Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/137 E. 2022/766 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/137
KARAR NO: 2022/766
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/06/2021
NUMARASI: 2020/749 Esas 2021/459 Karar
DAVA: Yargılamanın Yenilenmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aleyhine yargılamanın iadesi talep edilen … A.Ş (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) tarafından vekil edeni şirket aleyhine açılan tasarrufun iptali talepli dava sonucunda verilen Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesine ait 11/12/2007 gün ve 2004/394 E., 2007/853 K.sayılı ilam, temyiz talebinde bulunan davalı … Limited Şirketi vekili Av. …’in temyiz talebinden feragat ettiği, diğer taraflarca da temyiz yasa yoluna başvurulmadığından bahisle, 13/09/2008 tarihinde kesinleştirilmiş ise de yeni ellerine geçen Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/315 E., 2015/344 K.sayılı ilamdan da anlaşılacağı üzere …’nın 06/09/2006 tarihi itibariyle … Limited Şirketi ortaklığının çıkmış olduğunun tespitine karar verildiğini, dolayısıyla … tarafından verilen vekaletnameye dayanılarak temyizden feragat edilemeyeceğini ileri sürerek, usulsüz şekilde şeklen kesinleşen kararın HMK’nun 375 ve devamı madde hükümleri uyarınca yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılarak, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a gönderilmesini talep ve dava etmiştir. Aleyhine yargılamanın yenilenmesi talep edilen davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yargılamanın yenilenmesine ilişkin talebin yasal şartları içermediğinden yerinde olmadığını belirterek reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “… Her ne kadar davacı vekili yargılamanın iadesini isteyen … Şirketinin vekilinin temyizden feragat dilekçesi vermesi nedeniyle kararın kesinleştiğini, ancak bu vekile vekalet veren …’ nın şirket ortağı olmadığının tespiti için Erzurum 3.Asliye Hukuk mahkemesinde dava açıldığını ve Erzurum 3.Asliye Hukuk mahkemesinin 2015/324 Esas-2015/344 Karar sayılı kararı ile davacı …’nın 06/09/2006 tarihi itibariyle …Tic.Ltd.Şti ortaklığından çıkmış olduğunun tespitine karar verildiğini, bu nedenle temyizden feragatın geçersiz olduğunu ileri sürmüş ise de; davacı vekilinin dosyamıza sunduğu Erzurum 3.Asliye Hukuk mahkemesinde görülen ve şirket ortaklığından çıkarıldığının tespiti davasının hasımsız olarak açıldığı, oysa şirkete karşı açılması gerektiği, bu haliyle geçerli ve bağlayıcı bir karar sayılmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca ilgili davanın 14/05/2015 tarihinde karara bağlandığı, 08/09/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Yargılamanın İadesi sebebinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halukarda kararın kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde yargılamanın iadesinin davasının açılması gerektiği halde davacı tarafın 3 aylık süre içerisinde bu davayı açmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle HMK’nun 379/1-a maddesi gereğince talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; ilk derece mahkemesince … isimli şahsın şirket ortaklığından çıktığına ilişkin kararın 08/09/2015 tarihinde kesinleştiği ve bu tarihten itibaren 3 ay içerisinde iade-i muhakeme talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş ise de, bu değerlendirmenin hatalı olduğu, zira karar kendilerine tebliğ edilmediğinden sürenin öğrenme tarihinden başlatılması gerektiğini, durumdan yargılamanın iadesi talepli davadan hemen önce haberdar olduklarını ve 3 aylık süre geçirilmeden dava açıldığını bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen yanılgılı kararın kaldırılması gerektiğine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; HMK’nun 375 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış yargılamanın iadesi isteğine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, her ne kadar davacı taraf, yargılamanın iadesi sebebi olarak ileri sürdüğü hususu yeni öğrendiğini, bu nedenle de 3 aylık yasal süre içerisinde davayı açtığını iddia etmiş ise de, Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/315 E., 2015/344 K.sayılı ilamından yeni haberdar olunduğunu somut olarak ispat edemediği gibi, yargılamanın iadesi talebine konu Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/12/2007 gün ve 2004/394 E., 2007/853 K.sayılı ilamın 13/09/2008 tarihinde kesinleştiği, kesinleşmeye ilişkin şerhin 08/10/2010 tarihinde verildiği ve görülmekte olan davanın ise 18/11/2020 tarihinde açıldığı gözetildiğinde, HMK’nun 375.maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde yazılı hal hariç maddede düzenlenen diğer tüm yargılamanın iadesi isteğine konu hallere dayanılarak hükmün kesinleşmesinden sonra 10 yıl geçtikten sonra dava açılamayacağının belirgin bulunması ve eldeki davada da HMK’nun 375.maddesinin 1.fıkrasının (ı) bendinde yazılı nedenin de mevcut olmaması karşısında mahkemece yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik tespit edilemediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan Harçlar Kanun uyarınca alınması gereken 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcından, istinafa başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 59,30-TL’nin düşümü ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.361 hükmü gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.02/06/2022