Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/150 E. 2022/701 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/150
KARAR NO: 2022/701
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/05/2021
NUMARASI: 2017/504 Esas 2021/371 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının Ocak, Şubat 2012 yılında … Limited Şirketinin Topkapı Şubesinde şoför olarak işe başladığını, 18/10/2012 tarihinde şirketin sorumlusu kargo şirketinin bankosunda görevli olan davalılardan …’ü şoför olarak, davacıyı da o hafta çok yoğun çalıştığından yanında yük indirmesini yardımcı olması için beraberce Hadımköyde şirkete ait depoya yükledikleri malları boşaltmaya gönderdiğini, davalı sürücü …’ün Hadımköy istikametinde yol alırken davacının o haftaki yoğun çalışma temposu nedeniyle çok yorgun olduğundan Mahmutbey gişelerini geçtikten sonra uyuduğunu, sonra müvekkilinin büyük çarpma sesiyle gözlerini açtığını, kaza nedeniyle yaralandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere 1.000,00-TL belirsiz alacak ile 20.000,00 TL manevi tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 18.01.2021 tarihli dilekçe ile talebini toplam 119.401,85-TL olarak artırmıştır. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle, mvekkiline husumet düşmediğini, müvekkili şirketin kazanın meydana gelişinde kusuru bulunmadığını, müvekkili şirket ile davalı … arasında her hangi bir ilişki bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin yaptığı ödeme sonucu ibra edildiğini, ilgili kaza nedeniyle hesaplanan tüm tazminatın davacıya ödendiğini, davalı şirketin sorumluluğunun kalmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı …, davaya cevap vermemiştir. İhbar olunan … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın yaşanılan kaza neticesinde davalı sigorta şirketinden bir kısım ödeme aldığını, yaşanan kaza nedeniyle ihbar edilen müvekkilinin kusuru olmasa da, herhangi bir hasar varsa bunun sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”…Davacı yanca her ne kadar davacının Ocak, Şubat 2012 yılında … Limited Şirketinin Topkapı Şubesinde şoför olarak işe başladığı iddia edilmiş ise de, dosyaya celp olunan SGK kayıtları ve beyan dilekçeleri incelendiğinde davacının, davalılar, … Ltd. Şti. Ve … Ltd. Şti. Topkapı şubesine ilişkin herhangi bir çalışma kaydının bulunmadığı, dava dışı ihbar olunan … yanında çalışma kaydının bulunduğu, … ile … Ltd. Şti. Arasında da, Acentelik sözleşmesi bulunduğu, bunun dışında davalılar … Ltd. Şti. Ve … Ltd. Şti. Topkapı şubesinin, kazaya karışan araçlar, sürücü ve davacı ile bir ilişkisinin bulunmadığı, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, davalılar … Ltd. Şti. Ve … Ltd. Şti. Topkapı şubesine husumet yöneltilmesini gerektirir herhangi bir yasal dayanak bulunmadığı anlaşıldığından, iş bu davalılar yönünden açılan maddi manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın sürücüsü ve aynı zamanda diğer davalı olan …’ün meydana gelen kazada % 100 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen kaza sonucu, mahkememizce alınan ATK raporu ile davacı …’ın, 18.10.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %50 oranında malül kaldığının ve iyileşme süresinin 24 ay olduğunun belirlendiği, aktüer raporu ile de davacının zararının hesaplandığı, hükme esas alınan, ATK maluliyet ile Kusur ve Aktüerya ve hekim raporlarının ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya da elverişli olduğu ve hükme esas alınmalarına karar verildiği; davacının yaşı, tarafların kusur, sosyal ve ekonomik durumları, davacının kaza sonrası uğradığı maluliyet oranı, maluliyetine bağlı olarak uğradığı manevi çöküntü ve paranın satın alma gücü ile tüm dosya kapsamı ve TBK’nın 56. maddesindeki özel haller de dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği” gerekçesiyle, 1-Davalılardan … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti Topkapı Şubesi yönünden açılan maddi manevi tazminat davasının PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE, 2-Diğer davalılar … ve … Sigorta (… Sigorta) yönünden açılan maddi tazminat davasının KABULÜ ile 19.519,37 TL geçici iş göremezlik ve 99.882,48TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 119.401,85 TL’nin davalı … Sigorta (… Sigorta) yönünden 