Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/1305 E. 2023/643 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1305
KARAR NO: 2023/643
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/12/2021
NUMARASI: 2020/626 Esas – 2021/894 Karar
Birleşen İstanbul 18. Aslıye Tıcaret Mahkemesi’nin 2021/238 Esas Sayılı Dosyası
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 02/08/2014 tarihinde davacıların murisi …’ın sevk ve idaresindeki araçla dava dışı …’un sevk ve idaresindeki aracın çarpıştığını, çarpma sonrası kazanın etkisi ile durdukları esnada davalı …ın sevk ve idaresindeki … adına kayıtlı aracın (… plakalı Kamyonet) müvekkillerinin murisi …’ın olduğu araca arkadan çarpması sonucunda aldığı darbe ve buna bağlı beyin kanaması sonucu hastanede vefat ettiğini, müvekkillerinden davacı eş … ile diğer müvekkilleri olan çocuklarının destekten yoksun kaldıklarını, davalı … Sigorta’nın kazada ölen …’a ait aracın sigortacısı, … sigortanın ise davalı aracın ZMM Sigortacısı olduğunu, ölen …’ın çelik kazan tesisatçısı olup aylık 4.000-5.000 TL civarında geliri olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir müvekkili için 2.500,00 TL’den toplam 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacı eş … için 100.000,00 TL, diğer her bir davacı için ayrı ayrı 75.000,00’er TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili 15/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; müvekkili …’ın 171.088,27-TL maddi zararının davalı … Sigorta’dan, 165.649,39-TL maddi zararının davalılar … SigortA A.Ş., … ve …’ten, 12.767,78-TL maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş.’den olmak üzere toplam 349.505,44-TL, müvekkili …’ın 34.614,96-TL maddi zararının davalı … Sigorta’dan, 33.514,56-TL maddi zararının davalılar … SigortA A.Ş, … ve …’ten, 2.583,20-TL maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş.’den olmak üzere toplam 70.712,72-TL, müvekkili …’ın 37.299,65-TL maddi zararının davalı … Sigorta’dan, 36.113,91-TL maddi zararının davalılar … Sigorta A.Ş., … ve …’ten, 2.783,55-TL maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş.’den olmak üzere toplam 76.197,11-TL, müvekkili …’ın 24.997,05-TL maddi zararının davalı … Sigorta’dan, 24.202,41-TL maddi zararının davalılar … SigortA A.Ş., … ve …’ten, 1.865,45-TL maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş.’den olmak üzere toplam 51.064,91-TL olmak üzere 547.480,26-TL maddi, 325.000,00-TL manevi tazminat miktarları toplamı olan 872.480,20-TL alacağın trafik kazasının meydana geldiği 02/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 23/02/2017 tarihli celsede; davacılar vekilinin geçici ödeme ile ilgili talebini kabul ederek 50.000,00 TL geçici ödemenin … Sigorta ile … Sigorta A.Ş’den tahsiline karar vermiş ve karar icraya konarak tahsil edilmiştir. Davalı … Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, limitin 268.000,00 TL olduğunu, başvuru yapılmadan dava açıldığını, temerrütleri olmadığı için dava tarihinden yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların talebinin sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, kazanın sigortalılarının kusuru ile meydana geldiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ölen …’a ait … plakalı aracın ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, ZMMS poliçesi teminat limitleri üstünde kalan kısımdan teminat limitleri ile sorumlu olduklarını, avans faizi talebinin dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …; dava açıldığı tarihte başka bir suçtan hükümlü olup kendisine vasi atanmış olduğundan vasisine tebliğat yapılmış, yazılı beyanda bulunmamıştır. Tahliye olduktan sonra davasını kendisi takip etmiştir. Davalı …’e dava dilekçesi tebliğine rağmen yazılı beyanda bulunmamıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; 1-A)Davacıların maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, davacı … lehine 313.652,06-TL, davacı … lehine 64.243,34-TL, davacı … lehine 69.228,73-TL, davacı … lehine 46.388,63-TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılar … Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş., … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, (Davalı … Sigorta A.