Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/807 E. 2021/1934 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/807
KARAR NO: 2021/1934
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2020
NUMARASI: 2015/1140 Esas 2020/638 Karar
DAVA TÜRÜ : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde özetle; 11.09.2013 kaza tarihinde davacıların desteğinin sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile davalıların sürücüsü maliki ve ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada desteğin yaşamını yitirdiğini ve davacıların destekten yoksun kaldıklarını belirterek, davacılar adına ayrı ayrı 50,000 -TL olmak üzere 100,000.-TL manevi tazminat tazminatın ve davalı sigorta şirketi tarafından 07.06.2013 tarihinde düzenlenen ZMMS poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinin poliçede sorumlu olduğu miktar oranında tahsili ve her iki davacı için toplam 2.000.00,-TL maddi tazminatın, birleşen davada ise davacının eşinin olay yerinde hayatını kaybettiğini 100 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren diğer davalılardan kaza tarihindeni itibaren yasal faizi ile tahsiline, 10.000 TL manevi tazminatın araç sürücüsü … ve araç maliki …’ndan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; B) Birleşen İstanbul 6. ATM’nin 2017/98 Esas Sayılı Dava Dosyası yönünden; 1-Davacı …’in müteveffa eşi …’in ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebinin değer artırım dilekçesi doğrultusunda KABULÜ ile 10.677,21 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 31/01/2017 tarihinden itibaren; davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 11/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, 2-Davacı …’in müteveffa …’in ölümü nedeniyle manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 7.500,00 TL’nin kaza tarihi olan 11/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Ümit …’den müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya VERİLMESİNE, karar verilmiştir. Birleşen davada davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı …vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan birikişi raporlarının hatalı olduğu desteğin 74 yaşında olup, tazminatın fazla hesaplandığını, belirlenen tazminatın ödenmesinden sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 1.09.2013 kaza tarihinde davacıların desteğinin sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile davalıların sürücüsü maliki ve ZMMS sigortacısı olduğu …plaka sayılı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada desteğin yaşamını yitirdiğini ve davacıların destekten yoksun kaldıkları anlaşılmıştır.Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıların desteğinin olayda ölmüş bulunması, desteğin yaşı, davacıların ölenle yakınlık durumu ve, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, haksız fiilde zararın müteselsil sorumluların bir kısmı veya tamamından talep edilmesinde davacının seçimlik hakkı bulunmasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerekiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2-)Alınması gereken 1.241,68-TL harçtan peşin yatırılan 310,45-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 931,23-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.09/12/2021