Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/1302 E. 2022/1560 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1302
KARAR NO: 2022/1560
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/01/2022
NUMARASI: 2014/1409 Esas – 2022/29 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta Şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan ve davalı … Limited Şirketi maliki olduğu … plaka sayılı çekici ile buna bağlı … plaka sayılı aracın, davalı …’nın sevk ve idaresindeyken vekil edenin sürücüsü bulunduğu … plaka sayılı çekici ve buna bağlı … plaka sayılı araca çarpması neticesinde meydana gelen 28/12/2013 günlü trafik kazasında davacının ağır bir biçimde yaralanarak maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) 500,00-TL’si iyileştirme (tedavi) gideri, 500,00-TL’si geçici iş göremezlik zararı, 500,00-TL’si kalıcı iş göremezlik zararı ve 500,00-‘si de ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zarara karşılık olmak üzere toplam 2.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 100.000,00-TL manevi tazminatın da davalı … dışında kalan diğer davalılardan kaza tarihinden işletilecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, daha sonra UYAP aracılığıyla dosyaya sunduğu 05/11/2018 günlü dilekçe ile kazaya karışan … plaka sayılı çekicinin davalı … Sigorta Şirketi tarafından değil, … Sigorta A.Ş nezdinde ZMM sigortalı olduğunu tespit ettiklerini belirterek, HMK’nın 124.madde hükmü uyarınca … Sigorta A.Ş’nin davalı … Sigorta Şirketi yerine davalı olarak eklenilmesini talep etmiş ve mahkemece bu istek kabul edilerek dava dilekçesinin … Sigorta A.Ş’ye tebliğinin sağlandığı görülmüştür. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 28/12/2013 günlü trafik kazasına karıştığı ileri sürülen … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde kaza tarihini kapsar biçimde ZMM sigortalı olduğunu, davacının maluliyet tazminatı talebiyle yaptığı başvuru üzerine hasar dosyası açılarak 10/11/2017 tarihinde kendisine 69.368,04-TL tazminat ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödemenin davacı zararının tam olarak karşıladığını, bakiye bir alacağın kalmadığını, ancak bakiye bir alacağın var olduğu sonucuna varılırsa davacının bakiye alacağının varlığını usulüne uygun olarak kanıtlaması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Diğer davalılar ise; yargılama oturumlarına katılmamış ve herhangi bir savunmada bulunmamışlardır. Yargılama sırasında davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 19/12/2021 günlü dilekçe ile, davacı …’un maddi tazminata ilişkin alacağının ödenmiş olması nedeniyle maddi tazminat talebi yönünden davanın konusuz kaldığını, ancak davalı … şirketinin davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle … Sigorta A.Ş aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesini talep ettiklerini bildirmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda: iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacıda yaralanmaya bağlı herhangi bir maluliyet oluşmadığı, iyileşme süresinin ise 9 ay olduğu, aktüer bilirkişi hesap raporunda davacının maddi zarar tutarının 18.000,00-TL olduğunun bildirildiği, maddi zararın davalı … şirketince karşılandığının anlaşıldığı, bu durumda maddi tazminata ilişkin talebin konusuz kaldığı ve 2.000,00-Tl üzerinden yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği, manevi tazminata ilişkin talebin ise kısmen kabulüne karar verilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle; -Maddi tazminat yönünden dava açıldıktan sonra davalı … Tarafından ödeme yapıldığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,-Manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile 40.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve Tasfiye Halinde … San. Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili ve davalı … tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri; maddi tazminata ilişkin alacak dava açıldıktan sonra ödendiğinden davanın açılmasına neden olan davalı …’nin sadece vekalet ücretinden değil, yargılama giderlerinden de sorumlu olduğu gözetilerek buna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, davalı … Sigortanın sadece vekalet ücretinden sorumlu tutulması ile yetinilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir.Davalı …’nın istinaf nedenleri ise; hükme esas alınan kusur raporunun hatalı olduğu, maddi tazminata ilişkin olarak davacıya sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığı anlaşıldığı için fazlaya ilişkin taleplerin reddi yerine yazılı biçimde karar verilmesinin isabetsiz bulunduğu, ayrıca tarafına yüklenen tazminatı, mahkeme masrafını ve avukatlık ücretini ödemesinin de mümkün olmaması nedeniyle söz konusu bu miktarların diğer davalılardan tahsili şeklinde hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerektiğine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; trafik kazası sonucunda meydana gelen cismani zarara dayanılarak açılmış maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle konusunda uzman Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesince düzenlendiği anlaşılan 11/04/2016 günlü kusur raporundaki belirleme ve değerlendirmelere, dosyaya oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve bu değerlendirmelerin aksi ispatlanana kadar geçerli belge niteliğindeki kaza tespit tutanağındaki tespitlerde de örtüşmesi karşısında hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına ve yargılama sırasında davalı … tarafından yapılan ödeme nedeniyle maddi tazminata ilişkin talepler bakımından, davanın konusuz kaldığı şeklindeki davacı taraf beyanı değerlendirilerek, yazılı biçimde karar verilmiş olmasında bir yanılgı tespit edilemediğine, ayrıca zarar sorumlusu olduğu açık olan davalı araç sürücüsünün hüküm altına alınan manevi tazminattan, vekalet ücretinden ve yargılama giderlerinden, diğer bir zarar sorumlusu olan araç maliki ile birlikte sorumluluğu yoluna gidilmiş bulunmasında da herhangi bir hatalı uygulama olmadığına göre; davalı …’nın istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir.2-Davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelince; Görülmekte olan davanın, kazaya neden olan aracın … Sigorta Şirketi nezdinde ZMM sigortalı olduğu ileri sürülerek, 01/12/2014 tarihinde açıldığı, yargılama sırasında aracın … Sigorta A.Ş nezdinde sigortalı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle HMK’nın 124.madde hükmü uyarınca iradi taraf değişikliği yoluna gidilerek davanın … Sigorta A.Ş’ye yöneltildiği, iradi taraf değişikliğine ilişkin dilekçenin 05/11/2018 günlü olduğu ve maddi tazminata ilişkin olarak davalı … tarafından kendisine yapılan başvuru sonucunda davacıya 10/11/2017 tarihinde ödeme yapıldığı, dosya kapsamından anlaşılmakta olup, bu hususlarda taraflar arasında da bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda eldeki maddi tazminat talepli davanın açılmasına … Sigorta A.Ş’nin esasen sebebiyet vermediği gibi davanın usulen kendisine yöneltilmesinden önce yaptığı ödeme ile poliçeden kaynaklanan tazmin yükümlülüğünün de yerine getirdiği anlaşıldığına göre konusuz kalma ile sonuçlanan bir dava nedeniyle davacı tarafça karşılandığı anlaşılan ve aynı zamanda manevi tazminat talebi içinde yapılması gerekli bulunan yargılama giderlerinden davalı … şirketinin sorumluluğu yoluna gidilmemiş olmasında istinaf edenin sıfatı gözetildiğinde usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilmediğinden davacı vekilinin bu yönü amaçlayan istinaf başvurusunun reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle, davalı … tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan sebeplerle HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf eden davacıdan alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf eden davalı …’dan alınması gereken 2.732,40-TL harçtan peşin olarak yatırılan toplam 683,10-TL harcın düşümü ile kalan 2.049,30-TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yasa yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ve maddi tazminata ilişkin hüküm bölümü bakımından HMK’nun 361/1 maddesi gereğince, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık; manevi tazminata ilişkin hüküm bölümü bakımından ise HMK’nın 362/1-a madde hükmü uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.10/11/2022