Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/1093 E. 2022/876 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1093
KARAR NO: 2022/876
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2022
NUMARASI: 2021/9 Esas 2022/134 Karar
DAVANIN KONUSU: Ödenen Tazminatın Sebepsiz Zenginleşme Hükümleri Kapsamında İadesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle; 19/12/2018 kaza tarihinde … plaka sayılı araç ile müvekkili nezdinde ZMM sigortalı … plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazası neticesinde, hasar gören … plaka sayılı davalıya ait araç için müvekkilinin, sigortalının % 100 kusurlu olduğu düşüncesiyle tazminat ödediğini, müteakip sigortalı araç sürücüsünün kusursuz, ödeme yapılan davalıya ait araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğunun ortaya çıktığını, bu suretle davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek, 8.357,87 TL nin ferileriyle birlikte ve asıl alacağa ihtar tarihi olan 18/04/2019 tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi suretiyle davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesi kapsamında mutlak yada nispi ticari dava olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklanması nedeniyle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu görüşünden hareketle; davanın, HMK’nın 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davacının avukatı tarafından; zorunlu sigortaların Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlendiği, bu suretle davanın mutlak ticari dava olması nedeniyle ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının hatılı olduğu belirtilerek, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf edenin sıfatı, istinaf nedenleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; Eldeki dava; ZMM sigortacısı davacının, sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında zarar gören diğer araç için (-sigortalısının tam kusurlu olduğu düşüncesiyle-) ödediği hasar bedelinin, gerçekte davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında iadesi istemine ilişkindir. Görülmekte olan davada ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bilindiği üzere, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK’nın 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3.maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Somut olayda, davacı ZMM sigortacısı, sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında zarar gören diğer araç için ödediği hasar bedelini, davalı araç sürücüsünün gerçekte tam kusurlu olması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında iadesini istemiştir. TTK’nın 4/1.maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu olmadığı gibi, davanın zorunlu sigorta akdine dayanmaması nedeniyle mutlak ticari davada (-TTK’da düzenlenen hususlardan doğan uyuşmazlık-) söz konusu değildir. Davalı gerçek kişi olup uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Hal böyle olunca da, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı isabetli olup, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde bulunmamıştır. Sonuç olarak, usul ve yasaya uygun bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü gereğince reddine ilişkin aşağıda ki karar verilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca reddine, 2/İstinaf eden davacıdan alınması gereken karar ve ilam harcı başvuru sırasında alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.23/06/2022