Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/1391 E. 2022/1167 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1391
KARAR NO: 2022/1167
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2022
NUMARASI: 2020/787 Esas – 2022/349 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına bağlı Ölüme Nedeniyle Destekten Yoksun Kalma Maddi Tazminatı ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde ZMM sigortalı olan ve diğer davalının da maliki bulunduğu … plaka sayılı aracın neden olduğu 29/01/2016 günlü trafik kazasında davacılardan …’in eşi, davacılar …, …, …’in babası, diğer davacılar … ve …’in de oğlu bulunan ve yaya konumunda olan …’in hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla davacı eş … için 1.000,00-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının her iki davalıdan, ayrıca davacı eş için 75.000,00-TL, davacı çocukların her biri için ayrı ayrı 30.000,00-TL ve anne ve babadan her biri için ayrı ayrı 30.000,00-TL toplam 225.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’ndan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 2018/1044 esas, 2019/1135 karar sayılı ve 22/11/2019 tarihli kararla; a-davacı … tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan maddi tazminat davasının HMK 150 md gereğince açılmamış sayılmasına, b-davacılardan müteveffanın babası ve annesi olan (… TC kimlik nolu) … ve (… TC kimlik nolu) … tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının HMK 150 md gereğince açılmamış sayılmasına, c-davacılardan müteveffanın eşi (… TC kimlik nolu) … ile çocukları … , … ve … arafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, d-davacı eş … için 30.000,00 TL ve çocukları … , … ve … için 15.000,00 ‘er TL olmak üzere takdir olunan 75.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’nden tahsil edilerek adı geçen davacılara ödenmesine, e-hüküm altına alınan manevi tazminat tutarına kaza tarihi olan 29/01/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı … vekili ve davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, dairemizin 2020/1741 esas, 2020/3565 karar sayılı ve 23/10/2020 tarihli kararıyla; “dava devam ederken, taraflardan birinin ölümü halinde HMK’nun 28/1 maddesi uyarınca ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu durumda mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığını da etkileyen davalar, tarafın ölümüyle konusuz kalmaz. Ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir. 6100 sayılı HMK’nun 55.maddesi hükmüne göre de; “Taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar davalar ertelenir. Bununla beraber hakim gecikmesinde sakınca bulunan hallerde talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verilebilir.” Somut olaya dönüldüğünde; dosya kapsamından davacı …’in (T.C: …) ve davacı …’in (T.C:…) yargılama sırasında hayatlarını kaybettikleri, davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 08/03/2019 havale günlü dilekçe ile bu durumun mahkemeye bildirildiği ve adı geçen davacılar bakımından vekalet ilişkilerinin sona erdiğinin açıklandığı anlaşılmaktadır. Davaya konu manevi tazminat isteğine ilişkin irade açıklaması ölümden önce yapıldığına göre davaya konu istek, mal varlığına ilişkin olup, mirasçıların haklarını etkilemektedir. Bu nedenle, yargılama sırasında öldüğü anlaşılan davacıların, yasal mirasçılarının davaya dahil edilmesi sağlanmadan, diğer bir ifadeyle usulüne uygun şekilde taraf teşkili yapılmadan yazılı biçim ve şekilde karar verilmesi usulsüz bulunduğundan istinaf yasa yoluna başvuran tarafların istinaf başvurularını bu nedenle kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-a/4 hükmü uyarınca kaldırılmasına” karar verilmiş, ilk derece mahkemesince dairemizin kaldırma kararını müteakip yeniden yapılan yargılama neticesinde;a-davacı … tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan maddi tazminat davasının HMK 150 md gereğince açılmamış sayılmasına,b-davacılardan müteveffanın babası ve annesi olan (… TC kimlik nolu) … ve (… TC kimlik nolu) … tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının HMK 150 md gereğince açılmamış sayılmasına, c-davacılardan müteveffanın eşi (… TC kimlik nolu) … ile çocukları … , … ve … arafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, d-davacı eş … için 30.000,00 TL ve çocukları … , … ve … için 20.000,00 ‘er TL olmak üzere takdir olunan 90.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’nden tahsil edilerek adı geçen davacılara ödenmesine, e-hüküm altına alınan manevi tazminat tutarına kaza tarihi olan 29/01/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, f-kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … lehine lehine yürürlükteki AAÜT’nin ve Av. Kan. Gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsil edilerek adı geçen davalıya ödenmesine, g-kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT’nin 10/1 md gereğince takdir olunan 12.500,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsil edilerek davacılara ödenmesine, h-kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT’nin 10/2 md gereğince takdir olunan 12.