Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/2189 E. 2022/1680 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/2189
KARAR NO: 2022/1680
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2021
NUMARASI: 2014/976 Esas – 2021/865 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Yarlanma Nedeniyle Maddi-Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava açan dilekçesinde; 06/03/2010 kaza tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otomobil ile yolu karşıdan karşıya geçmek isteyen davacıya çarpması sonucu davacının ağır şekilde yaralanarak sakat kaldığını, … plaka sayılı aracın … nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigortacıya zararların giderilmesi hususunda yaptıkları başvurunun sonuçsuz kaldığını belirterek, 7.000 TL maddi, 25.000 TL manevi olmak üzere toplam 32.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “trafik kazasının meydana gelmesinde davacı yaya …’nın tam kusurlu olduğu, bu nedenle tazminat isteminde bulunamayacağı” görüşünden hareketle; davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; 06/03/2010 günü saat 11:30 sıralarında dava dışı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otomobil ile … Caddesi, Kadın Doğum Hastanesi’nin 100 metre ilerisinde karşıdan karşıya geçmek isteyen müvekkili …’na çarpması sonucu müvekkilinin ayağına platin takıldığı, ağır bir şekilde yaralandığı, kazanın gerçekleşmesinde dava dışı sürücünün kusurlu olduğu, müvekkilinin kusurlu olduğunu tespit eden raporların bilimsellikten uzak ve birbiriyle çelişkili olduğu, ilk derece mahkemesince hangi rapora dayanılarak karar verildiğinin tereddütten uzak ve açık bir şekilde açıklanmadığı, bu nedenle kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. Dava; trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyada yapılan incelemede; 06/03/2010 kaza tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otomobil ile yolu karşıdan karşıya geçmek isteyen davacı …’na çarpması sonucu trafik kazası gerçekleştiği, kaza neticesinde 20/02/2019 tarihli ATK raporunda belirtildiği üzere davacının; % 3,3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacak ve 9 ayda iyileşecek şekilde yaralandığı, trafik kazasının gerçekleşmesinde; (-esasen kaza tespit tutanağı dahil olmak üzere birbiriyle uyumlu raporları da ayrı ayrı irdeleyen- ceza yargılamasında sunulan ve davacının tam kusurlu olduğunu belirten 07/04/2014 tarihli bilirkişi raporu, davacının tam kusurlu olduğunu tespit eden 26/09/2014 tarihli ATK raporu, ilk derece mahkemesince alınan ve davacının seçenekli incelemelere göre tam kusurlu yada % 90 oranında kusurlu olabileceğini belirten 10/06/2013 tarihli bilirkişi raporu) 06/01/2021 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan raporda belirtildiği üzere, davacı …’nın % 100 kusurlu olduğu, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, olaya ilişkin yapılan ceza yargılaması neticesinde; Bakırköy 52.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/553 esas, 2014/440 karar sayılı ve 03/12/2014 tarihli kararıyla dava dışı sürücünün, trafik kazasının meydana gelmesinde kusurunun bulunmaması nedeniyle beraatına karar verildiği, verilen bu kararın Yargıtay 12.Ceza Dairesi’nin 2016/4572 esas, 2017/10775 karar sayılı ve 25/12/2017 günlü ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verildiği, Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararının kusura ilişkin kabulü yönünden Yargıtayca tasdik edildiği ve kararın 25/12/2017 tarihinde kesinleştiği, anlaşılmıştır. Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi ile birlikte istinaf başvuru nedenleri de gözetilmek suretiyle incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosyadaki bilgi ve belgelere göre ilk derece mahkemesince delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile çıkarılan sonuç ve oluşturulan hükümde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, trafik kazasının gerçekleşmesinde davacının tam kusurlu olduğunu tespit eden 06/01/2021 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan diğer raporlarla uyumlu raporun; oluşa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikte olması nedeniyle hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ / Gerekçe uyarınca, 1/Bilgileri karar başlığında yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 361. madde uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.01/12/2022