Ş. ile … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, davalılar … Sigorta A.Ş., … ve …’ın sorumluluğunun davacı … yönünden 58.122,89-TL, davacı … yönünden 10.487,69-TL, davacı … yönünden 11.296,62-TL, davacı … yönünden 7.580,85-TL ile sınırlı olmak kaydı ile), uygulanacak faizin davalılar … Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 07/01/2015 tarihinden, davalılar … ve … yönünden davacıların murisinin ölüm tarihi olan 02/08/2014 tarihinden itibaren işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, B)Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, davacı … lehine 10.000,00-TL manevi tazminatın, davacı … lehine 7.500,00-TL manevi tazminatın, davacı … lehine 7.500,00-TL manevi tazminatın, davacı … lehine 7.500,00-TL manevi tazminatın davacıların murisinin ölüm tarihi olan 02/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili, davalı … Sigorta A.Ş vekili, … Sigorta vekili ile davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesinin 01/10/2020 tarih ve 2020/1553 esas 2020/3438 sayılı kararı ile” Davacılar vekilinin istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede; mahkeme kararının gerekçesinde müteveffanın 2014 yılında kazancın 1.950,00 TL olduğu belirtilerek davalı … Sigorta’nın bilirkişi raporunda aylık 4000,00 TL kazanca göre yapılan hesaplamaya göre sorumlu olduğuna karar verildiği, fakat … Sigorta A.Ş’nin ise 2.seçeneğinde yer alan rakamlar üzerinden sorumlu tutulduğu, mahkeme kararının kendi içinde çelişkiler barındırdığı ve çelişkilerin giderilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davalı … Sigorta’nın istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede; mahkemenin hükme esas aldığı 26/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davacı eş ve davacı çocuklar için destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, davalı vekili tarafından verilen bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde de başka destekler olup olmadığının araştırılmadığı ileri sürülerek araştırma yapılması ve gareme hesabı yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi talep edilmesine rağmen mahkemece değerlendirme yapılmadığı anlaşılmış olup KTK’nun 96. madde hükme gözetilip tartışılarak gareme hesabı yapılıp yapılmayacağı göz önüne alınıp gerektiğinde anılan hususu karşılayan ek rapor alındıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar araştırılmadan tazminata hükmediği, bu nedenle gerekli araştırmaların yapılarak bu konuda gerekirse ek rapor alınarak değerlendirme yapılması gerektiği, ayrıca mahkemece 23/02/2017 tarihli celsede; 50.000,00 TL geçici ödemenin … Sigorta ile … Sigorta A.Ş’den tahsiline karar verildiği, kararın İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icraya konarak tahsil edildiği dosya kapsamından anlaşılmış olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda … Sigorta tarafından yapılan ödeme dikkate alınmasına rağmen davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan ödemenin dikkate alınmadığı anlaşılmış, bu konuda icra dosyası istenerek ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ne miktarda olduğunu belirlenmesi, yapılan bu ödemenin de gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak değerlendirmesi gerekir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacı ve davalılar vekillerinin yukarıda belirtilen istinaf nedenlerinin kabulü ile kararın HMK 353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılması, belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesi, diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına” karar verilerek dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrası davacılar vekili birleştirme talepli olarak açtığı İstanbul 18. Aslıye Tıcaret Mahkemesi’nin 2021/238 esas sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin oğlu … 02/08/2014 tarihinde 3 aracın karıştığı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, davacıların müteveffanın anne ve babaları olduğunu, bu kaza nedeni ile destekleri olan oğullarını kaybettiklerini, müteveffanın desteğinden yoksun kalan eşi … ve çocukları …, … ve … adına İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/626 esas dosyasından maddi ve manevi tazminat talepli dava ikame ettiklerini, müvekkillerinin maddi kayıplarının miktarını tam olarak bilmediklerini, bu nedenle belirsiz talepte bulunduklarını belirterek, her bir davacı için 1.000,00-TL olmak üzere toplam 2.