Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/744
KARAR NO: 2022/359
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/01/2021
NUMARASI: 2015/938 Esas 2021/15 Karar
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi-Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Yukarıda bilgileri yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/09/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, kazaya karışan … plakalı aracın maliki ve işleteni … Ltd. Şti. sürücüsü … ve sigorta sağlayıcısının … Sigorta olduğunu, söz konusu trafik kazasıyla ilgili İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/28 Esas sayılı dosyasıyla yargılamanın devam ettiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin bir kusurunun bulunmayıp tüm kusurun davalı sürücüde olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi tazminat yönünden şimdilik 1.000,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren (sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek yasal faiziyle ve manevi tazminat yönünden ise 40.000,00-TL manevi tazminatın (sigorta şirketi hariç) davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta şirketinin poliçe limitleri doğrultusunda maddi ve manevi tazminattan müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkili şirket adına kayıtlı … plakalı aracın kaza tarihinde … Sigorta’ya kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tespit tutanağındaki kusur durumunu kabul etmediklerini, İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ceza davasının bekletici mesele yapılmasını istediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası gereği dava konusu sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, kaza sonrası davacı tarafından yapılmış olan (tedavi ve bakıcı giderleri, geçici – kalıcı iş göremezlik / sakatlık tazminatı gibi) masraflardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı … tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; (1)Maddi tazminat talebi yönünden; Davanın KABULÜ ile; 193.847,14-TL maddi tazminatın davalı … Sigorta yönünden (poliçe limiti dahilinde kalmak üzere) dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 13/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, (2)Manevi tazminat talebi yönünden; Davanın KABULÜ ile; 40.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … Ltd. Şti. ve …’ten müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili, davalı … Ltd. Şti. vekili ile davalı … vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Meydana gelen kazadaki kusur durumunun net olarak tespitinin gerektiği, davacının müvekkili şirket nezdinde sigortalı araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlaması gerektiği, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak tazminat hesaplaması yapılmasının yerinde olmadığı, ayrıca konu dosya iş kazası niteliğinde olduğundan davacının tazminat tutarı hesaplamasında SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin dikkate alınması gerekirken bu hususun dikkate alınmadığı, SGK tarafından ödenmiş olan ilk peşin sermaye değeri ve geçici iş göremezlik tazminatı ödeneği dikkate alınmadan hesaplama yapılması nedeniyle eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olduğu, davanın kabulüne yönelik kararın hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. Davalı … vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Müvekkilinin kusur oranının bilirkişi incelemesi ile tespit edilmediği, tüm davalıların itirazlarına rağmen ceza dava dosyasındaki kusur oranı kabul edilerek hesaplamaların bu kusur oranına göre yapıldığı, ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporunun hukuk hakimini bağlamayacağı gibi (BK. m.53 ve TBK. M.74), bu rapora taraflardan birinin itirazı üzerine de, hukuk hakiminin yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırmak zorunda olduğundan, ceza davasındaki kusur oranı kabul edilip bilirkişi hesaplamalarının bu şekilde tesis edilmesinin yasaya aykırı olduğu, ayrıca İstanbul 36. İş Mahkemesinin 2017/116 esas sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın davacısı olduğu davaya ilişkin olayın aynı trafik kazası olduğu, dosyadaki bilirkişi raporunda davacı …’in trafik kazası meydana geldiği sırada … A.