Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/901 E. 2023/733 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/901
KARAR NO: 2023/733
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/12/2020
NUMARASI: 2017/453 Esas – 2020/630 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili 12/05/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; 08.10.2016 tarihinde müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile seyir halinde iken olay yerine geldiğinde plakası tespit edilemeyen aracın çarpması sonucu motosikleti ile sürüklenmesi sonucu meydana gelen kazada yaralandığını, kaza yerinde durmayıp devam eden firari araç sürücüsünün kusurlu olduğunu belirterek, davanın 6100 sayılı HMK’nın 107/1 maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak belirlenmesine, dava konusu kazada müvekkilinde oluşan sakatlığa bağlı meydana gelen geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı sebebiyle ortaya çıkan maddi zararların tespit edilerek, bu bedele kaza tarihi olan 08.10.2016 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile, kabul edilmemesi durumunda davalı sigorta şirketinin başvuru ile temerrüde düşürüldüğü tarih olan 31.03.2017 tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline (şimdilik geçici iş göremezlik tazminatı için 1.000,00 TL. ve sürekli iş göremezlik tazminatı için 1.000,00 TL. olmak üzere 2.000,00 TL) karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 18/06/2019 tarihli talep arttırım dilekçesi ile talebini toplam 33,026,43 TL olarak arttırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usulüne uygun başvuru şartları yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik nedeni ile doğan zararlara ilişkin maddi tazminat ve rücu taleplerinin teminatı dışında olduğunu ve müvekkili kurumun bu talepler nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını, … aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğini, hatır taşıması varsa indirim yapılması gerektiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; 08/10/2016 tarihinde, davacı idaresindeki … plakalı motosiklete plakası tespit edilemeyen aracın çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/10339 soruşturma nolu dosyasında soruşturma başlatıldığı, müştekinin … olduğu soruşturma neticesinde faili meçhul sanık hakkında daimi arama kararı verildiği, davacının maluliyeti dikkate alınarak bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 15/04/2019 tarihli ve 03/04/2020 tarihli raporda plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu ve davacı …’ın olayda kusursuz olduğu, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 7.369,82 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 25.656,61 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 14/04/2017 tarihi ve işleyecek faizin yasal olduğu tespit edilmiş olup, 5684 Sayılı Kanun 14/2-b maddesine göre kusurlu olan plakası tespit edilemeyen sürücünün neden olduğu zararlar için davalı …na başvurulabileceğinden ve hesaplanan tazminat tutarının kaza tarihi itibariyle Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş ZMMS poliçe limitleri tedavi giderleri yönünden 310.000,00TL sakatlık teminat limiti altında kaldığından davanın kabulü ile davacının geçici iş göremezlik zararı 7.369,82TL ve sürekli iş göremezlik zararı 25.656,61TL olmak üzere toplam 33.026,43TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 14/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.” grekçesi ile; Davanın kabulüne, 1-Davacının geçici iş göremezlik zararı 7.369,82TL ve sürekli iş göremezlik zararı 25.656,61TL olmak üzere toplam 33.026,43TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 14/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir.Davalı vekilinin istinaf sebepleri; usulüne uygun olarak yerine getirilmiş başvuru şartı bulunmaksızın dava açılmış olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, davacının kalıcı sakatlık tazminatı talebi için; “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe Uygun Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği”ne göre kişinin kalıcı bir sakatlığının olup olmadığı tespit edilmesi ve aynı yönetmeliğin eklerinde yer alan kas-iskelet sistemi ile ilgili yaralanma modeli veya tanı ilişkili değerlendirme kriterlerine göre, davacının tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın 12 ay boyunca stabil ve kalıcı olması gerektiği, karara dayanak yapılan maluliyet raporunun hükme esas alınamayacağını, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespiti ve araç plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğinin ispatlanması gerektiği, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin adli tıp veya alanında uzman bir kusur bilirkişi heyeti vasıtasıyla yapılması gerektiği, kusur tespitinin hatalı yapıldığı, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğu bulunmadığı, geçici işgöremezlik zararından Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olmasına rağmen müvekkili kurumun sorumlu tutulmasının hatalı olduğu, davacının kaza tarihinde çalışmadığı, fiilen çalıştığının ispat edilmesi gerektiği, kaza sırasında motosiklet kullanmakta olan davacının, bu tarz araç kullanırken alması gerekli güvenlik önlemlerini almamış olması, koruyucu ekipman, kask ve özellikle dizlik takmaması sonucu yaralandığı, davacının kazanın gerçekleşmesindeki kusuruna ek olarak yaralanmasında da ağır müterafik kusuru bulunduğu, davacının müterafik kusuru nedeniyle hükmedilen tazminattan indirim yapılması gerekirken indirim yapılmamasının hatalı olduğu, davacının bulunduğu aracın anadolu sigortada poliçesi bulunup davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, müvekkili kurum aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren ve yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiği, temerrüt tarihinin olduğu, hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi (geçici ve sürekli iş göremezlik) tazminatı istemine ilişkindir. 08.10.2016 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile seyir halinde iken plakası tespit edilemeyen aracın çarpması sonucu ATK 2.İhtisas Kurulunun 31/08/2018 tarihli raporunda tespit edildiği üzere; %5,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacak ve iyileşme süresi olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, davacının, dava dışı firari araç sürücüsünün kusurlu olduğu iddiasıyla ve maddi tazminat istemiyle … aleyhine elde ki davayı açtığı anlaşılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ilk derece mahkemesince delillerin tartışılması suretiyle açıklanan gerekçe ve oluşturulan hükümde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, oluş biçimine, dosya kapsamına uygun denetime açık ve hüküm vermeye elverişli kusura ilişkin bilirkişi Prof.Dr.Müh. … tarafından düzenlenen 16/04/2019 tarihli raporunun hükme esas alınmasına, her ne kadar davacının kazada ki yaralanmasından kaynaklanan sürekli maluliyet oranı kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenmemiş ise de, Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelikte maluliyet oranlarına ilişkin aynı cetvellerin kullanılarak belirleme yapılması nedeniyle ilk derece mahkemesi tarafından bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik tespit edilememesine, geçici iş göremezlik dönem zararının niteliği itibariyle bedensel zararın bir türü olması karşısında, bu yöndeki talebin ZMM sigortası teminatı kapsamı dışında kaldığından söz edilemeyeceğinin açık olması nedeniyle, davalı …nın sorumluluğu yoluna gidilmiş olmasında bir yanılgı bulunmamasına, davacının yaralanmasının niteliği (sol el bilek kırığı) dikkate alındığında kaza anında kask takıp takmadığının bir öneminin bulunmaması ve diğer koruyucu ekipmanların kullanılması bakımından da yasal herhangi bir zorunluluk olmaması, ayrıca kaza tespit tutanağında kask ve dizlik ile ilgili “tespit edilemedi”ğinin belirtilmiş olması nedeni ile müterafik kusur indirimi yapılmaksızın karar verilmiş olmasında bir yanılgı mevcut olmamasına göre, mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b/1 gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca esastan reddine, 2/İstinaf eden davalıdan alınması gereken 2.256,04-TL harçtan peşin yatırılan 564,50-TL harcın düşümü ile 1.691,54-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 27/04/2023