Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/113 E. 2023/1551 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/113
KARAR NO: 2023/1551
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2021
NUMARASI: 2018/1153 Esas – 2021/704 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (-destekten yoksun kalma maddi tazminatı-)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 12/08/2018 tarihinde … sevk ve idaresindeki aracın aynı istikamette ve önünde motosikleti ile seyir halinde olan … çarpması sonucu, … vefat ettiğini, müteveffanın müvekkili … eşi, diğer müvekkillerinin babası olduğunu, ölümü ile müvekkillerini destekten yoksun kaldıklarını, müteveffanın kullandığı motosikletin sigortası bulunmadığından maddi zararların … tarafından karşılanması gerektiğini belirterek, davacı eş için 300,00 TL ve davacı çocuklar için 100,00’er TL olmak üzere toplam 500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacılar vekili 01/06/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile … için tazminat tutarını 49.071,83 TL, kızı … için 9.036,85 TL, kızı … için 11.614,87 TL olarak arttırmış ve arttırılan dava değerleri üzerinden eksik harcı ikmal etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kuruma müteveffanın varisleri tarafından yapılan başvuruya istinaden 41.778,00 TL ödeme yapılarak zararın giderildiğini, müvekkilinin başkaca bir sorumluluğunun kalmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “… tarafından davacılara dava öncesi bir kısım ödemeler yapıldığı, davacılara yapılan kısmi ödemelerin bu davacıların zararını karşılamadığı, ödenen tazminatlar ile ödenmesi gereken tazminat miktarları arasında açık nispetsizlik bulunduğu, davacılar için tespit edilen ve ödenen tazminat bedellerinin kaza tarihi itibarı ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk /TRAFİK sigorta poliçesinin kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatı olan 360.000 TL içerisinde kaldığı, bu bedellerden davalı yanın sorumlu olduğu sonucuna varıldığı, davalı vekilince 10/06/2021 tarihli dilekçe ile müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği savunmasında bulunulmuşsa da, müteveffanın bisiklet kullanırken görünürlüğünü sağlayacak şekilde giyinmemesi ve reflektif işaret takmaması yönündeki bilirkişi tespitinin kusur oranına etkili olduğunun değerlendirilmiş olması, müteveffanın koruyucu tertibat takıp takmadığının eldeki dava dosyasından ve ceza dosyasından anlaşılamaması ve savunmanın ispatı noktasında davalı yanca elverişli delil ibrazında bulunulmaması nedeniyle bu savunmaya itibar edilmediği, temerrütün kısmi ödeme tarihi olan 31.10.2018 tarihinde oluştuğu, kazaya karışan aracın hususi amaçlı kullanılan otomobil olması, davanın trafik kazası-haksız fiile dayanması nedeniyle temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği” gerekçesi ile; davanın KABULÜ ile, davacı … için 49.071,83 TL, davacı … için 9.036,85 TL ve davacı … için 11.614,88 TL olmak üzere toplam 69.723,56 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının 31/10/2018 kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden verilen kararın hatalı olduğu, ek tazminat talebi için kuruma başvuru şartı sağlanmadığından başvurunun reddinin gerektiği, ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılması gerektiği, ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapıldığında …nın başkaca sorumluluğu kalmayacağı, hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, bisiklet sürücüsü …’ın Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi’in 03.09.2018 tarihli raporunda belirttiği üzere kaza anında 1.73 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, ayrıca kaza tespit tutanağında her ne kadar kask ve koruyucu tertibat kullanımı tespit edilememiş olarak görülsede epikriz kayıtlarında, müteveffanın olay yerinde vafat ettiği ve yine tanık …’in ifadesinde bisiklette uyarıcı bir ışık olmadığının belirtildiği, müvekkili kurumun sorumluluğunun dava tarihinden itibaren başladığı, 31.10.2018 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmasının hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; 12/08/2018 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla seyir halinde iken aynı istikamette ve önünde bisikleti ile seyir halinde olan … çarpması sonucu … vefat ettiği, vefat eden … eşi ve çocukları olan davacılar tarafından, sürücüsünün kusurlu olduğu iddiasıyla aracın ZMM sigortası bulunmadığından … aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle eldeki davanın açıldığı, anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesinin istinaf başvuru nedenleri ile birlikte incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, hükme dayanak yapılan 06/10/2020 tarihli heyet raporundaki; kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücü … %40 oranında tali, ölen … %60 oranında asli kusurlu olduğuna ilişkin tespitin, somut olayın özelliklerine ve kazanın meydana geliş şekline uygun, taraf ve yargı denetimine açık ve yeterli olması nedeniyle mahkemece raporun hükme esas alınmasında bir hata bulunmamasına, maddi tazminatın belirlenmesine ilişkin oluşa ve dosya kapsamına, yerleşik yargısal uygulamalara uygun olarak TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak tanzim edilen raporun hükme esas kabul edilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı sigorta şirketine başvuru tarihi davalının temerrüde düştüğü tarih olduğundan temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin doğru olmasına, sigorta şirketine daha önce başvuru yapılmış olup, ödemenin yeterli olmaması nedeniyle açılan tazminat davasından önce tekrar sigorta şirketine başvuru şartı bulunmamasına, istinaf sebebi olarak ileri sürülen müterafik kusur değerlendirmesinin hükme esas alınan bilirkişi raporunda sigortasız araç sürücüsü yararına kusur tespitinde gözetilmiş olmasına göre, davalı … vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1/Bilgileri karar başlığında yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına yönelik olarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf eden davalıdan alınması gereken 4.762,81-TL harçtan peşin yatırılan 1.190,70-TL harcın düşümü ile bakiye 3.572,11-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a madde hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.05/10/2023