Ş adına temizlik işçisi olarak çalıştığı, kazanın bir iş kazası niteliğinde olduğu ve işveren niteliğindeki …’ın da %30 kusurunun bulunduğunun belirtildiği, bu durumda istinafa konu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin müvekkili davalı …’e %100 kusur atfettiği, 36. İş Mahkemesinin 2017/116 E. sayılı dosyada aynı trafik kazasında aynı davalıya %70 kusur atfedildiğinden, yeniden bilirkişi marifetiyle kusur incelemesi yaptırılmamış olmasının hatalı olduğu, istinafa konu dosyadaki kaza iş kazası niteliğinde olup, İstanbul 36. İş Mahkemesinin 2017/116 esas sayılı SGK tarafından açılan rücu davasında, davacının 6.741,74 TL geçici işgörmezlik ile 132,455,44 TL ilk peşin sermaye değeri gelirini davacıya ödediklerini belirttiği, ancak istinafa konu dosyada bu ödemelerin mahsubunun yapılmadığı, bu nedenle de yerel mahkeme kararının hatalı olduğu, yine bu kusur oranına göre hükmedilen manevi tazminatında hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. Davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf sebepleri; Kusur oranının bilirkişi incelemesi ile tespit edilmediği, tüm davalıların itirazlarına rağmen ceza dava dosyasındaki kusur oranı kabul edilerek hesaplamaların bu kusur oranına göre yapıldığı, ceza davasındaki kusur oranı kabul edilip bilirkişi hesaplamalarının bu şekilde tesis edilmesinin yasaya aykırı olduğu, ayrıca İstanbul 36. İş Mahkemesinin 2017/116 esas sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın davacısı olduğu davaya ilişkin olayın aynı trafik kazası olduğu, dosyadaki bilirkişi raporunda davacı …’in trafik kazası meydana geldiği sırada … A.Ş adına temizlik işçisi olarak çalıştığı, kazanın bir iş kazası niteliğinde olduğu ve işveren niteliğindeki İstaç’ın da %30 kusurunun bulunduğunun belirtildiği, yeniden bilirkişi marifetiyle kusur incelemesi yaptırılmamış olmasının hatalı olduğu, istinafa konu dosyadaki kaza iş kazası niteliğinde olup, İstanbul 36. İş Mahkemesinin 2017/116 esas sayılı SGK tarafından açılan rücu davasında, davacının 6.741,74 TL geçici işgörmezlik ile 132,455,44 TL ilk peşin sermaye değeri gelirini davacıya ödediklerini belirttiği, ancak istinafa konu dosyada bu ödemelerin mahsubunun yapılmadığı, bu nedenle de yerel mahkeme kararının hatalı olduğu, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 13/09/2014 tarihinde malik ve işleteni … Ltd. Şti., ZMM sigortacısı … Sigorta olan … plakalı aracın davalı sürücü …’ün sevk ve yönetiminde iken İstaç’ta temizlik işçisi olarak çalışan davacıya çarpması sonucu, davacının ATK 2. İhtisas Kurulunun raporunda tespit edildiği üzere %22,2 oranında meslekten kazanma gücünden kaybetmiş sayılacak ve iyileşme süresi 4 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, davacının maddi ve manevi tazminat istemiyle ve tam kusurlu olduğu iddiasıyla aracın sürücüsü, maliki ve sigortacısı aleyhine bu davayı açtığı anlaşılmıştır. (1)Dosya kapsamından, ilk derece mahkemesince meydana gelen kazada taraf kusurlarının ne olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, ceza yargılaması sırasında kusura ilişkin alınan bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranları gereğince maddi tazminatla ilgili bilirkişi raporu alındığı, yargılama sürerken SGK.nın davacının işvereni, davalı sürücü ve işleteni hakkında ödediği geçiçi iş göremezlik ödeneği ve ilk peşin sermaye değeri gelirinin tahsili için İstanbul 36.İş Mahkemesinde dava açtığı ve bu dava sırasında alınan bilirkişi raporunda davacının işvereni olan …’ın %30 oranında davalı sürücünün %70 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, bu rapor ile hükme esas kabul edilen rapor arasında çelişki olduğu, bu çelişkinin giderilmesi için konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmasının yerinde olmadığı, bu suretle bu hususa temas eden istinaf başvurularının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. (2)Bundan ayrı, kaza sonrası SGK tarafından davacıya yapılan geçici ve sürekli iş göremezlik ödemesi nedeniyle rücuen tazminat istemiyle İstanbul 36. İş Mahkemesi’nin 2017/116 esas sayılı dosyasında açılan davanın sonucunun ve SGK tarafından açılan davada rücu edilecek tazminat miktarının kesinleşmesinin beklenmesi, daha sonra kesinleşen bu tazminat miktarının görülmekte olan davada mükerrer ödemeye yol açmamak için tazminat miktarından mahsup edilerek varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken söz konusu davanın göz önüne alınmaksızın istinafa konu kararın verilmesi de yerinde olmamıştır. Sonuç olarak, az yukarıda 1 ve 2 no lu maddede belirtilen nedenlerle davalıların istinaf istemelerinin kabulü ile diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesini karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1/Davalılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 maddesi hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, diğer istinaf başvuru nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 3/İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5/İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK’nın 353/1-a/6 maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.15/03/2022