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsil edilerek adı geçen davalıya ödenmesine karar verilmiş, verilen karara karşı davacılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf başvuru nedenleri; Manevi tazminat miktarının düşük olduğu, maddi tazminat yönünden davalılara vekalet ücreti verilmesinin doğru olmadığı, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı, istinaf nedenleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; Dava; trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. (1)6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1.maddesi kapsamında, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda zararlandırıcı eylemin tarihi, olayın meydana geliş şekli, paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılmasına ilişkin kurala göre az olmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. 2)Dosya kapsamından davacı tarafın, davada ki maddi tazminat taleplerini davalı araç maliki … ve …’ye müştereken ve müteselsilen sorumluluk esaslarına göre yönelttiği, yargılamanın devamında, …nin davacı tarafın maddi tazminat istemine mahsuben sorumluluğu kapsamında davacıya ödeme yaptığı, bu hususun davacı tarafçada icra edilen duruşmada bildirildiği, davacı tarafın maddi tazminat istemlerinin, davacı taraf ile davalı … şirketi arasında yapılan sulh anlaşmasıyla son bulduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafça; maddi tazminat talebinin davalı … şirketi tarafından karşılanması sebebiyle maddi tazminat yönünden davayı takipsiz bıraktığı beyan edilmiş ise de, yargısal içtihatlar kapsamında bu beyanın taraflar arasında gerçekleşen sulh sözleşmesi nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davanın konusuz kalması mahiyetinde olduğu, ödeme nedeniyle dava konusuz kaldığı için davalılardan her hangi biri yararına maddi tazminata ilişkin vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, bu durumda davacılar vekilinin bu hususa temas eden istinaf başvurusunun yerinde olduğu, ancak vekalet ücretine ve az yukarıda açıklanan yanılgıya ilişkin düzeltme yapılması yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonuç olarak; davacılar vekilinin yukarıda (1) nolu maddede açıklanan nedenlerle istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca reddine, (2) nolu maddede açıklanan sebeplerle istinaf başvurusunun kabulüne, kararın HMK’nın 353/1-b/2.maddesi hükmü gereğince kaldırılmasına, kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle yalnızca yanılgılı hususların düzeltilmesi suretiyle yeniden hüküm tesisine ilişkin, aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R/Açıklanan nedenlerle.1/Bilgileri karar başlığında yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun; yukarıda (1) nolu maddedeaçıklanan nedenlerle HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca reddine, (2) nolu maddede açıklanan sebeplerle HMK’nın 353/1-b/2.maddesi hükmü gereğince kabulüne,a/İstinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talepleri halinde yatıranlara iadesine,b/Duruşma açılmadığından vekalet ücreti tayin ve taktirine yer olmadığına, c/İstinaf aşamasında yapılan diğer yargılama giderlerinin taktiren davacılar üzerinde bırakılmasına, 2/Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/787 esas, 2022/349 karar sayılı ve 04/04/2022 tarihli kararının HMK’nın 353/1-b/2.maddesi hükmü gereğince kaldırılmasına, a/Davacı … tarafından davalılar …ve … aleyhine açılan maddi tazminat davası; davalı … şirketinin ödeme yapması nedeniyle konusuz kaldığından, maddi tazminat istemine ilişkin dava hakkında HMK’nın 315/1.maddesi hükmü kapsamında karar verilmesine yer olmadığına,b/Davacılardan müteveffanın babası ve annesi olan (… TC kimlik nolu) … ve (… TC kimlik nolu) … tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının HMK 150 md gereğince açılmamış sayılmasına, c/Davacılardan müteveffanın eşi (… TC kimlik nolu) … ile çocukları … , … ve … arafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, davacı eş … için 30.000,00 TL ve çocukları … , … ve … için 20.000,00 ‘er TL olmak üzere takdir olunan 90.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’nden tahsil edilerek adı geçen davacılara ödenmesine, hüküm altına alınan manevi tazminat tutarına kaza tarihi olan 29/01/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, d/Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 6.147,90 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 409,86 TL peşin/nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 5.738,04‬ TL harcın davalı …’dan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, e/Davacılar tarafından manevi tazminat talebi yönünden sarf olunan 314,50 TL ATK kusur raporu bilirkişi ücreti + 542,20 TL posta/ müzekkere /tebligattan ibaret toplam 856,70 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 342,68 TL’sinin davalı …’ndan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, f/Davacılar tarafından maddi tazminat talebi yönünden ayrıca sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına, g/Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına, h/Kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT’nin 10/1 md gereğince takdir olunan 12.500,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsil edilerek davacılara ödenmesine, ı/Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT’nin 10/2 md gereğince takdir olunan 12.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsil edilerek adı geçen davalıya ödenmesine,3/Artan gider avansının ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 29/09/2022