28/04/2014 tarihinden diğer davalı … yönünden de 18/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davalılardan … yönünden açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı …ten alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin REDDİNE, karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; SGK tarafından davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığı ve aylık bağlanıp bağlanmadığının araştırılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça ticari uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, davanın zaman aşımına uğradığını, kusuru kabul etmediklerini, hareket halindeki araca değil dörtlü ışıkları yanmayan kamyona arkadan çarptığını, kaza tespit tutanağının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin sorumluluğuna gidilmesinin doğru olmadığını, sorumluluğun sigorta şirketine ait olduğunu, davacının maluliyet oranının Özürlülük Ölçütü… Yönetmeliği hükümlerine göre belirlenmediğini, davacının çalışma süresinin hatalı belirlendiğini, hesaplamada TRH yaşam tablosu ve %1,8 teknik faizin esas alınması gerektiğini, davacının emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacıya SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, ticari davalarda arabuluculuğun zorunlu hale getirildiği Yasa düzenlenmesinin yürürlük tarihi 01.01.2019 olup, somut olaya konu davada, dava tarihi 20/10/2014 olmakla, 01.01.2019 tarihinden önce açılan iş bu dava yönünden dava tarihinde yürürlükte olmayan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesine eklenen 5/A-1 maddesine göre arabuluculuk müessesine başvurunun zorunlu olduğundan bahsedilemeyecek olmasına; dava konusu trafik kazasında bir kişi yaralanmış olmakla kaza tarihinde yürürlükte bulunan TCK’na göre ceza zamanaşımı 8 yıl olmakla, 18.10.2012 tarihinde meydana gelen kaza için dava tarihinde zaman aşımının dolmamış olmasına; kaza tespit tutanağı aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmi belge olup, somut olaya konu trafik kazasının davalı …’ın sürücüsü olduğu aracın hareket halindeki (park halindeki değil) diğer araca arkadan çarpması şeklinde meydana gelmiş olmasına, 14.06.2019 tarihli raporun kaza tespit tutanağı ile uyumlu, somut olayın özellikleri uygun, taraf ve yargı denetime uygun olmasına, davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunun anlaşılmasına, ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 27.07.2018 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre hazırlanmış olmasına; 14.06.2019 tarihli rapora 15.12.2020 tarihli ek rapora karşı davalı … tarafından hesaplama yöntemine ile ilgili olarak ayrıca ve açıkça itiraz edilmemiş olmasına; kaza tespit tutanağında davacı yolcunun emniyet kemeri takip takmadığı hususu belirsiz işaretli olup, davalı … tarafından yargılama sırasında ileri sürülmeyen iş bu itirazların istinaf incelemesi sırasında ileri sürülmesi halinde Dairemizce dikkate alınamayacak olmasına; davalı … sürücü olup KTK 85. Maddesi gereğince davacının zararından sigorta şirketi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmasına; dosyada mübrez 01.09.2020 tarihli SGK cevabi yazısına göre davacıya somut olaya konu kaza nedeniyle iş kazası kolundan herhangi bir gelir bağlanmadığı ve geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığının anlaşılmasına; kaza tarihi, kusur durumu, davacının maluliyet oranı, yaralanmasının niteliği, somut olayın özellikleri ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları hep birlikte nazara alındığında yerel mahkemece davacı için hükmedilen manevi tazminatın uygun, yeterli olmasına; davalı sigorta şirketi vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararına karşı davalı sigorta şirketi vekili ve davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gerekli 8.839,44-TL harçtan istinaf başvurusu sırasında istinaf eden davalılar tarafından yatırılan toplam 4.249,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.589,58-TL harcın davalı sigorta şirketi ve davalı …’ten tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı sigorta şirketi vekili ve davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, manevi tazminat yönünden kesin olarak, maddi tazminat yönünden HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.18/05/2022