Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/2062 E. 2023/1293 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/2062
KARAR NO: 2023/1293
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/09/2022
NUMARASI: 2022/349 Esas – 2022/560 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/05/2007 tarihinde, davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesiyle sigortalı, sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın asli ve tamamen kusurlu olarak … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, kazadan sonra uzun süre tedavi gördüğünü, yargılama sırasında alınacak bilirkişi raporu ile müvekkilinin sakatlık durumunun tespit edileceğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için geçici ve sürekli sakatlık tazminatı olarak 1.000,00 TL’nin (davalı sigorta şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) olay tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 12.04.2018 tarihli dilekçesi ile toplam 1.000-TL maddi tazminat talebinin 1,00-TL’sinin geçici iş göremezliğe, 999,00-TL’sinin kalıcı iş göremezliğe ilişkin olduğunu açıklamış; 09/11/2017 tarihli dilekçesi ile de maddi tazminat talebini toplam 17.886,04-TL olarak artırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın zaman aşımına uğradığını, davanın reddi gerektiğini, diğer yandan davadan önce müvekkiline başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, kusur durumu ile davacının maluliyetinin ATK tarafından tespit edilmesi gerektiğini, davacının kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi ve sigortalı araçta yolcu olarak hatıra binaen taşınması nedeniyle hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”…İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 2019/2756 Esas 2022/578 Karar sayılı ilamı ile “… Her ne kadar dava dilekçesinde davanın HMK.107.maddesi kapsamında açılmış belirsiz alacak davası olduğu yolunda açık bir bildirimde bulunulmamış ise de dava dilekçesindeki anlatım şekli ve davanın niteliği gözetildiğinde, davanın HMK 107.maddesi gereğince açılmış belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu belirgindir. Hal böyle olunca belirsiz alacak niteliğindeki eldeki davada, zamanaşımı süresinin dava açılmakla kesileceği, dava tarihi olan 01/08/2016 tarihi itibariyle 10 yıllık uzamış tavan zamanaşımı süresinin de dolmadığı anlaşılmakla; yerel mahkemece davalı tarafın 09/11/2017 tarihli bedel artırım dilekçesine karşı yaptığı zamanaşımı itirazının dikkate alınmaması ve yargılamaya devamla, toplanmış ve toplanacak deliller bir arada değerlendirilerek sonucuna bir karar verilmesi gerekirken bedel artırımı yapılan dava bölümünün ıslah zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği ” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına….” karar verilerek dosya yargılama yapılmak üzere mahkememize gönderilmiştir. Kaldırma kararı öncesinde yapılan yargılama sürecinde Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nca düzenlenen 22/05/2017 tarihli ATK raporunda davacının kaza nedeniyle %5,2 oranında sürekli iş göremezliğinin oluştuğunun bildirildiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararı öncesinde bilirkişiler tarafından tanzim edilen 18/10/2017 tarihli raporda, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının ise 17.886,04 -TL olduğu yönünde görüş bildirdikleri, Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının kaza neticesinde %5,2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davalının, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile üçüncü kişi konumunda olan davacıya verdiği zarardan poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu; davanın, belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu ve davanın ıslah edildiği tarih itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı; her ne kadar davalı hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini iddia etmiş ise de savcılık dosyası imha edilmiş olmakla davacının sigortalı araçta bedelsiz olarak taşındığının ispat edilemediği; her ne kadar maluliyet raporunda geçici iş göremezlik süresi tespit edilmemiş ise de talep edilen 1,00 TL tazminat 1 günlük süreye dahi tekabül etmediği anlaşılmakla ıslah edilen davanın kabulü ile 1,00 TL geçici iş göremezlik ve 17.885,04- TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 17.886,04- TL tazminatın davadan önce temerrüt gerçekleşmediğinden ve sigortalı araç ticari olmadığından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği”, gerekçesiyle, Davanın KABULÜ ile 1,00- TL geçici iş göremezlik ve 17.885,04- TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 17.886,04 TL tazminatın dava tarihi olan 01/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,, karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; huzurdaki davada davanın zaman aşımından reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın kısmi dava olması nedeniyle ıslah edilen dava bölümü yönünden de davanın zaman aşımına uğradığını, dava açılmadan önce müvekkili şirkete başvurulmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, ATK’dan rapor alınması gerektiğini, mevcut olmayan geçici iş göremezlik süresine göre geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın taraf ehliyetini düzenleyen 50. maddesinde, “medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu”, TMK 28. maddesinde de “kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayacağı ve ölümle sona ereceği” düzenlenmiştir. Ölüm ile kişilik hakları son bulduğundan yargılama sırasında 03.03.2022 tarihinde öldüğü anlaşılan davacı …’ın mirasçılarının davaya dahil edilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması suretiyle yargılamaya devam edilmesi sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ölü kişi lehine hüküm kurulması doğru görülmemiştir. (Bkz. Yargıtay 17. HD’nin 2020/1863 Esas, 2020/5167 Karar sayılı ilamı) Bu itibarla, yerel mahkeme kararının HMK ‘nın 355 ve 353/1.a.4 madde hükümleri gereğince re’sen kaldırılmasına; kararın kaldırılma sebep ve şekline göre davalı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/ İstinaf istemine konu olan İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 07/09/2022 tarih ve 2022/349Esas, 2022/560 Karar sayılı kararının HMK’nın 355 ve 353/1-a/4 madde hükümleri uyarınca re’sen KALDIRILMASINA,2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,-Kararın kaldırılma sebep ve şekline göre davalı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,3/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE,4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/07/2023