Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/711 E. 2023/273 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/711
KARAR NO: 2023/273
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2020
NUMARASI: 2015/1017 Esas – 2020/810 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili 16/10/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; 12.09.2015 günü …’ın yönetimindeki … İngiliz plakalı kamyonetin seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçip menfez ağzına girerek yolun 9 m dışına sol tarafına yatması şeklinde meydana gelen kazada araç içinde bulunan …’ün vefat ettiğini, müvekkilleri olan anne ve babasının destekten yoksun kaldıklarını, aracın Bulgaristan’dan Türkiye’ye giriş yaptığı 29.04.2015 tarihinde … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığını, ancak poliçenin süresinin 28.07.2015 tarihinde dolduğunu, aracın 12.09.2015 kaza tarihine kadar sigortasız dolaştığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılardan …’ün yargılama sırasında ölmesi üzerine mirasçılarının davaya davayı takip ettikleri, davacılar vekili 22/10/2020 tarihli talep arttırım dilekçesi ile davacı … ile ilgili 1.000,00 TL tazminat talebinin 40.279,35TL’ye … ve … ile ilgili (… mirasçıları) 2.898,99 TL’ye arttırdıklarını belirterek toplam 43.178,34 TL’nin temerüt tarihinden işleyecek avans faizi ile davalı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosundan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir yeşilkart sigortası olmaması halinde davalı şirketin poliçe limiti olan 290.000,00 TLye kadar sorumlu olduğunu, davanın motorlu taşıtlar bürosuna ihbarını istediklerini, ölenin kaza anında emniyet kemeri takmadığını, tazminattan indirim yapılması gerektiğini; ölenin … plakalı araçta yolcu olduğunu, hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, ölenin alkollü sürücünün kullandığı araca bindiğini; bu nedenle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davalı kurumun temerrüde düşmediğini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin yasalara aykırı olduğunu, davacının ticari faiz talebinde bulunamayacağını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.HMK.nun 124 maddesi gereğince davalı taraf olarak davaya kabul edilen Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Yeşil Kart sigortası olan araçların kusuruyla karıştığı kazada zarar gören 3. Şahısların hasarlarını incelemek ve ödemesini yapmakta olduğunu, kazaya karışan aracın Yeşil Kart sigortasının olup olmadığının belli olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava dışı sürücü …’ın kullandığı, İngiltere Ülkesi trafik dairesine kayıtlı araç ile %100 kusurlu davranışı ile yaptığı tek taraflı kazası sonucunda davacılar murisinin vefat ettiği, yabancı plakalı aracın yeşilkart poliçesinin olması sebebiyle taraf değişikliği neticesinde davalı olan Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunun sorumluluğunun olduğu, kaza sonucu vefatın meydana gelmesinde, davacılar murisinin %30 oranında kusurunun olduğuna ilişkin kusur raporu, aktüerya bilirkişi raporunda davacıların talep edebilecekleri tazminat tutarlarının hesaplanması, bu hesaplanan tutar üzerinden hatır taşıması indiriminin uygulanmasının gerektiği sonucuna varılmakla, %20 oranında yapılan indirim neticesinde nihai olarak takdir edilen tazminat bedellerinin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte, poliçe limitleri dahilinde davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.” gerekçesi ile; DAVANIN KISMEN KABULÜNE,1- 32.223,48-TL destekten yoksun kalma tazminatının, dava tarihi olan 20.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte ( trafik kaza tarihi olan 2015 yılı poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere ) davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, 2-Davacı-müteveffa … için hesaplanan toplam 2.319,19-TL destekten yoksun kalma tazminatının, dava tarihi olan 20.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte ( trafik kaza tarihi olan 2015 yılı poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere ) davalıdan alınarak, a) 869,69-TL’sinin mirasçı …’e, b) 869,69-TL’sinin mirasçı …’e, c) 579,81-TL’sinin mirasçı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, verilen karar … vekili ile davacılar … ile … vekili tarafından istinaf etmiştir. İlk derece mahkemesince talep üzerine 04/01/2021 tarihli tashih kararı ile; 1- Mahkememizin 08.12.2020 tarih, 2015/1017 Esas ve 2020/810 Karar sayılı gerekçeli kararının; A) İlk sayfasındaki Davalı ve İhbar Olunan bölümlerinin; davalı olarak Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu olarak ihbar olunanın … olarak tashihine, B) 29.05.20109 tarihli celse sonunda verilen 4 nolu ara karar gereğince de hüküm fıkrasına 9 numaralı bend eklenerek hükmün; “9-Taraf olmaktan çıkarılan davalı … tarafından yargılama sırasında yapılan 4.10 TL vekalet harcı ve 5.80 TL posta masrafında oluşan toplam 9.90 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak …na verilmesine,” şeklinde TASHİHİNE, sair tashih taleplerinin REDDİNE, 2-Tashih kararının tüm taraflara tebliğine, masrafın tashih talep eden davacı tarafça yatırılan gider avansından karşılanmasına, 3-Tashih kararı kesinleştiğinde gerekçeli kararın altına şerh yazılmasına karar verilmiştir. İstinaf eden davacılar … ile … vekilinin istinaf başvuru sebepleri; dosyada vekalet ücretlerinin davacıların toplam tazminat miktarı üzerinden hesaplandığı, ancak davacı … ve …( … dava sırasında vefat etmiş olup davacının mirasçıları dosyaya davacı olarak eklenmiştir) ihtiyari dava arkadaşı olup; vekalet ücretinin her davacı yönünden ayrı ayrı hesaplanması gerekirken toplam üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğu, dosyada reddedilen bir tazminat tutarı olmamasına karşın ilk derece mahkemesinin davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedildiği, bu vekalet ücretinin ne için hükmedildiği ilk derece mahkemesince açıklanmamış olmasına karşın anladıkları kadarıyla dosyada takdiri indirim olarak yapılan hatır taşıması indirimi nedeniyle davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, müvekkillerinin murisi …’e isnad edilen %30 müterafik kusur oranının hukuka aykırı olduğu, hem kemer takılmaması hem de alkollü sürücünün aracına binilmesi halinde en fazla toplam %20 oranında indirim yapılması gerekirken %30’luk indirimin hukuka aykırı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf eden … vekilinin istinaf başvuru sebepleri; yabancı plakalı aracın poliçesi bulunması nedeniyle yargılama kapsamında taraf değişikliği yapıldığı, ancak hükümde müvekkili … yönünden davanın reddine karar verilmemesinin hatalı olduğu, teminat limiti aşılarak karar verildiği, müvekkili kurum yönünden davanın reddi gerektiği itirazları baki kalmak kaydı ile dava açılmadan önce müvekkili kurum’a başvuru yapılmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, müteveffanın alkollü sürücünün kullandığı araca bindiğini, bu nedenle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken bu husus dikkate alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğu, müteveffanın eşi ve çocuğun pay oranları dikkate alınmadan hesaplama yapılmasının da hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Görülmekte olan davanın, kazaya neden olan aracın sigortası bulunmadığından … aleyhine 16/10/2015 tarihinde açıldığı, yargılama sırasında aracın Yeşil kart sigortası olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle HMK’nın 124.madde hükmü uyarınca iradi taraf değişikliği yoluna gidilerek davanın Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’na yöneltildiği, iradi taraf değişikliğine ilişkin dilekçenin 14/05/2019 günlü olduğu ve mahkemece 29/05/2019 tarihli duruşmanın 3 nolu bendinde “davacı tarafın taraf değişikliği talebinin kabulü ile …nın davalı taraf olmaktan çıkarılarak davalı kaydının silinmesine, yerine Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosunun davalı olarak kaydına” karar verildiği, ancak hüküm kurulurken davalı olarak …nın yazıldığı, davacılar vekilinin tashih talebi üzerine mahkemece 04/01/2021 tarihli tashih kararı ile bu hususların tashih edildiği anlaşıldığından, … vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı … yönünden yapılan incelemede; 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 4.400,00-TL’ye çıkartılmıştır. Dosya kapsamından; davacı … fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak kaydıyla 1.000,00-TL destekten kalma tazminatı talebinde bulunduğu ve yargılama sırasında vefat etmesi üzerine mirasçılarının davayı takip ettiği, talep arttırım dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı istemini 2.898,99-TL olarak arttırdığı, mahkemece bu talebin kısmen kabul edildiği (2.319,19-TL’ye) karar verildiği ve davacı mirasçı … için 869,69-TL ye hükmedildiği, anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı … mirasçısı … lehine hüküm altına alınan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin karar miktar itibariyle kesin nitelikte olduğundan, yasa yolu kapalı bulunmaktadır.HMK.nun 346/1 madde hükmü uyarınca, miktar itibariyle ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de; temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, istinaf yasa yoluna başvuran davacı … mirasçısı … yararına hüküm altına alınan maddi tazminata ilişkin hüküm bölümüne yönelik istinaf başvurusunun kararın kesin olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı … yönünden yapılan incelemede; 1-6098 sayılı Borçlar Yasasının, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile; Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52.maddesinde (Borçlar Kanunu 44. madde) öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. “Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.Davacıların murisi … meydana gelen kazada yolcu olup, kusursuzdur. Davacının araç içi nizamlara aykırı ve kendi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde emniyet kemeri takmayarak yolculuk yapması ise sürüş kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilmesi gerekirken ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen kusur raporunda bu nedenle kusur izafe edilmesi doğru değil ise de; Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre müterafık kusur nedeni ile yapılacak olan indirim oranı %20 olup, mahkemece hesaplanan tazminattan %20 indirim yapıldığı ve davacı vekili tarafından % 80 üzerinden yapılan tazminat hesabına itiraz olunmadığı anlaşılmakla yapılan indirimin davacının emniyet kemeri takmamasına ilişkin müterafik kusur indirimi olarak yapıldığının kabulü gerekmiştir.