Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/2169 E. 2023/437 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/2169
KARAR NO: 2023/437
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2022
NUMARASI: 2015/965Esas – 2022/610Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 05.01.2015 tarihinde davacıların desteği …’ın yolcu olarak bulunduğu, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı sigortasız araç ile dava dışı … sevk ve idaresindeki, davalı … Sigorta AŞ’ye ZMM poliçesi ile sigortalı … aracın çarpışması sonucunda meydana gelen kazada davacıların eşi/ babası …’ın vefat ettiğini, müvekkillerinin murisin desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL , … için 1.000,00 TL ve davacı eş … için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00- TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı Güvence Hesabı’ndan 2.000,00- TL ve davalı … Sigorta A.Ş’den 2.000,00- TL. olmak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;16/05/2017 tarihli dilekçesi ile taleplerini davacı … için 72.127,45- TL, davacı .. için 16.873,31- TL,davacı … için 42.832,36- TL ve davacı … için 36.472,87-TL olmak üzere toplam 168.305,99- TL olarak ıslah etmiştir.Davacı vekili 29/09/2016 tarihli duruşmada, davalı … Sigorta AŞ’ye yönelik davalarından feragat ettiğini beyan etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup, ölüm halinde maddi tazminat talepleri için ölen şahıs başına azami poliçe teminat limitinin 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunubelirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı Güvence Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurum tarafından davacı tarafa ödemede bulunularak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirerek ve davacıların tüm zararının karşılandığını, davacı tarafa ödenen tazminat ibraname mukabilinde ödenmiş olup müvekkili kurumun başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”… her ne kadar dosya kapsamında alınan kusur raporu ile ceza dosyasında yer alan kusur raporları arasında çelişki bulunsa da mahkemece alınan bilirkişi raporu olayın oluşuna ve dosya kapsamına uygun hüküm kurmaya el verişli olmakla kusur belirlemesi yönünden hükme esas alındığı, her ne kadar, davalı Güvence Hesabı tarafından hatır taşıması ileri sürülmüş ise de, soruşturma ve ceza dosyasında yer alan beyanlardan sürücü …’ın taksicilik yaptığı, müteveffa ve araçta bulunan diğer yolcuların otogara gelen bir zarfı almaya gittikleri , hatır için taşındıklarını dair dosyada delil ya da beyan bulunmadığından hatır taşıması indirimi yapılmadığı, aynı şekilde müteveffanın kaza sırasında aracın arka koltuğunda olduğu, emniyet kemeri takmadığına ve şoförün alkollü ve ehliyetsiz olduğuna dair dosya kapsamında belirleme bulunmadığından müterafik kusur indirimi yapılmadığı, davalı Güvence Hesabı tarafından davacılara dava tarihinden önce 92.567,00 TL ödeme yapıldığı, bilirkişi … tarafından sunulan 21/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporunun hüküm kurmaya el verişli, dosya kapsamına ve yüksek yargı kararlarına uygun olmakla hükme esas alındığı ”, gerekçesiyle, 1-Davalı … Sigorta A.Ş ‘ ye yönelik davanın feragat nedeniyle REDDİNE, 2-Davalı Güvence Hesabı’ na yönelik davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı … için 8.072,06 TL, davacı … için 16.361,13 TL, davacı … için 22.008,12 TL ve … için 69.981,79 TL olmak üzere toplam 116.423,10 TL tazminatın 05/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabı’ ndan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili ve davalı Güvence Hesabı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davacılar vekili, davanın makul sürede sonuçlanmamasının kendi kusurları olmadığından aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, Güvence hesabının ödemesinin faiziyle birlikte değerlendirilmesine rağmen müvekkilinin alacağının faizsiz şeklinde hesaplanması nedeniyle müvekkilinin alacağının azaldığını, feragat beyanının feragat eden tarafından imzalanması gerektiğini, davalı sigorta şirketi yönünden feragatin usulüne uygun olmadığını, bu nedenle davalı sigorta şirketi yönünden davanın feragat nedeniyle reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı Güvence Hesabı vekili; müvekkili kurumun tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, ödeme tarihindeki veriler nazara alındığında ödemenin yeterli olacağının anlaşılacağını, davanın reddi gerektiğini, hesaplamada TRH yaşam tablosu ve %1,8 teknik faizin esas alınması gerektiğini , maluliyet raporunun uygun yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmediğini, olayda hatır taşıması mevcut olduğu ve davacının müterafik kusuru sabit olduğu halde hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılmamasının hatalı olduğunu, davacı eş için yeniden evlenme ihtimali indirimi yapılmamasının doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Davacılar vekilince destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile eldeki dava açılmış, davalı Güvence Hesabı vekilince davacıya dava tarihinden önce yeterli ödeme yapıldığı, davacının bakiye zararının bulunmadığı ileri sürülmüş, mahkemece davadan önce yapılan ödemenin yeterliliği tartışılmaksızın 21.02.2022 arihli aktüer ek raporu doğrultusunda davalı Güvence Hesabı tarafından ödenen tazminat miktarının güncellenerek hesaplanan tazminattan indirilmesi suretiyle bulunan bakiye rakama göre yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak mahkemece yapılacak iş; ilk önce ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için aynı aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak, ödeme tarihi verileri (ödeme tarihindeki ücret..vs) dikkate alınmak suretiyle davacılar için ayrı ayrı hesaplama yapılması, varsa gereken indirimler ( müterafik kusur, hatır taşıması ..vs) yapıldıktan sonra ortaya çıkan miktarlar ile ödeme miktarlarının karşılaştırılarak ödemelerin yeterli olup olmadığının araştırılması; ödemelerin yeterli bulunması halinde davacıların bakiye zararı kalmadığından davanın reddine karar verilmesi; şayet ödemelerin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez yerel mahkemece yazılı olduğu şekilde karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak davacılar için ayrı ayrı tazminatın hesaplanması, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı Güvence Hesabı tarafından yapılan ödemelere hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutarlardan mahsup edilmesi, varsa gereken indirimler yapıldıktan sonra ortaya çıkan miktarlara karar verilmesi gerekirken, bunun yapılmaması ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Bknz. Yargıtay 17.HD’nin 2015/17938 Esas, 2018/12168 Karar sayılı ilamı) Açıklanan nedenlerle; davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile 6100 sayılı HMK 353/(1)-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve dosyanın yeniden görülmesi için mahal mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebep ve şekline göre davacılar vekilinin tüm ve davalı Güvence Hesabı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca;1/Davalı Güvence Hesabı’nın istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3/Kararın kaldırılma sebep ve şekline göre, davacılar vekilinin tüm ve davalı Güvence Hesabı vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar ve davalı Güvence Hesabı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine ayrı ayrı İADESİNE,5/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6/İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar ve davalı Güvence Hesabı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,HMK.m.353/1-a hükmü uyarınca, KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi 14/03/2023