Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/930 E. 2022/291 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/930
KARAR NO: 2022/291
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/02/2021
NUMARASI: 2015/1139 Esas 2021/151 Karar
DAVA TÜRÜ: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava açan dilekçesinde özetle; 26/02/2014 tarihinde … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’nın yaralandığını, davalılardan …’in … plakalı aracın sürücüsü, diğer davalı …’in ise aracın maliki/işleteni olduğunu, diğer davalılar … Sigorta’nın … plakalı aracın sigortacısı, … nın ise … plakalı aracın sigortacısı olduğunu, kaza tarihinde davacı küçüğün 9 günlük olduğunu, kaza sonrasında bir dizi ameliyat geçirdiğini, malul kaldığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 70.000 TL manevi tazminatın ise davalılar … ve …’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacılar yargılama sırasında davalılar … ile … aleyhine açtıkları davadan feragat ettiklerini, davalı sigorta şirketleri aleyhine açtıkları davaya devam ettiklerini, talepleri gereğince davanın kabulüne karar verilmesini, talep ve beyan etmişlerdir. Davalı taraf, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Adli tıp Kurumunca düzenlenen maluliyet ve kusura ilişkin ilişkin raporlar, 26.06.2020 tarihli Aktüerya ve doktor bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede, davacının davalı sigorta şirketlerine sigortalı bulunan … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu, Adli Tıp Kurumunca düzenlenen rapora göre, meydana gelen trafik kazasının davacının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyetine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği, davacının yaşı itibariyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatının bulunmadığı, davacının 9 aylık bakıcı gideri sebebiyle aktif devredeki net zarar toplamının 9.954,00 TL olduğu görüşünden hareketle; -davacının davalılar … ve … yönünden açtıkları davanın feragat nedeniyle REDDİNE, -diğer davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. yönünden Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda 9.954,00 TL tazminatın (bakıcı giderinin) davalı … Sigorta A.Ş. bakımından dava tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A,Ş, bakımından temerrüt tarihi olan 26.06.2014 tarihihinden itibaren işleyecek yasal ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf sebepleri; 20/09/2019 tarihli ATK raporuyla davacının maluliyetinin bulunmadığı tespit edildiğinden, müvekkili sigorta şirketinden talep edebileceği sürekli iş görezmezlik zararının bulunmadığı, hüküm kurulan diğer maddi tazminat kalemlerinden müvekkili sigorta şirketi sorumlu olmadığından davanın reddedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, hükme esas alınan raporda davacı için hesaplanan bakıcı giderinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığı, bu konuda sorumluluğun tamamen sosyal güvenlik kurumuna ait olduğu, bilirkişi hesap raporunda adli tıp raporunda geçici iş göremezlik süresi olarak tespit edilen sürenin tamamında bakıcı ihtiyacı duyacağı kabulü ile geçici bakıcı gideri hesaplanmasının hatalı olduğu, hükme esas alınan kusur raporunda sigortalı araç sürücüsüne yönelik atfedilen %85 kusur değerlendirmesini kabul etmedikleri, bilirkişi raporunda; hukuka ve hakkaniyete aykırı, afaki bir kusur oranı belirlenmiş olup yapılan tazminat hesaplamasının da hatalı olduğu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olması gerekirken hesaplanan tazminatın tamamından sorumlu tutulmasının hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 26.02.2014 günü sürücü …, yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde, seyrine göre sol tarafında kalan refüj aralığından hareketle kontrolsüz bir şekilde kavşak müşterek alanına giriş yapan sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile çarpışması sonucunda, … yönetimindeki … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan …’nın ATK raporunda tespit edildiği üzere iyileşme süresi kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, davacıların…’ya velayeten her iki aracın ZMM sigortacıları ile … plaka sayılı aracın malik ve sürücüsü aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle bu davayı açtıkları, yargılama sırasında araç maliki ve sürücüsü aleyhine açtıkları davadan feragat ettikleri, anlaşılmıştır. Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi ile birlikte (istinaf başvuru nedenleri de gözetilerek) incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; Dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usule ve yasaya aykırılık bulunmamasına, özellikle oluşa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetlenebilir nitelikteki ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin düzenlenen raporun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacı …’nın kaza tarihinde henüz (9) günlük yenidoğan bir bebek olması nedeniyle sürekli bakıma muhtaç olduğu, ancak küçüğün kaza nedeniyle geçirmiş olduğu beyin kanaması ve kafatası kemik kırığı nedeniyle (9) aylık iyileşme süresi boyunca ayrıca özel bakım ve özel ihtimam gösterilmesi gerektiği, davacının bebek olması ve beslenme bakım muhtaçlığının yanı sıra kazaya bağlı yaralanması ve kaza sonrası gelişen tıbbi durumu nedeniyle bakıma muhtaçlığının artacağı cihetle (9) aylık geçici işgöremezlik süresinin (9) aylık dönemin tamamında, bakıma muhtaç sayılmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, yolcu olduğu ve kusursuz olduğu anlaşılan adına velayeten dava açılan davacının, zararlarını müteselsilen sorumlu olan davalılardan birinden ya da tüm müteselsil sorumlulardan talep etmesi halinde, müteselsil sorumluların davacıya karşı zararın tamamından ayrı ayrı sorumlu olmasına göre, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin yerinde olmayan tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca, 1-)Usul ve yasaya uygun olan İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/02/2021 tarih ve 2015/1139 Esas 2021/151 karar sayılı kararına yönelik davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-)İstinaf eden davalıdan alınması gereken 679,95-TL harçtan peşin yatırılan 170,00-TL harcın düşümü ile 509,95-TL harcın istinaf eden davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.03/03/2022