Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/841 E. 2021/974 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/841
KARAR NO: 2021/974
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2020
NUMARASI: 2020/7 E. – 2020/859 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/06/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın; 19/11/2018 tarihinde …’a ait olan … plaka sayılı araca çarparak hasarlanmasına ve değer kaybına uğramasına neden olduğunu, kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusurlu bulunduğunu, bu nedenle …’a ait araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı zararının davalı sigorta şirketince karşılanması gerektiğini, ancak davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığını ve kazadan kaynaklanan tazminat alacağını dava dışı hak sahibi …’un vekil edeni şirkete temlik ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklık kalmak kaydıyla 100,00-TL hasar bedeli, 50,00-TL değer kaybı bedeli ve 250,00-TL ekspertiz ücretinin temerrüt tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş; 08/11/2020 havale günlü ıslah dilekçesi ile de araç hasar bedeline ilişkin istek miktarını 5.132,74-TL’ye, değer kaybı zararına ilişkin istek miktarını da 2.150,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; 19/11/2018 günlü trafik kazasına karıştığı ileri sürülen … plaka sayılı aracın, vekil edeni sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunduğunu, bu nedenle sorumluluğun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve, sigorta poliçesi teminatı ile sınırlı olduğunu, ancak sigorta alacaklarının niteliği itibariyle temlik edilemeyeceğini, dolayısıyla davacının eldeki davayı açma yetkisinin bulunmadığın belirterek davanın öncelikle husumet yokluğundan reddi gerektiği, eğer vekil edeninin sorumluluğu yoluna gidilecek olur ise de, öncelikle kusur durumunun usulüne uygun şekilde tespit edilmesini ve değer kaybına ilişkin belirlemenin de trafik sigortası genel şartlarına göre yapılmasını istediklerini açıklayarak davaya karşı koymuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; talep konusu kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, araçtaki değer kaybının 2.150,00-TL, araç hasar bedelinin de 5.132,74-TL olduğunun belirlendiği, ancak ekspertiz ücretinin müddaviye dahil edilemeyeceği, yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği benimsenmek suretiyle; “Davanın KABULÜ ile; 5.132,74 TL hasar bedeli ve 2.150,00 TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 7.282,74‬ TL’nin 24/01/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,” karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; sigorta alacaklarının, nitelikleri itibariyle temlik edilemeyeceklerinin göz ardı edildiği, kabule göre de değer kaybı zararının poliçe genel şartlarındaki düzenlemelere göre belirlenmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucunda yazılı biçim ve şekilde karar verilmiş olmasının isabetsiz bulunduğuna yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; maddi hasarlı trafik kazası sonucunda … plaka sayılı araçta meydana gelen zararın giderilmesi amacıyla, kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu ileri sürülen … plaka sayılı karşı aracın ZMM sigortacısından tahsili isteğine ilişkindir. 1-Davacı görülmekte olan davada; davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın sorumlu olduğu trafik kazasında hasarlanan ve sözleşme uyarınca alacağını vekil edeni şirkete temlik eden …’a ait bulunan … plaka sayılı araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı zararının giderilmesi istenilmiştir. Kural olarak alacağın temliki ile mevcut alacağın alacaklısının yerine yeni bir alacaklının geçmesi mümkündür. Somut olayda, 19/11/2018 tarihinde meydana geldiği anlaşılan trafik kazasına karışan ve davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın, …’a ait olduğu belirlenen … plaka sayılı araçla çarpıştığı ve … plaka sayılı aracın hasarlandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. … plakalı araç sahibi …’un, kendisine ait araçta 19/11/2018 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle oluşan zarara ilişkin hak ve alacaklarını dosyada mevcut temlik sözleşmesi uyarınca davacıya devrettiği görülmüştür. Diğer bir anlatımla, dava dışı mağdur dava konusu tazminat ile ilgili olarak davalıdan talep edebileceği alacağını TBK’nun 183 ve devamı madde hükümleri uyarınca davacıya temlik etmiştir. Bu durumda davacının, mağdur …’un hak ve alacaklarını, alacağın temliki hükümleri uyarınca talep hakkı bulunduğu konusunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır. 28/07/2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7201 sayılı yasanın 57.maddesi ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanununa eklenen Ek.6.madde hükmü ile getirilen temlik yasağının da Kanunların geriye yürümezliği ilkesi uyarınca somut olaya uygulanamayacağı belirgin olduğundan, davalı vekilinin bu yöne ilişen ve yerinde bulunmayan istinaf itirazının reddi gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarına gelince; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle her ne kadar davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybı bedelinin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMM Sigortası Genel Şartlarına göre belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, Anayasa Mahkemesinin konuya ilişkin 17/07/2020 tarih 2019/40 esas ve 2020/40 karar sayılı iptal kararı gözetildiğinde araçtaki değer kaybının Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları doğrultusunda 2.150,00-TL olacağı yönündeki 02/11/2020 günlü heyet raporun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına ve ayrıca söz konusu raporun, davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen, bu rapordaki Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, araç değer kaybı bedelinin 2.150,00-TL olacağına ilişkin belirleme ve değerlendirmeye karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı gözetildiğinde,durumun davacı taraf bakımından usulü kazanılmış hak oluşturacağının da açık olmasına göre; davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda bentler helinde gösterilen nedenlerle HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak … Anonim Şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalıdan alınması gereken 497,48-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan toplam 183,67-TL nispi ve maktu istinaf karar ve ilam harcının düşümü ile kalan 313,81-TL’ harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde BIRAKILMASINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 10/06/2021