan mahsubu ile bakiye 157,12-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, d/Davacı tarafından yatırılan 992,36-TL harcın davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, e/Davacı tarafından yapılan toplam 3.023,70-TL yargılama giderinden kabul ve red oranı dikkate alınarak, 1.105,54-TL’sinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, f/Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin 18,28-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, g/Kabul edilen maddi tazminat açısından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, ğ/Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, h/Davalı … Sigorta Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, ı/Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.11/05/2023