Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/1368 E. 2022/1222 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1368
KARAR NO: 2022/1222
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2022 tarihli ara karar
NUMARASI: 2020/313 Esas
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Yaralanma Nedeniyle Maddi-Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/10/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 04/07/2000 yılında davalıya ait … plakalı yolcu otobüsünde biletli yolcu olarak seyahat ettiği sırada meydana gelen trafik kazasında hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını belirterek, 200.000,00 TL manevi ve ileride yapılması zorunlu tedavi giderleri için şimdilik 25.000,00TL maddi tazminat ile ekonomik geleceğin sarsılması bakımından şimdilik 25.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının maliki olduğu taşınmaz mallara ve mahkemece tespit edilecek diğer mal varlığı değerlerine dava ile talep edilen toplam alacak tutarına yeter miktarda teminatsız ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; (gerekçesi 13/07/2020 tarihli ara kararla açıklanan) tensip 20 no lu ara kararla davacının ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş, müteakip davacı vekili tarafından davada koşulların değiştiği belirtilerek 20/06/2022 tarihli dilekçe ile ihtiyati hacze hükmedilmesi isteminde bulunulmuş, ilk derece mahkemesince 21/06/2022 tarihli ara kararla; davacının iddia ettiği alacağın varlığı ve miktarı ancak yargılamada belirlenebilecek durumda olup vadesi gelmiş borçtan söz edilmesinin mümkün olmadığı, somut olayda dava konusu uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi ve mevcut delil durumu da dikkat alındığında ihtiyati haciz koşullarının bulunduğu ve davanın yaklaşık ispat edildiği yönünde mahkemede yeterli kanaat oluşmadığı görüşünden hareketle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf başvuru nedenleri; 29.06.2016 tarihli ATK raporuna göre müvekkilinin meslekte kazanma gücü ve geçici işgöremezlik süresinde artış olduğu ve bu artışların manevi tazminat talebinin dayandığı yeni bir olgu olduğu, yeni olguların dava konusu edilebileceği, bu nedenle de 200.000,00 TL manevi tazminat talep ettikleri, yine 29.06.2016 tarihli ATK raporu uyarınca maluliyet oranında artış meydana geldiği, bu nedenle de müvekkilin hayatının kazadan bu yana ağrılar acılar içinde devam etmekte olduğu, bu durumun ileriki yaşamında yeni/ek tedaviler gerektireceği, bu kapsamda ileride yapılması zorunlu tedavi ve iyileşmeyi sağlayan tedavi giderleri için şimdilik 25.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesi isteminde bulundukları, müvekkilinin çok başarılı meslek hayatı varken 2005 yılında performans yetersizliği nedeniyle açığa alındığı, 2007 yılında iş akdinin feshedildiği vb durumlar nedeniyle daha düşük ücretlerle çalışmak zorunda kaldığı, başvurduğu başka bankalardan olumsuz dönüşler aldığı, bu nedenle ekonomik geleceğin sarsılmasına ilişkin şimdilik 25.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesi talebiyle 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtıkları işbu davanın 06.07.2020 tarihli dava dilekçesiyle davalının malvarlığına ihtiyati haciz koyulmasını talep ettikleri, fakat mahkemenin 13.07.2020 tarihinde talebi reddettiği, daha sonra geçen sürede davalının malvarlığında müvekkil aleyhine değişiklikler olduğu ve muhtemel alacakların tahsilinin imkansız hale geldiği, bu nedenle İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde tekrar ihtiyati haciz talep ettikleri, fakat mahkemenin “ihtiyati haciz talebinin trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle tazminat niteliğinde olduğu, iddia edilen alacağın doğup doğmadığının, alacak talebinin haklı olup olmadığının yargılama ile tespit edileceği” gerekçesiyle reddine karar verdiği, ihtiyati haciz kurumunun miktarı yargılama ile belirlenmiş ve kesinleşmiş alacakları için değil alacak iddiasında bulunan tarafın muhtemel haklarının korunması için var olduğu, bu durumun ihtiyati haciz kurumunu işlevsiz hale getireceği, ihtiyati haciz koşullarının rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borcunun alacaklısı olmanın ve yaklaşık ispatın yeterli olduğu, müvekkilinin haksız fiil nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararlarının tazminini istedikleri, bunun bir para borcu içerdiği, haksız fiilin işlenmesiyle birlikte bu borcun da muaccel hale geldiği, kesinleşen ceza dosyasının yaklaşık ispat şartını sağladığı, ayrıca Ankara 9. Asli Ticaret Mahkemesi’nin 26.09.2012 tarihinde müvekkili lehine tazminata hükmetmesi üzerine Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında ilamlı icra takibi başlatıldığı, 03.02.15 tarihli hacizde … Turizmin içinin boşaltıldığı, hacze kabil mal varlığının bulunmadığı hususlarının 03.02.15 tarihli haciz tutanağıyla tespit edildiği, marka üzerine haciz koydurtmak istediklerinde … Turizm’e ait marka ile birçok esas malvarlığı kaleminin … Turizm’e Rekabet Kurulunun 09.02.12 tarihli kararı ile devredildiğinin öğrenildiği, yine Rekabet Kurulunun kararı ile pay sahiplerinden birinin de Vatan Turizmin olduğu, … Kargo A.Ş.’nin … lojistiğe devredildiğinin öğrenildiği, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz istemlerini reddeden kararının hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı, istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme neticesinde; Dava; trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup davacı tarafından davalı hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiştir. İİK’nın 257.maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarının ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” denilmektedir. Dava konusu zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. (6098 sayılı TBK. m.117). Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Somut olaya gelince, taraflar arasında görülen davalar, davacı hakkında ki adli raporlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, esasen ihtiyati hacze hükmedilmesine ilişkin koşullar bakımından yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleştiği anlaşılmakla birlikte, özellikle tarafların yargılamada ki dava koşullarına ilişkin (dertestlik vb) itiraz ve beyanları hakkında henüz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, tarafların dava koşullarına yönelik itirazlarına ilişkin karar verilmesini müteakip ihtiyati hacze hükmedilmesine ilişkin koşulların davacı yararına somut olayda gerçekleştiği gözetilerek, tarafları da mağdur etmeyecek bir biçimde ve uygun gerekçe yazılmak suretiyle, uygun görülecek bir değer üzerinden ve teminatın lüzüm ve miktarı da değerlendirilerek davacının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddi kararı yerinde değildir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ara kararın HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamında kaldırılmasına ilişkin aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçe uyarınca; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABÛLÜ ile istinaf isteğine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz isteminin reddi yönünde ki ara kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca kaldırılmasına, 2-Dosyanın yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve değerlendirme yapılarak talep hakkında yeni bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, 3-Adli yardım sağlanmış olması nedeniyle harç alınmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4-İncelemenin dosya üzerinden yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan diğer giderlerin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.362/1-f hükmü uyarınca KESİN olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 06/10//2022