Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/2052 E. 2023/750 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/2052
KARAR NO: 2023/750
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/12/2020
NUMARASI: 2014/868 Esas – 2020/962 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.02.2003 tarihinde, davalı …’ın sürücüsü, davalı …’ın işleteni olduğu, trafik sigortası bulunmayan … plakalı araç, dava dışı …’ın sürücüsü olduğu … araç ve müvekkili şirkete İMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı otobüsün karıştığı kazada …’ın yaralanarak malül kaldığını, ceza dosyasında alınan ATK raoruna göre …’ın ve …’ın yaralanması ile sonuçlanan kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ın 4/8, müvekkiline sigortalı … plakalı otobüsün 2/8 ve … plakalı araç sürücüsü …’ın 2/8 oranında kusurlu olduğu; kazada yaralanan …’ın yaralanması nedeniyle İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde görülen davada verilen 2009/229 Esas, 2011/35 Karar sayılı karar ile tüm davalılarının sorumluluğuna karar verildiğini, davacı taraflarca Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kararda hükmedilen rakamın icra takibine konulduğunu, kesinleşen karar kapsamında icra dosyasına ferileri île birlikle müvekkili şirketçe toplam 524.207.00 TL ödeme yapıldığını ,ödenen tutarın otobüsün ZMM sigortacısı … Sigorta A.Ş tarafından temin olunan poliçe uyarınca 30.000.00-TL’si tedavi gideri ve 30.000.00-TL maluliyet dışında kalan tutar olduğunu, mahkemece verilen kararda müştereken ve müteselsilen sorumluluk esası benimsendiğinden davalıların 4/8 oranındaki kusur sorumluluklarına isabet eden tutarın da şirketlerince ödenmek zorunda kalındığını, mahkeme kararı kapsamında ödenen tutardan davalıların sorumluluklarına isabet eden 349,000.00- TL’nin ödeme tarihi olan 27.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte rücuen davalılardan müştereken ve müteselsiline tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza 2003 yılında meydana geldiğinden hakkında açılan davanın zamanaşımına uğradığını, sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, davalı sigortacının yaptığı ödeme ile kendi sorumluluğunu yerine getirdiğini, sorumluluğundan fazlasını ödediğini iddia eden davacının ödeme tercihi dolayısıyla müvekkili davalıdan talep hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; sigortası bulunmayan … plakalı aracın … ve …’ın yaralanması olayında herhangi bir kusuru bulunmadığını, İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde 2009/229 E, 2011/35 Karar sayılı kararda herhangi bir yaralamanın olmadığının sabit olduğunu, …’ nın sorumluluğuna gidilmeden önce … plakalı aracın olay tarihini kapsayan Mecburi Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, dava öncesinde kurumlarına yapılan herhangi bir başvuru olmadığını, İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında müvekkili kurumun davalı olarak yer almadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı …, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”..eldeki davada.25/02/2003 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü … ‘ın yaralanması nedeniyle İscehisar Asliye Hukuk Mah’de açılan 2009/229 E – 2011/35 K.sayılı dosyasında verilen karar neticesinde İMM sigortacısı olan davacı sigorta şirketinin ödediği tutarın rücuen tazmininin talep edildiği, davacı sigorta şirketinin diğer davalılarla müştereken ve müteselsilen sorumlu olmasına rağmen İscehisar AHM tarafından hükmedilen tazminat bedelinin tamamını ödediği, 27/04/2011 tarihinde 524.207-TL ödeme yapıldığı, davalıların kusur oranına denk gelen kısmın rücuen tazmininin gerektiği, İscehisar Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2004/89 E.sayılı dosyasında alınan ATK raporuna göre trafik kazasında yaralanan … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın 2/8 oranında, davacının İMM sigortacısı olduğu … plakalı otobüsün dava dışı sürücüsünün 2/8 oranında, davalı asillerin malik ve sürücüsü olduğu … plakalı araç sürücüsü olan …’ın 4/8 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği, ceza yargılamasında verilen kararın kesinleşmiş, ayrıca İscehisar AHM’de görülen tazminat davasında da bu kusur oranının hükme esas alındığı, söz konusu davada …’ın kusur oranı (2/8) tazminattan indirilerek hesaplama yapıldığı, tazminat davasında verilen hükmün kesinleşerek icraya konulduğu, maddi vakıaların kesinlik arzettiği anlaşıldığından rücuen tazminat davasında da bu kusur oranları üzerinden hesaplama yapılması gerektiği; buna göre alınan 05/04/2019 tarihli ek raporda raporda İscehisar AHM dosyasında …’ın 2/8 kusur oranının mahsup edilerek tazminata hükmedildiği dikkate alınarak İMM Sigortacısı olan davacının sigortalısının 2/8 ve iş bu davadaki davalıların da 4/8 oranında kusurlu olmalarına göre ödenen 524.207-TL tazminatın 349.471,42-TL ‘lik kısmının davalılardan rücuen talep edilmesinin mümkün olduğu, davalılardan …nın kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın ZMMS’nin olmaması nedeniyle poliçe limitleri dahilinde sorumluluğunun bulunduğu, davada 349.000-TL talep edilmiş olmakla taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar vermek gerektiği” gerekçesiyle, Davanın KABULÜNE, 349.000,00-TL rücuen tazminatın ödeme tarihi olan 27/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … yönünden kaza tarihindeki teminat limitleri dahilinde sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiştir. Karara karşı davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı … vekili; davanın zaman aşımına uğradığını, müvekkili kurumun sorumlu olduğu poliçe limitinin kararda yazılmamasının hatalı olduğunu, davacı tarafça zararı ödenen …’ın yaralanmasına konu kazanın davacıya İMM sigortalı otobüsün çarpması sonucu gerçekleşen 2. hadisede meydana geldiğini, 1. hadisede diğer iki aracın çarpıştığı maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, bu nedenle müvekkili kurumun sorumluluğu olmadığını, illiyet bağının kesildiğini, davacının müvekkili kuruma ödediğini rücu edemeyeceğini, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, yargılama gideri, karar ve ilam harcı ile yargılama giderlerinin poliçe limiti doğrultusunda oranlanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı … vekili; davanın zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin aracı davalı …’a haricen satarak devrettiğini, eldeki davadaki dava dilekçesinin tebliği ile kazayı öğrendiğini, İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki davada davalı olarak gösterilmediğini, bu nedenle müvekkili aleyhine verilen bir hüküm bulunmadığından bu hükme dayanılarak ödenen tazminatın müvekkilinden rücuen tahsilinin istenemeyeceğini, hükme esas alınan aktüer raporunun icra dosyası dikkate alınmadan hazırlandığını ve raporda sadece davacı tarafça ödenen miktarın kusur oranlamasının yapıldığını, davacının icra dosyasında kendisine düşen miktardan fazlasını ödediğini, yaptığı yaptığı bu keyfi ödeme nedeniyle müvekkilinin sorumlu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, İhtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesinden (İMMS) kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 1- Davacı İMM sigortacısının ödemesine ve eldeki rücuen tazminat davasına konu İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/229 E – 2011/35 K.sayılı dosyasında, İscehisar Asliye Ceza Mahkemesi 2004/ 89 Esas, 2007/15 Karar sayılı dosyası kapsamında alınan ATK raporu ile tespit edilen kusur oranları (sanık sürücü … 2/8, sanık otobüs sürücüsü … 2/8 ve mağdur sürücü …’ın 4/8 oranında) nazara alınarak ve maddi vakıanın kesinleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yerel mahkemece, maddi vakıanın ne şekilde gerçekleştiği, maddi vakıanın kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşti ise kesinleşen maddi vakıaya göre tarafların kusur durumlarının ne şekilde belirgin hale geldiği karar içeriğinde tartışılıp netleştirilmeden, ceza dosyasındaki kusur belirlemesinin yazılı gerekçe ile hükme esas alınması doğru görülmemiştir. 2-Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, toplanan deliller hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyleki; davalı …’ın taraf olmadığı İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/229 Esas-2011/35 Karar sayılı dava dosyasında hesap yönünden alınan 24.01.2011 tarihli bilirkişi raporu, eldeki davada davalı konumunda olan … yönünden bağlayıcı olmayıp ancak güçlü delil oluşturabilir. Ayrıca davacı tarafın davasını kanıtlaması gerekir. Dosya kapsamından yerel mahkemece her ne kadar eldeki dosya kapsamında alınan ve hükme dayanak yapılan 05.04.2019 tarihli aktüer ek raporunda, İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (bozmadan sonra) 2009/229 Esas-2011/35 Karar sayılı dava dosyasında alınan 24.01.2011 tarihli rapordaki maddi tazminat hesaplamasına göre davacı sigorta şirketi tarafından zarar gören …’a yapılan toplam 524.207,00-TL ödemenin davalı …’ın 4/8 kusuruna göre oranlaması sonucu bulunan rakamın ( taleple bağlı kalınarak) davacı tarafından davalılardan rücuen tahsilinin istenebileceği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, yukarıdaki açıklamalar uyarınca davalının taraf olmadığı bir davada alınan rapora göre ve zarar gören …’ın yaralanması ile ilgili ayrıca bir hesaplama yapılmadan hüküm kurulması da doğru olmamıştır. Bu halde ilk derece mahkemesince yapılacak iş, öncelikle ceza dosyası, icra dosyası ve İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/229 Esas-2011/35 Karar sayılı dosyasının getirtilmesi, tüm deliller toplandıktan sonra İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/229 Esas-2011/35 Karar sayılı dosyasındaki deliller de gözetilmek suretiyle, maddi vakıanın ne şekilde gerçekleştiği ve kesinleşip kesinleşmediğinin karar yerinde tartışılması, kusur durumunun netleştirilmesi, akabinde alanında uzman başka bir aktüer bilirkişiden, zarar gören …’ın yaralanmasına göre cismani zarar hesabının yapıldığı ve buna göre davacının davalı taraftan rücuen tahsilini talep edebileceği rakamın ne olduğu hususlarında ayrıntılı, taraf ve yargı denetimine açık ve hükme esas almaya elverişli rapor alınarak, usuli kazanılmış haklara ve taleple bağlılık ilkelerine halel gelmeksizin, sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan nedenlerle; davalı … vekili ile davalı … vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile kararın HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına dosyanın mahkemesine gönderilmesine; kararın kaldırma sebep ve şekline göre davalı … ve … vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1/Davalı … vekili ile davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,- Kararın kaldırma sebep ve şekline göre davalı … ve … vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 3/İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine ayrı ayrı İADESİNE,4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5/İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 27/04/2023