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılardan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla müştereken ve müteselsilen tahsiline karar, dosyanın verilmesini talep etmiştir. Birleşen davanın davacılar vekili 15/09/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; 2.000,00 TL maddi tazminat talepli olarak ikame edilen davada davacı …’ın 15.353,64-TL maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş(… Sigortadan)’den ve 17.362,54-TL maddi zararının davalılar … Sigorta A.Ş’den olmak üzere toplamda 32.706,18-TL Davacı …’ın 15.353,64-TL maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş. (… Sigortadan)’nden ve 17.362,54-TL maddi zararının davalılar … Sigorta A.Ş’den olmak üzere toplamda 32.706,18-TL olmak üzere toplamda 65.412,36-TL maddi tazminat alacağının trafik kazasının meydana geldiği 02/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan belirtilen miktarlarla sınırlı olmak kaydıyla müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosya davalılar vekilleri davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucunda; davacılar …, … ve …’ın babaları, davacı …’ın eşi, birleşen davanın davacısı … ve …’ın oğlu olan …’ın 02/08/2014 tarihinde saat 23:00 sıralarında … Mah. … mevkii Bağcılar istikametinde seyir halinde iken gerçekleşen trafik kazası sonucunda hayatını kaybettiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 04/12/2018 tarihli raporda davalı sürücü …’ın %20 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü müteveffa …’ın %80 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Tüm davacılar, murisleri …’ın ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK 53 maddesine dayalı olarak destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Destekten yoksunluk tazminatı ölenin çalışıp kazanabileceği süredeki kazancı tutarından davacılara ayırıp ileride yapabileceği yardımının tutarının peşin ve toptan ödetilmesinden ibarettir. (YİBK., 06/03/1978 tarih 3 sayılı karar) Destekten yoksunluk tazminatı ileriye yönelik faraziyelere ve varsayımlara dayanarak tespit ve hesaplanmaktadır. Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşik içtihatlarına ve uygulamalarına göre murisin bu olay sebebi ile ölmeyip sağ kalmış olsaydı davacı eş … ve çocukları …, … ve …’a ve anne ve babası olan … ve …’a maddi yardım ve destekte bulunabileceği, murisin ölümü nedeni ile davacıların murisin desteğinden yoksun kaldığı kabul edilmiştir. Dava konusu kaza tarihini kapsayan Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarının sigortalı aracın maliki ve sürücüsünün kendi kusuru ile meydana gelen kazada vefatından dolayı mirasçılarının talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatında üçüncü kişi kabul edilecekleri ve müteveffanın kusurunun mirasçılara yansıtılamayacağı yönünde olduğu, yargıtay uygulamaları kapsamında ve poliçede de aksi yönde bir hüküm bulunmadığından her ne kadar alınan ATK raporu ile müteveffanın kazada kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de müteveffanın kusurunun mirasçısı ve üçüncü kişi konumunda olan davacılara yansıtılmasının mümkün olmadığı kabul edilmiş olup, sigorta şirketine karşı 3. kişi olan davacıların müteveffanın %80 kusuru oranında davalı … Sigorta’dan destekten yoksun kalma nedeni ile maddi tazminat talebinde bulunabilecekleri, davalı …, … ve … Sigorta A.Ş.’nin de %20 kusur oranına göre davacılara karşı sorumlu olacakları kabul edilmiştir. Yüksek Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre ve TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak yapılan hesaplamanın yer aldığı 26/10/2021 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda davalıların sorumlu olduğu tutarlar tespit edilmiş olup, mahkememizce 26/10/2021 tarihli rapor ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli kabul edilmiştir. Her ne kadar davacılar vekili 30/12/2021 tarihli duruşmada 2022 yılı için tespit edilen asgari ücret tutarı üzerinden hesaplama yapılmasını talep etmiş ise de usul ve yasaya uygun görülmeyen talep kabul edilmemiştir. 