Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/800 E. 2021/1925 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/800
KARAR NO: 2021/1925
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/12/2020
NUMARASI: 2015/698-Esas 2020/721-Karar
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi-Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/09/2012 kaza tarihinde davalıların sürücüsü, maliki ve ZMM sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada … plaka sayılı araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ve manevi zararlarının tazminine istinaden 30.000,00-TL’ nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;
A-MADDİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN; -Davacı … ile davalı … Sigorta A.Ş. arasında 04/08/2017 tarihinde sulh protokolü ve ibraname düzenlendiği, işbu protokol uyarınca davalı vekilinin 11/10/2017 tarihli 3.celsede ve işbu 30/12/2020 tarihli celsede maddi tazminat talepleri yönünden davadan tüm davalılar açısından feragat ettiklerini beyan etmekle, vaki feragat gereğince maddi tazminat talebinin tüm davalılar yönünden REDDİNE,
B-MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN; -Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 03/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, …, … ve … Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, karar verilmiştir. Davalılar … ve … Limited Şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan kusur bilirkişisi raporlarının hatalı olduğunu, davalı istinaf eden sürücünün kusursuz olduğunu belirten 2 adet ATK raporuna itibar edilmediğini, zararın tamamından sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminatın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 07/09/2012 kaza tarihinde davalıların sürücüsü, maliki ve ZMM sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada … plaka sayılı araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak malul kaldığı anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır.Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacı yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, önceki kusur bilirkişisi raporları ile istinaf eden davalının dayandığı ATK kusur bilirkişisi raporunu da değerlendiren 04/11/2019 tarihli 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, haksız fiilde zararın müteselsil sorumluların bir kısmı veya tamamından talep edilmesinde davacının seçimlik hakkı bulunmasına göre, davalıların yerinde bulunmayan istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2-)Alınması gereken 683,10-TL harçtan peşin yatırılan 170,80-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 512,30-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.09/12/2021