Ölen araç sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği halde bu araca kendi isteğiyle bindiği, bu vesileyle ölümü ile sonuçlanan kazada etken olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda, davacıların murisinin alkollü araç sürücüsünün aracına bilerek binmesi ve emniyet kemerinin de kaza anında takılı olmadığı anlaşılmakla birden fazla müterafik kusur indirimi sebebinde tek bir indirim oranı uygulanacak olması da gözetilerek müterafik kusur konusunda %20 oranında bir indirim yapılması gerektiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda ve rapora dayanılarak kurulan hükümde tazminat miktarından % 30 oranında indirim yapıldığı dikkate alındığında davacı vekilinin müterafik kusur indirimine ilişkin istinaf talebi yerinde bulunmuştur.2-Dosyada vekalet ücretleri davacıların toplam tazminat miktarı üzerinden hesaplanmıştır. Ancak davacı … ve … (… dava sırasında vefat etmiş olup davacının mirasçıları dosyaya davacı olarak eklenmiştir) ihtiyari dava arkadaşı olup; davacılar yararına kabul edilen tazminat miktarları üzerinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gözetilerek ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, belirlenen toplam tazminat miktarı üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. 3-“Davacı … lehine hesaplanan maddi tazminattan, müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle mahkemece yapılan indirim sonucu belirlenen tazminat tutarı hüküm altına alınırken, davanın kısmen reddine karar verildiğinden, davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiği, oysa, yasal düzenlemeler gereği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinin göz önüne alınmaması doğru değildir. Ancak, 1. 2 ve 3 nolu bentlerde belirtilen yanılgıların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı … vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.nun 353/1-b/2 madde hükmü uyarınca kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları da gözetilerek, yanılgılı olduğu belirlenen bu hususların düzeltilmesi suretiyle yeniden (davacı … için 57.605,53 TL’den %20 (11.521,11-TL) müterafik kusur indirimi yapılarak 46.084,42-TL ve bundan %20 (9.216,88-TL) hatır taşıması yapılması sonucu 36.867,54-TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi şeklinde) esas hakkında hüküm kurulması gerektiği kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1/Yukarıda başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı … vekili ile davacı … vekilinin istinaf başvurularının usulden reddine, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen Kabulüne, a/İstinaf yasa yoluna başvuran …, davacı … ve davacı … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE, b/İstinaf edenler tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren kendi üzerilerinde bırakılmasına, c/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 2/İstinaf istemine konu olan İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2020 gün ve 2015/1017 Esas – 2020/810 Karar sayılı kararının HMK’nın353/1-b/2 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a/DAVANIN KISMEN KABULÜNE, -36.867,54-TL destekten yoksun kalma tazminatının, dava tarihi olan 20.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte (trafik kaza tarihi olan 2015 yılı poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere ) davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, -Davacı-müteveffa … için hesaplanan toplam 2.319,19-TL destekten yoksun kalma tazminatının, dava tarihi olan 20.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte (trafik kaza tarihi olan 2015 yılı poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) davalıdan alınarak, – 869,69-TL’sinin mirasçı …’e, – 869,69-TL’sinin mirasçı …’e, – 579,81-TL’sinin mirasçı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, b/492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 2.676.85-TL harçtan peşin alınan 27,70-TL + 140,64-TL ıslah harcı toplamı olan 168,34-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.508,51‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, c/Davacı taraflar lehine AAÜT gereğince taktir olunan toplam 9.200,00-TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak davacılara (davacı … lehine hükmedilen 869,69-TL maddi tazminatla sınırlı) verilmesine, ç/Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen maddi tazminat yönünden AAÜT gereğince taktir olunan toplam 4.080,00-TL vekalet ücretinin, davacılardan (davacı …’ün sorumluluğunun 3.411,81-TL ile sınırlı olmasına) alınarak davalı tarafa verilmesine, d/Davacılar tarafından başlangıçta yatırılan 27,70-TL başvurma harcı + 27,70-TL peşin + 140,64-TL ıslah harç toplamı olan 196,04-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, e/Davacılar tarafından yapılan 1.750,00-TL bilirkişi ücreti + 374,65-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.124,65‬-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre %79,99 oranında davalıdan alınarak davacılara verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,f/Davalı tarafından yapılan 5,80-TL teblgat-müzekkere masrafları olmak üzere yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre %20,01 oranında davalıdan alınarak davacılara verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,g/Karar kesinleştiğinde, kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 16/02/2023