26/10/2021 tarihli aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen rapora göre asıl davada davacıların maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek her bir davalının sorumlu olduğu tutarlar belirtilmek sureti ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Birleşen dava HMK 107. maddesi kapsamında her bir davacı için 1.000,00’er -₺ tazminat talebi ile açılmış olup, birleşen davanın davacıları vekili 15/09/2021 tarihinde dosyaya sunmuş olduğu bedel arttırım talepli dilekçesinde davacı … yönünden 15.353,64-₺ tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. (… Sigorta), 17.362,54-₺ tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’den olmak üzere toplamda 32.706,18-₺, davacı … yönünden 15.353,64-₺ tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. (… Sigorta), 17.362,54-₺ tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’den olmak üzere toplamda 32.706,18-₺’ye arttırıldığını beyan ederek bu tutarlar üzerinden harç ikmali yapmıştır. Mahkememizce benimsenen 26/10/2021 tarihli raporda ise davacı … yönünden davalı … Sigorta’nın sorumlu olduğu tutar 15.758,47-₺, … Sigorta’nın sorumlu olduğu tutar 18.349,55-₺ olarak hesaplanmış olup, bu tutarların toplamı (18.349,55-₺ + 15.758,47-₺ =) 34.108,02-₺’dir. Yukarıda belirtildiği üzere birleşen davada ise davacı … yönünden bedel arttırımı 32.706,18-₺ olarak yapılmış olup, bu tutara göre hüküm kurabilmek için 34.108,02-₺’den 32.706,18-₺ eksiltilmek sureti ile kalan 1.401,84-₺ 2’ye bölünerek bulunan 700,92-₺ … Sigorta’nın sorumlu olduğu 15.758,47-₺’den çıkartılarak kalan 15.057,55-₺, … Sigorta’nın sorumlu olduğu 18.349,55-₺’den çıkartılarak kalan 17.648,63-₺ olmak üzere davacı … yönünden toplam 32.706,18-₺ maddi tazminatın … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.)’nin sorumlu olduğu tutar 15.057,55-₺, … Sigorta’nın sorumlu olduğu tutar 17.648,63-₺ olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Sigorta şirketlerinin zarardan sorumluluğu temerrüt tarihinden ve poliçe limiti ile sınırlı olup, sigorta şirketlerinin temerrüt tarihleri 2918 sayılı yasanın 98 ve 99. maddelerine göre belirlenmelidir. Sigorta şirketlerinin dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosyaya delil sunulmamıştır. Sigorta şirketleri yönünden somut olayda temerrüt ve faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olduğu anlaşılmıştır. Davalı araç mâliki … ve davalı sürücü … yönünden ise faiz başlangıç tarihi murisin ölüm tarihi olan 03/04/2018’dir. Somut olayda … plaka sayılı aracın kullanım amacının “Hususi” olması nedeni ile davacıların avans faiz talebi kabul edilmemiştir. Yasal faiz oranı işletilerek davacıların maddi tazminat talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. 6098 sayılı TBK 56/2 maddesi hükmüne göre hakim ölüm halinde ölenin yakınlarına manevi zarar adı altında bir paraya hükmedebilir. Muris …’ın ölümü ile onun eş ve çocukları olan davacıların acı, elem ve üzüntü yaşadıkları, henüz küçük yaşta olan çocukların ilerleyen yıllarda ve tüm hayatları boyunca murisin eksikliğini sürekli hissedecekleri mutlaktır. Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları ile olayın meydana geliş şekli, kusur durumu ve hakkaniyet kuralları dikkate alınarak asıl davada davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.” görüşünden hareketle; 1-Asıl davada; A)Davacıların maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, Davacı … lehine 207.201,32-₺ maddi tazminatın (… Sigorta A.Ş. (Eski unvan: … Sigorta A.Ş.)’nin sorumlu olduğu tutar 89.925,27-₺, …, …, .. Sigorta’nın sorumlu olduğu tutar 104.711,24-₺, … Sigorta’nın sorumlu olduğu tutar 12.564,81-₺), Davacı … lehine 25.891,46-₺ maddi tazminatın (… Sigorta A.Ş. (Eski unvan: … Sigorta A.Ş.)’nin sorumlu olduğu tutar 11.236,88-₺, …, …, … Sigorta’nın sorumlu olduğu tutar 13.084,51-₺, … Sigorta’nın sorumlu olduğu tutar 1.570,07-₺) Davacı … lehine 25.891,46-₺ maddi tazminatın (… Sigorta A.Ş. (Eski unvan:… Sigorta A.Ş.)’nin sorumlu olduğu tutar 11.236,88-₺, …, …, … Sigorta’nın sorumlu olduğu tutar 13.084,51-₺, … Sigorta’nın sorumlu olduğu tutar 1.570,07-₺) Davacı … lehine 18.470,73-₺ maddi tazminatın (… Sigorta A.Ş. (Eski unvan: … Sigorta A.