Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/1942 E. 2023/883 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1942
KARAR NO: 2023/883
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2021
NUMARASI: 2015/950 Esas – 2021/1331 Karar
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/05/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin, davalı …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikleti ile karıştığı trafik kazası neticesinde vücudunda kırık oluşacak şekilde ağır derecede yaralandığını, yaralanması nedeniyle 3-4 ay kendi ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını, çalışamadığını ve işini kaybettiğini, çalışamamasından kaynaklı maddi zararının bulunduğunu, ayrıca baba ve eş olarak kendisinden beklenen sorumlulukları yerine getiremediğini ileri sürerek manevi zararlarına karşılık 50.000,00-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’dan ve maddi zararları nedeniyle de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) şimdilik 20.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili süresi içerisinde davaya cevap vermemiş, yargılama aşamasında sunduğu dilekçeler ile davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; ATK tarafından düzenlenen 31/05/2021 tarihli rapora göre davacının, maluliyeti bulunmadığı, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporuna göre, kazanın davalı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile seyir halinde iken, caddede trafik ışıkları bulunmasına rağmen trafik ışıklarının 20 metre ilerisinden karşıya geçmeye çalışan yaya davacıya çarpması ile meydana geldiği, davacının, yaklaşmakta olan aracın hızını ve uzaklığını dikkate almadan ve araca ilk geçiş hakkını vermeden yola çıkmış olması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde %75 oranında, davalı araç sürücüsü …’un ise, davacıyı gördüğünde korna çalarak uyarı ve ikazda bulunmaması nedeniyle meydana gelen kazada tali ve %25 oranında kusurlu olduğu, her ne kadar kaza tarihi itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği yürürlükte ise de, anılan yönetmelik ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabildiği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemediği, ayrıca alınan rapora taraf vekillerince herhangi bir itirazda bulunulmadığı dikkate alınarak, dosya kapsamında alınan maluliyet raporuna itibar edildiği gerekçesi ile maddi tazminat talebinin bilirkişi raporu göz önünde bulundurularak kısmen kabulü gerektiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, kazanın meydana geliş şekli, olayın ağırlığı ve tarihi, tarafların kusur durumu, davacının yaşı ve maluliyet oranı, hep birlikte değerlendirildiğinde manevi tazminat talebinin de kısmen kabulüne karar vermek gerektiği kanaati ile; “1-Maddi tazminat istemine ilişkin talep yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, 200,00 TL tedavi gideri, 945,75 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.145,75 TL tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 23/10/2014 tarihinden itibaren davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 21/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Aşan istemin reddine, 2-Manevi tazminat istemine ilişkin talep yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile,7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,Aşan istemin reddine” karar verilmiş, karara karşı davalı … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekilinin istinaf nedenleri; maddi tazminat yönünden tedavi, ulaşım ve diğer sosyal giderlerin yapıldığına dair herhangi bir delil bulunmamasına rağmen rayiç hesaplaması yapılarak belirlenen bedele hükmedilmesinin hatalı olduğu, davacının kusur oranı ve yaralanmasının niteliği itibariyle takdir edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası neticesinde doğan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.1-Davalı … vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf başvurusu yönünden; Davacı vekilince dava dilekçesi ile 20.000,00-TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davacının talebinin kısmen kabulü ile 1.145,75-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dolayısıyla da davalı … aleyhine ilk derece mahkemesinin hükmettiği maddi tazminat miktarı 1.145,75-TL dir. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalarda verilen karar kesin olup, hüküm tarihi olan 2021 yılı itibariyle kesinlik sınırı 5.880,00-TL’dir. Bu durumda eldeki davada istinaf eden davalı aleyhine hükmedilen ve istinaf konu alacak miktarı olan 1.145,75-TL, ilk derece mahkemesinin kararının kesinlik sınırı olan 5.880,00-TL’nin altında kalmaktadır. HMK’nın 346/1.maddesi hükmü uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının miktarı itibariyle kesin olduğu durumlarda usulden red kararının yerel mahkemesince verilmesi gerekli ise de, kanun yolu merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davalı … vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf dilekçesinin ve isteminin; HMK’nın 346/1 ve 352. maddeleri gereğince ilk derece mahkemesinin kararın, kesin olması nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı … vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusu yönünden; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana geldiği tarih, tarafların kusur durumu, davacının yaralanmasının niteliği (sürekli maluliyetinin bulunmaması, iyileşme süresinin 4 ay olması), tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının bir miktar fazla olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin manevi tazminatın miktarı yönünden yerinde görülen istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairece tespit edilen eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden taraflar yararına maddi tazminata ilişkin oluşan usuli kazanılmış haklar göz önünde bulundurularak HMK m. 353/1-b/2 gereğince davacıya 5.000,00-TL manevi tazminat ödenmesi yönünde yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Yukarıda başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı … vekili tarafından maddi tazminata ilişkin hükme karşı istinaf talebinin HMK’nın 346/1 ve 352. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, manevi tazminata ilişkin hükme karşı istinaf talebinin KABULÜNE, 2/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 80,70-TL maktu istinaf karar harcı ile, 66,95-TL nisbi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE, 3/İstinaf eden tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerinde bırakılmasına,4/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5/İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/12/2021 gün ve 2015/950 Esas – 2021/1331 Karar sayılı kararının HMK. m. 353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere; (a) Maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; 200,00-TL tedavi gideri, 945,75 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.145,75-TL tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 23/10/2014 tarihinden itibaren davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 21/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, -Aşan istemin reddine, (b) Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, – Aşan istemin reddine, (c) Alınması gereken 419,82-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 239,09-TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 180,73-TL’nin davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden 78,26-TL’sinden sorumlu tutulmak sureti ile) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (d) Davacı tarafından yapılan 239,09.-TL peşin harç ve 27,70.-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 266,79‬‬.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, (e) Davacı tarafından sarfedilen 2.100,00.-TL bilirkişi ücreti ve 492,95.-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.592,95.-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 227,65-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı sigorta şirketi 155,57-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (f) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası yönünden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesine göre belirlenen 1.145,75-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, (g) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/4.maddesine göre belirlenen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, (h) Davalı …kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davası yönünden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesine göre belirlenen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,(ı) Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/3.maddesine göre belirlenen 1.145,75-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine (i) Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 24/05/2023