Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/925 E. 2021/1211 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/925
KARAR NO : 2021/1211
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2021
NUMARASI : 2020/398 E., 2021/64 K.
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 27/07/2020 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 15/07/2019 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki …’e ait … plakalı aracı ile Sivas-Merkez Kadıburhanettin Mah. Lojmanlar Sokaktan İşletme Sokağa dönerken mesafeyi koruyamayarak müvekkilinin … plakalı aracına sol arkadan çarpması neticesi maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin Almanya’da ikamet etmesi nedeniyle Almanya’ya döner dönmez usulüne uygun kurulmuş bir oto ekspertiz firmasından ekspertiz raporu aldırıldığını ve bu ekspertiz raporuna binaen 6.195,56 EUR tamirat bedeli çıktığını, müvekkilinin kural ihlalinde bulunmadığının kaza tespit tutanağında sabit olduğunu belirterek, İTÜ veya KGM Fen Heyetinden seçilecek yabancı araç hasarı konusunda uzman bilirkişiler vasıtasıyla dava konusu kaza nedeniyle müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın, onarım bedelinin ekspertiz raporu ışığı altında olay tarihindeki yabancı para cinsinden belirlenmesini, müvekkilinin 862,00 EUR ekspertiz masrafı, 6.195,56 EUR tamirat masrafı ve 1.115,59 EUR avukatlık masrafı belgelerin türcüme edilmesi için harcanan 550,00 EUR tercüme masrafının toplamı olan 8.723,15 EUR zararın kaza tarihinden itibaren Merkez Bankasınca dövize uygulanan faiziyle birlikte fiili ödeme tarihindeki TL karşılığından sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tutarı mahsup edildikten sonra kalan bakiye zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … cevap dilekçesinde özetle; yetkili yerin Sivas mahkemeleri olduğunu, ayrıca olayın vuku bulduğu yerin Sivas olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının kötü niyetli olduğunu, kaza tarihinden yaklaşık 1,5-2 yıl geçtikten sonra bu davayı açtığını, davacının kazalı araç ile Almanya’ya kadar gittiğini ve orada yaptırdığını iddia ettiğini, bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davayı sadece zenginleşme ve haksız kazanç elde etme kastıyla açtığını belirterek, yetkisizlik kararı verilmesini, ayrıca davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … A.Ş (… A.Ş)’ye dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş ise de davaya cevap vermemiştir.İlk derece mahkemesince; “davalılar … ve …’in süresi içinde yetki ilk itirazında bulunduğu, ilk itirazlarında Sivas Mahkemelerini yetkili olarak bildirdikleri, üç davalıdan ikisinin yasal yerleşim yerinin Sivas olduğu, haksız fiilin işlendiği/ vuku bulduğu yerin Sivas olduğu, davacı zarar görenin Almanya’ da yerleşik olduğu, sadece bir davalının yasal merkezinin İstanbul’ a bulunmasının dürüstlük kuralı çerçevesinde mahkememizi yetkili kılamayacağı değerlendirilerek, davalıların yetki ilk itirazı kabul edilmiştir.” gerekçesi ile;1-Davacının davasının mahkememizin yetki ilk itirazı karşısında yetkisiz olması nedeniyle usulden REDDİNE, 2-HMK.nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli ve yetkili SİVAS NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davalı … A.Ş vekili; cevap dilekçesi ile vekaletnamelerini dosyaya sunmalarına rağmen cevap verilmedi şeklindeki hükmün tashihi talebinde bulmuş, mahkemece 15/04/2021 tarihli talep red edilmiştir.Davacı vekilinin istinaf sebepleri; davacının seçimlik hakkını kullanarak davayı davalı sigorta şirketinin genel merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde açtığını, yetki itirazının yanlış yorumlanarak yetkisizlik kararı vermesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf neden ve kapsamı ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede:Dava, trafik kazası nedeniyle hasar onarım bedeli, sarf edilen ekspertiz ücreti, avukatlık masrafı ve tercüme masrafı istemine ilişkindir. Eldeki davada davacı, maliki bulunduğu … plakalı araca davalı …’in sürücüsü, davalı …’in maliki olduğu ve diğer davalının sigortacısı bulunduğu aracın çarpması nedeniyle aracın hasar onarım bedeli, ekspertiz ücreti, avukatlık masrafı ve tercüme masrafı bedelinin tazminini talep etmektedir.Davaya konu kazanın Sivas ilinde meydana geldiği, davalılar …’in yerleşim yerinin Sivas,davalı … A.Ş.’nin İstanbul ve davacının yerleşim yerinin Almanya olduğu, anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere elde ki dava da olduğu gibi trafik kazasından (haksız fiil) kaynaklanan tazminat davalarında, gerek HMK kapsamında gerek BK kapsamında gerekse KTK kapsamında kesin yetkili mahkeme öngörülmemiştir. Zira HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu,27.05.2015 tarih, ESAS NO: 2013/11-2359,KARAR NO: 2015/1443)6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “7. maddesinde de,” davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir” denilmektedir. Yine aynı yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmü yer almaktadır.Diğer taraftan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” ifadesine yer verilmiştir.Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.Somut olaya gelince, davacı birden fazla davalısı olan davasını HMK’nın 7.maddesine ve KTK’nın 110. maddesine uygun olarak davalı sigorta şirketinin yerleşim yeri mahkemesi olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde açmıştır. Dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmediği, dava için kesin yetkili mahkemenin bulunmadığı, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığının, deliller veya belirtilerle anlaşılmadığı, kaldı ki yetki itirazında bulunanın bu hususta iddia ve ispatınında bulunmadığı göz önüne alındığında, HMK’nın 7.maddesine ve KTK’nın 110. maddesine uygun olarak davalılardan…Sigorta A.Ş’nin yerleşim yeri mahkemesinde açılan dava da ilk derece mahkemesi tarafından yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yetkisizlik kararı verilmesi isabetli bulunmadığından, davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının kabulüne, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1-a/3.maddesi uyarınca kaldırılmasına, dava dosyasının işin esasına girilerek bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile istinaf talebine konu İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/01/2021 tarih ve 2020/398 E., 2021/64 K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi hükmü gereğince kaldırılmasına,2-)Kaldırma gerekçesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine,3-)Peşin yatırılan 59,30-TL maktu istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,4-)Duruşma yapılmadığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-)İstinaf aşamasındaki giderlerin mahkemesince nihai kararda değerlendirilmesine, HMK’nın 353/1-a/3. maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.08/07/2021