Ş.)’nin sorumlu olduğu tutar 8.016,29-₺, …, …, … Sigorta’nın sorumlu olduğu tutar 9.334,36-₺, … Sigorta’nın sorumlu olduğu tutar 1.120,08-₺) olmak kaydı ile yasal faizi ile birlikte davalılar … Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş. (Eski unvan: … Sigorta A.Ş.) ve … Sigorta A.Ş., … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, uygulanacak faizin davalılar … Sigorta A.Ş. (Eski unvan: … Sigorta A.Ş.), … Sigorta A.Ş. Ve … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 07/01/2015 tarihinden, davalılar … ve … yönünden davacıların murisinin ölüm tarihi olan 02/08/2014 tarihinden itibaren işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, B)Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, Davacı … lehine 10.000,00-₺, davacı … lehine 7.500,00-₺ manevi tazminatın, davacı … lehine 7.500,00-₺ manevi tazminatın, davacı … lehine 7.500,00-TL manevi tazminatın davacıların murisinin ölüm tarihi olan 02/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Birleşen davada; A)Davacıların maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, Davacı … lehine 32.706,18-₺ maddi tazminatın … Sigorta A.Ş. (Eski unvan: … Sigorta A.Ş.)’nin sorumlu olduğu tutar 15.057,55-₺, … Sigorta’nın sorumlu olduğu tutar 17.648,63-₺ olmak kaydı ile, Davacı … lehine 25.596,95-₺ maddi tazminatın (… Sigorta A.Ş. (Eski unvan: … Sigorta A.Ş.)’nin sorumlu olduğu tutar 11.826,21-₺, … Sigorta’nın sorumlu olduğu tutar 13.770,74-₺ olmak kaydı ile yasal faizi ile birlikte davalılar … Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş. (Eski unvan: … Sigorta A.Ş.)’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, uygulanacak faizin davalılar … Sigorta A.Ş. (Eski unvan: … Sigorta A.Ş.), … Sigorta A.Ş. yönünden birleşen dava tarihi olan 12/04/2021 tarihinden itibaren işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, verilen karar davacılar vekili ile davalı … Sigorta A.Ş tarafından istinaf edilmiştir. Asıl dava davacılar vekilinin istinaf sebepleri; müteveffa …’ın 4.000,00 TL kazanca sahip olduğu dosyadaki tüm belge ve verilerle sabit olup tüm belge ve verilere rağmen mahkemenin İstanbul Doğalgaz Sıhhi Tesisat ve Kalorifer Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkarları Odası’ndan verilen cevaba göre bilirkişi raporu aldırması ve bu rapora göre hüküm tesis etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, hükme en yakın tarihteki asgari ücret üzerinden maddi zararın hesaplanması gerektiği, bilirkişinin 50.000,00 TL ve 100.000,00 TL geçici ödeme yapıldığını kabul ederek bu ödemeleri toplam zarar miktarından mahsup ettiği, hükmün de bu rapora göre kurulduğu, fakat yapılan ödemelerin kararın infazında ve icrasında dikkate alınması gerektiği, zira geçici ödemenin düzenlendiği TBK’nun 76.maddesinin 2.fıkrasında bu hususun şu şekilde düzenlendiği, bilirkişi tarafından ödendiği kabul edilerek toplam tazminattan mahsup edilen 100.000,00 TL geçici ödemenin, davalılar tarafından ödenmediği, davalılar aleyhine iş bu geçici ödemenin tahsili için başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz edildiği, bu nedenlerle, bilirkişinin, hükmün infazında ve icrasında dikkate alınması gereken ayrıca tahsil edilmemiş olan geçici ödemeyi toplam maddi zarar miktarından mahsup ederek yapmış olduğu hesaplama ve bu hesaplamaya göre kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu, geçici ödeme ile ilgili olarak yapılan diğer hatalı değerlendirmenin ise, ödendiği beyan ve kabul edilen geçici ödemelerin, faizlerinin hesaplanmamış olması, kaza tarihinden geçici ödemelerin ödendiği tarihe kadarki süreç için maddi zararın faizinin işleyeceği aşikar olup bilirkişi ek raporunda, geçici ödemeler toplam zarar miktarından mahsup edilirken, geçici ödemelerin yapıldığının kabul edildiği tarihe kadarki faizleri dikkate alınmadığı ve faizlerin hesaplanmadığı, müvekkilleri lehine düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususlarına ilişkindir. Dava ve birleşen dava davalısı … (… Sigorta A.Ş) Sigorta A.Ş vekilinin istinaf sebepleri; yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan 26.10.2021 tarihli raporda davacılara dava öncesinde yapılan ödemelerin güncellenmediği, müvekkili şirket tarafından bu dava dosyası kapsamında 2 kere geçici ödeme gerçekleştirildiği, hükmedilen geçici ödemenin, müvekkili … Sigorta A.