Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/1693 E. 2023/288 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1693
KARAR NO: 2023/288
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/05/2022
NUMARASI: 2020/326 Esas – 2022/463 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 09/07/2019 tarihinde, davalıya ZMM poliçesi sile sigortalı … plakalı aracın müvekkili …’a çarpması sonucunda meydana gelen kazada müvekkili …’un bedensel zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile daimi iş göremezlikten kaynaklanan 2.500,00 TL ve geçici iş göremezlikten kaynaklanan 500,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00-TL belirsiz alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 17/02/2022 tarihli dilekçesi ile talebini toplam 184.920,09-TL olarak artırmıştır. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından eksik evrakla başvuru yapması nedeniyle başvurunun geçerli olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, dava konusu kazada davacının %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”.. İTÜ Karayolları Ve Trafik Kürsüsü’nden Öğr. Gör. Dr. Yük. Müh. …’den alınan 11/01/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; vaki kazada …’un %80 oranında, …’ın ise %20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği; İstanbul ATK 2. ihtisas Dairesi’nden alınan 29/09/2021 tarih- 15917 sayılı rapor ile; davacının maluliyet oranının %27 oranında olduğu ve iyileşme süresinin 18 ay sürebileceğinin tespit edildiği; Aktüer bilirkişi …’den alınan 14/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davacının bakiye ömrü TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenmek suretiyle ve asgari ücret nazara alınmak suretiyle ve davacının muhtemel bakiye ömrü boyunca maruz kaldığı maluliyet oranı ve iyileşme süresi çerçevesinde yoksun kaldığı kazancının progresif rant yöntemine göre toplam 184.920,09-TL olduğunun tespit edildiği; kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan davanın kabulüne karar vermek gerektiği ”, gerekçesiyle,Davanın KABULÜ İLE; 184.866,08 TL’nin 26/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı vekili; karara esas alınan hesaplama raporunda belirlenen tazminatın fahiş ve hatalı olduğunu, karara esas alınan maluliyet raporunun da hatalı olduğunu, kusur oranlarının da doğru belirlenmediğini, eksik evrakla başvurulduğundan başvuru şartının yerine getirilmediğini, davanın reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, davacı tarafça davalı sigorta şirketine davadan önce başvurulmuş ve fakat herhangi bir ödeme yapılmamış olup dava şartının gerçekleşmiş olmasına; hükme esas alınan 11.01.2021 tarihli kusur raporunun kaza krokisi ve somut olayın özellikleri dikkate alınarak hazırlanmış olması nedeniyle kusur belirlemesinde herhangi bir yanılgı bulunmamasına; ATK 2. İhtisas Dairesi’nin 29.09.2021 tarihli raporu ile davacının maluliyet oranının kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine göre belirlenmiş olmasına ve 14.02.2022 tarihli aktüerya raporunda davacı küçüğün efor kaybı TRH ve progresif rant yöntemi esas alınarak, Yargıtay içtihatlarına uygun şekilde hesaplanmış olmakla herhangi bir hesap hatası tespit edilmemiş olmasına göre; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /Gerekçe uyarınca, 1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf başvuru sırasında alınması gereken 12.628,20-TL harçtan peşin alınan 3.877,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.751,15-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.16/02/2023