Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/853 E. 2022/288 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/853
KARAR NO: 2022/288
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2020
NUMARASI: 2015/170 Esas 2020/826 Karar
DAVA TÜRÜ: Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava açan dilekçesinde özetle; müvekkili davacıların, 31/10/2012 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucunda yaralandığın, müvekkili …’un hafif şekilde yaralandığını, tedavilerinden sonra hayatına normal olarak devam ettiğini, ancak müvekkili …’un kaza sonrasında sürekli olarak maluliyete uğradığını, bu nedenle derin elem ve üzüntü içinde olduğunu, müvekkili …’un da eşinin maluliyeti nedeniyle derin elem ve üzüntü içinde olduğunu, kaza nedeniyle davacı … için 110.000,00 TL tedavi giderleri ve iş gücü kaybı tazminatı, 20.000,00 TL (5000,00 TL davacı … için 15.000,00 TL davacı … için) manevi tazminat ve 18.000,00 TL işlemiş faizden oluşan zararların tazmini için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalılar tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek, davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat ve işlemiş faiz istemi hariç olmak üzere itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.Dava İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/404 esasına kayıtlı iken mahkemenin görevsizlik kararı üzerine İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/170 esasını almıştır. … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe teminatının 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını, davacıların zararını ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar … ve … Ltd. Şti’ne dava dilekçesi tebliğ edilmiş, ancak cevap vermemişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda;-davacı … tarafından davalılar, … ve …Ltd ŞTİ aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; sabit olan 2.817,81 TL tedavi gideri, 485,35 TL geçici iş göremezlik, 47.253,53 TL sürekli iş göremezlik, 7.000,00 TL manevi tazminat ve 7.718,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 65.275,56 TL alacağın asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan alınarak davacıya verilmek üzere, davalıların İstanbul Anadolu… İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazların kısmen iptaline takibin belirtilen şekilde devamına, -davacı … tarafından davalı … sigortaya aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile; sabit olan 2.817,81 TL tedavi gideri, 485,35 TL geçici iş göremezlik, 47.253,53 TL sürekli iş göremezlik, olmak üzere toplam 50.556,69 TL tazminatın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmek üzere, davalının İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazların kısmen iptaline takibin belirtilen şekilde devamına, -davacı … tarafından davalılar … ve … Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile; sabit olan 3.000,00TL manevi tazminat ve 426,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.426,82 TL alacağın asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan alınarak davacıya verilmek üzere, davalıların İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazların kısmen iptaline takibin belirtilen şekilde devamına, aşan istemlerin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf sebepleri; Hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğu, müvekkili …’un geçici işgöremezlik tutarından 18/11/2019 tarihli rapordaki belirlenen rakam olan 3.088,40 (17/03/2020 tarihli raporda da bu rakam hesaplanmıştır) yerine, müvekkiline geçici işgöremezlik yönünden SGK ödemesi yapılmadığı halde yapılmış gibi 2.426,73 TL SGK ödemesi tenzili ile hesaplama yapılarak 485,35 TL ödenmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, müvekkili … yönünden sürekli iş göremezlik tutarının 18/11/2019 tarihli rakamlar dikkate alınarak karar altına alınması (bu dahi yeterli olmayıp karar tarihine en yakın asgari ücrete göre uyarlama yapılarak) gerekirken kabul etmedikleri 17/03/2020 tarihli hatalı ve kabul etmedikleri bilirkişi raporu dikkate alınarak karar oluşturulmasının da hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu iddiasıyla sürücü, işleten ve trafik sigortacısı aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacıların 31/10/2012 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucunda davacı …’un hafif şekilde, davacı …’un ise Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalının raporunda tespit edildiği üzere %9 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacak, iyileşme süresi 4 ay olarak kabul edilecek şekilde yaralandığı, davacıların maddi ve manevi tazminat istemiyle kusurlu olduğunu iddia ettikleri işleten sürücü ve trafik sigortacısı aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle takip başlattıkları, davalıların itirazı üzerine duran icra takibinin devamını temin için eldeki itirazın iptali davasını açtıkları anlaşılmıştır. Davacılar vekili her iki davacı adına kararı istinaf etmiş ise de; davacı … ile ilgili istinaf harçlarını yatırmamış, ilk derece mahkemesince harcı yatırması konusunda muhtıra çıkarılmasına rağmen yatırmadığından 22/04/2021 tarihinde davacı …’un HMK’nun 344 maddesi gereğince istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, tebliğe çıkarılan ek karar istinaf edilmediği ve kesinleştiğinden bu davacı ile ilgili istinaf sebepleri incelenmemiştir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, yaralamanın niteliği, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Sonuç olarak, toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi ile birlikte (istinaf başvuru nedenleri de gözetilmek suretiyle) incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, özellikle oluşa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli denetlenebilir nitelikte ki ceza yargılama dosyasına sunulan uzman bilirkişi raporu ile bunu teyit eden ilk derece mahkemesince alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin kusurla ilgili raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında ve bu rapor esas alınarak maddi tazminatın belirlenmesine ilişkin oluşa ve dosya kapsamın, yerleşik yargısal uygulamalara uygun olarak tanzim edilen raporun esas kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde TBK’nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına, 17/03/2020 tarihli ek raporda SGK kayıtlarına göre davacıya kaza sonrasında geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı belirlenerek tazminatın buna göre belirlenmesinde bir hata bulunmamasına göre, davacı … vekilinin istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun olan İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/12/2020 tarih ve 2015/170 Esas 2020/826 Karar sayılı kararına yönelik davacı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-)İstinaf eden davacıdan alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin yatırılan 59,30-TL harcın düşümü ile 21,40 -TL harcın istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-)Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.03/03/2022