Ş. tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü … no’lu icra dosyasına ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası kapsamında ödendiği, ancak hükme esas alınan 26.10.2021 tarihli hesap raporunun ilk sayfasında yapılan ödemelerin güncellenmeden yapıldığının belirtildiği, oysa davacıya yapılan ödemenin güncellenerek tazminattan düşülmesi gerektiği, bu nedenle kararın hatalı olduğu, hükme esas alınan aktüer raporunda İstanbul Doğalgaz Sıhhi Tesisat ve Kalorifer Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından 2018 yılına kadar bildirilen ücretlerin esas alınacağı 2018 yılı için bildirilen emsal ücretin asgari ücretin 2,41 katı olduğunun belirtildiği, 2019 yılından sonraki dönem kazançların asgari ücretin 2,41 katına göre kazançlar belirlenerek hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ölenin asgari ücretin üzerinde bir gelirle çalışmasının ispat edilememesi halinde ise asgari ücret üzerinden hesap yapılması gerektiği hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat, birleşen dava ise destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 1-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu (-davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %20, müteveffa %80 oranında kusurlu olması-) tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. 2- Dosya kapsamından; davacının kaza tarihindeki AGİ hariç net gelirinin ne olduğunun usulüne uygun şekilde belirlendikten sonra, belirlenen bu gelirin kaza tarihindeki yine AGİ hariç net asgari ücrete oranlanmasıyla davacının gelirinin asgari ücretin 2,41 katı olduğu varsayımından hareketle hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. 26/10/2021 tarihli ek rapordaki oranlamaya ilişkin asgari ücretin ne olduğu, bunun nasıl belirlendiğine ilişkin açıklama ve değerlendirmeler tazminat hesaplama ilkelerine uygun olup, denetlenebilir gerekçeler içerdiğinden, mahkemece, davacı gelirinin asgari ücretin 2.41 katı olduğu varsayımıyla yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacılar ve davalı vekilinin açıklanan tüm bu hususlara yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak; ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesinin, istinaf başvuru nedenleri göz önüne alınarak incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile çıkarılan sonuç ve oluşturulan hükümde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, BK.nun 76 maddesi gereğince yapılan geçici ödemelerin (ilk derece mahkemesince 23/02/2017 tarihli celsede; 50.000,00 TL geçici ödemenin … Sigorta ile … Sigorta A.Ş’den tahsiline karar verildiği, kararın İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icraya konarak tahsil edildiği, 15/04/2021 tarihli celsede 100.000,00 TL geçici ödemenin … Sigorta ile … Sigorta A.Ş’den tahsiline karar verildiği, kararın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında icraya konduğu,) dava devam ederken yapılmış olması nedeniyle güncelleme yapılması mümkün olmadığından ödemelerin, güncellenmeden tazminattan düşülmüş olmasında bir hata bulunmamasına (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 17/12/2020 tarih ve 2020/3407 esas – 2020/8699 karar nolu ilamı) göre, asıl dava davacılar vekili ile asıl ve birleşen dava davalısı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı asıl dava davacılar vekili ile dava ve birleşen dava davalısı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ayrı ayrı esastan reddine, a/İstinaf eden davacılar vekilinden (her bir davacıdan ayrı ayrı) alınması gereken 179,90-TL harçtan davacı … tarafından kendi adına asaleten peşin yatırılan 80,70-TL harcın düşümü ile 99,20-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacı …’tan, 179,90’ar TL’nin ayrı ayrı davacılar …, … ve …’tan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, -İstinaf eden davacı … Sigorta A.Ş vekilinden alınması gereken 10.062,01-TL harçtan peşin yatırılan 4.738,24-TL harcın düşümü ile 5.323,77-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, b/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, c/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.12/04/2023