Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/80 E. 2021/1926 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/80
KARAR NO: 2021/1926
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2020
NUMARASI: 2015/748-Esas 2020/578-Karar
DAVA TÜRÜ: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 06/08/2012 kaza tarihinde davalıların maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın davacı küçüğe çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesine, küçüğün yaşadığı hayatında derin izler bırakacak olay nedeni ile yaşadığı derin üzüntü ile kendisi ile anne ve babası için ayrı ayrı 5.000 er TL den 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, tüm alacaklara 3095 sayılı kanunun 2/3 maddesi hükmüne binaen haksız fiilin vuku bulduğu kaza tarihi olan 06.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek % 16 reeskont faizi ile birlikten davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; -Davacı tarafın maddi tazminat talebinin kabulü ile, 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılar … Ltd. Şti yönünden kaza tarihi olan 06/08/2012 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 04/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine -Davacı tarafın manevi tazminat talebinin kısmen kabul ile, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … 3.000,00 TL ve davacı … için 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiştir. Davacılar vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece hükme esas alınan raporun hatalı olduğu, maddi ve manevi tazminatın az belirlendiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece hükme esas alınan raporun hatalı olduğu, manevi tazminatın fazla belirlendiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 06/08/2012 kaza tarihinde davalıların maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın davacı küçüğe çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle miktar veya değeri 4.400-TL geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararları kesindir. Davacıların toplam talep ettiği maddi tazminat miktarı 1.000-TL olup ıslah edilmemiş ve kesinlik sınırının altında kalmıştır. Bu durumda HMK 346/1 hükmü uyarınca miktar itibariyle davacılar ve davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddi kararının mahkemesince verilemesi gerekli ise de temyiz mercine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1190 gün ve 1989/03 – 1990/04 sayılı içtihati birleştirme kararı gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacıların yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar ve davalı vekilinin istinaf taleplerinin manevi tazminat yönünden HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca, 1-)Usul ve yasaya uygun, başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacılar ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2-)Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 54,40-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 4,90-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-)Alınması gereken 751,41-TL harçtan peşin yatırılan 204,93-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 546,48-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-)Yasa yoluna başvuran taraflarca yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.09/12/2021