Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/1351 E. 2022/1553 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1351
KARAR NO: 2022/1553
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/04/2022
NUMARASI: 2019/614 Esas – 2022/376 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın, dava dışı … plaka sayılı yarı römorka arkadan çarpması neticesinde meydana gelen 16/07/2018 günlü trafik kazasında … plaka sayılı sigortalı araçta (otobüs) muavin olarak çalışan vekil edenin ağır bir biçimde yaralanarak yatalak hale geldiğini beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 60.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini ve 50.000,00-TL’den az olmamak kaydıyla ön ödeme yapılmasını istemiş ve dava dilekçesine 10/06/2019 günlü ara buluculuk son tutanağını eklemiştir.Davacı vekili daha sonra dosyaya sunduğu 02/11/2022 günlü dilekçe ile de belirsiz alacak davası olan 60.000,00-TL üzerinden açılan davada vekil edenin %100 malul kaldığının tespit edildiğini, bu nedenle poliçe değeri olan 175.000,00-TL üzerinden eksik tamamlama harcı yatırdıklarını belirterek gereğinin yapılmasını talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; vekil edenin şirket nezdinde sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazasında yaralandığını ileri süren davacının yapmış olduğu başvuru neticesinde hasar dosyası açılmış ise de başvuru sırasında davacının tedavisinin devam etmekte olması nedeniyle herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, ayrıca poliçe kapsamında bir sorumluluğunun doğması için davacının maluliyet durumu ve sürekli sakatlık oranının zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası genel şartlarına göre usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerektiği ve avans faizi talebinin de yerinde bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; davacının yaralanmasına neden olan trafik kazasının oluşumunda … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, otobüste muavin olarak bulunan davacının kazanın oluşumunda ve kendi yaralanmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığı, zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası bir tutar sigortası olduğundan, sigortacının sigorta ettirilen kişinin zarara uğraması halinde poliçede yazılı tutarı eksiksiz ve tam olarak ödemek zorunda olduğu, davalı sigortacının sorumluluğunun tespit edilen sakatlık oranı ve genel şartlara ekli cetvellere göre belirleneceği, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 14/12/2020 havale günlü rapordan da anlaşılacağı üzere davacının meslekte kazanma güç kaybı oranının %100 olduğu ve sürekli bakıcı ihtiyacı içinde bulunduğunun belirlendiği, aracın ticari araç olması nedeniyle avans faizine hükmedileceği ve faiz başlangıcının da sigorta şirketine başvuru tarihinden 15 gün sonra olarak kabul edilmesi gerektiği benimsenerek; 15/01/2022 günlü bilirkişi heyet raporu doğrultusunda; -Davanın KISMEN KABULÜ ile, 175.000,00 TL’nin 23/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin faiz talebinin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; davacının sigorta şirketine başvurusu sırasında sunmuş olduğu maluliyet raporunun ZMM sigortası genel şartlarına göre alınan bir rapor olması nedeniyle usulüne uygun bir başvurudan bahsedilemeyeceği, bu nedenle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddi gerektiği, ayrıca vekil edeni tarafından düzenlenen poliçenin bir meblağ sigortası olduğu, bu durumda sakalığa bağlı ödeme koşullarının ve maluliyetin zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası genel şartlarına göre belirlenmesinin lazım geldiği, böyle bir rapor olmadan sonuca varılamayacağı, kabule göre de ıslahla arttırılan miktar bakımından, ıslah tarihinden itibaren faiz işletilebileceği halde bu hususa da dikkat edilmeksizin yazılı biçim ve şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kaldırılması gerektiğine yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olan aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle oluşan sakatlanma savına dayanılarak bu poliçe kapsamında açılmış tazminat isteğine ilişkin olup, somut olayda davalı kazaya sebebiyet veren aracın Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortacısı davacı ise aracın muavinidir.Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının sigortanın konusu başlıklı A/1 bendinde “Bu sigorta, yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımacılığı kapsamında seyahat eden yolcuların, sürüleri ve yardımcılarını, taşımacılık hizmetinin başlangıcından bitimine kadar seyahat süresi içerisinde, duraklamalarda dahil olmak üzere, maruz kalacakları her türlü kazaların neticelerine karşı aşşağıdaki şartlar çerçevesinde teminat altına alır.” denilmektedir.Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sorumluluk Sigortası, can sigortası türlerinden olup, bir meblağ sigortası olması nedeniyle; sürekli sakatlık halinde, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre; limitin belli bir oranında sigortacıya sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü yükleyen bir sigorta türüdür. Bu sigortaya ilişkin olarak kaza tarihinde yürürlükte bulunan genel şartların A.3.2 maddesinde ” Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde tıbbı tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.” şeklinde düzenleme içermekte olup; alt bendinde bu kayıpların hangi kayıplar olduğu ve oranlarının ne olduğu tek tek sayılmış olup, maluliyetlerin sayıldığı fıkranın sonrasında yer alan fıkrada ise “Yukarıdaki tabloda zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin oranı, daha az vahim olsalar bile, bunların önem derecesine göre ve tabloda yazılı oranlara kıyasen tayin olunur” denilmiştir. (Bknz; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/588 Esas – 2019/12596 Karar Sayılı İçtihadı) Bu halde mahkemece Zorunlu Koltuk Sigortasının doğrudan (yolcular, sürücüler ve yardımcıları) yararına oluşturulan kişisel bir kaza sigortası olduğu, bir zarar sigortası değil, bir tutar (meblağ) sigortası niteliğinde bulunduğu gözetilerek, davacıda var olan yaralanmaların nitelikleri de dikkate alınarak konusunda uzman doktor veya doktorlardan oluşan bilirkişilerden rapor alınarak ya da dosyada mevcut olan ve hükme esas alınan 07/12/2022 günlü maluliyet raporunu düzenleyen heyetten ek rapor temini suretiyle davacının maluliyetinin poliçe şartlarında ve klozlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvellerinden hangisi kapsamında kaldığı belirlenmeli, değilse bunların önem derecelerine göre ve cetvelde yazılı oranlarına göre kıyasen tayin olunması ve ondan sonra davalının sorumluluğu kapsamının tespit edilmesi gerekirken, ZMM sigorta poliçelerinde geçerli olan maluliyet durum ve oranlarına ilişkin şekilde düzenlenen maluliyete ilişkin rapor doğrultusunda davacının %100 oranda malul kaldığı kabul edilerek hatalı ve eksik araştırma sonucunda yazılı biçim ve şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m. 353/1-a/6 hükmü kapsamında kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesİ’nin 21/04/2022 tarih ve 2019/614 Esas – 2022/376 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem, araştırma ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,4-İstinaf incelemesinin dosya üzerinden yapılması nedeniyle, avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek müteakip kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a madde hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/11/2022