Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/675 E. 2021/782 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2021/675
KARAR NO : 2021/782
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2020
NUMARASI : 2014/500 E., 2020/697 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili; 10/09/2013 tarihinde davacı … işine gitmek üzere bulunduğu metrobüs durağına İEET’de şoför olarak çalışan … kontrolsüz ve hızlı bir şekilde girmesi neticesinde meydana gelen kaza sonucunda yaralandığını, davalı sigorta firmasının tüm ödeme taleplerini reddettiğini, davacı … …’nın eşi olduğunu ve bu nedenle 10 gün ücretsiz izin aldığını, eşinin çektiği sıkıntılar nedeniyle büyük üzüntü yaşadığını, davacı …nın 8 aylık bebeği olduğunu ve kaza neticesinde anne ile bebek arasında duygusal bağın koptuğunu, anne sütünden mahrum kaldığını belirterek davacı … İçin 150.000 TL manevi tazminatın, davacı eşi Hayrettin için 30.000 TL manevi tazminatın ve davacının küçük çocuğu için ise 20.000,00 TL manevi tazminatın, davalı sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacı …’ın tedavi ve yapılan diğer masrafları için 10.797,56 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı … A.Ş vekili; kazanın meydana gelmesinde davacının kusurunun bulunduğunu, davacının sağlık giderleri ile ilgili muhatabının SGK Başkanlığı olduğunu, KTK ve Trafik Z.M.M Sigortası Genel Şartları gereğince manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, davacının kaza tarihinden itibaren değil temerrüt tarihinden itibaren faiz isteyebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı İETT işletmeleri Genel Müdürlüğü vekili; Davacının kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, diğer davacılar … ve … manevi tazminat taleplerinin BK gereğince ve manevi tazminatın kriterleri gereğince kabul edilemeyeceğini, davacının belgelendirilmeyen ve fahiş olan tedavi masraflarını kabul etmediklerini, davacının tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, davanın SGK’ya ihbar edilmesini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı … vekili; Görev itirazında bulunduklarını, kazanın oluşumunda davacının kusurlu olduğunu, davalının sadece şoför olduğunu ve durakların yapılması kapasitesinin müvekkilinin görev alanına girmediğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, diğer davacılar için tazminat talep edilemeyeceğini, kaza dışı eş için iş göremezlik tazminatı istenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda ” Dava hukuki niteliği itibariyle maddi tazminat davası olup, Adli Tıp Kurumu kusur raporuna göre meydana gelen kazada davalı sürücünün kusurunun bulunmadığı, davacının %100 oranında kusurlu olduğu, bu nedenle davalılar aleyhine maddi ve manevi tazminat talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla” gerekçesiyle “1-Davacılar vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının REDDİNE,” karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından verilen karar karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacılar vekilinin İstinaf Nedenleri: Eksik inceleme ile karar verildiğine yöneliktir.İstinaf edenin sıfat ve istinaf neden ve kapsamıyla sınırlı olarak yapılan incelemede:Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.Dava konusu kazanın, davalı İEET’nin işleteni, davalı sigorta şirketinin ZMM sigortacısı ve davalı … ise sürücüsü bulunduğu … plakalı otobüsün davacı …’nın işine gitmek üzere bulunduğu metrobüs durağında 10/09/2013 tarihinde çarpması şeklinde gerçekleştiği; kaza sonucunda davacı … yaralandığı anlaşılmaktadır.Dava konusu olay ile ilgili olarak açılan Bakırköy 41.Asliye Ceza Mahkemesi 2014/200 Esas sayılı dosyasında alınan ATK Trafik ihtisas dairesinin 13.10.2014 tarihli raporunda “Sürücü … kusursuz olduğu, yaya … asli kusurlu olduğu” bildirilmiştir. Mahkemece alınan ATK ATK Trafik ihtisas dairesinin 10/12/2020 tarihli raporunda ise “Davalı sürücü … idaresindeki otobüsle metrobüs hattı üzerinde seyir halindeyken olay mahalli durağa geldiğinde, seyir istikametine göre sağ taraftan ve yakın mesafeden yola inen yaya çarpmak durumunda kaldığı olayda, olayın meydana geliş şekli ve süresi dikkate alındığında kazayı önlemek adına alabileceği bir önlem bulunmamakla atfı kabil kusuru bulunmadığı, davacı … olay mahalli metrobüs durağı peronunda yaya olarak bulunmakta olduğu sırada, girmemesi gereken metrobüs yoluna kurallara aykırı olmasına ve kendi can güvenliği açısından tehlike arz etmesine rağmen girdiği, yola girişi sırasında buradaki taşıt trafiğini kontrol etmediği ve yaklaşan otobüse yakın mesafede yola girmesi neticesinde de davalı sürücü idaresindeki otobüsün çarpmasına maruz kaldığı olayda asli derecede kusurlu olduğu” gerekçesiyle “Davalı … kusursuz, davacı … %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu” bildirilmiş olup, mahkemece de bu ATK kusur raporu esas alınarak karar verilmiştir. Bakırköy 41.Asliye Ceza Mahkemesi 2014/200 Esas-2014/553 sayılı dosyasında mahkemece 02/12/2014 tarihli karar ile “kazanın meydana gelmesinde sürücünün kusursuz olduğu” gerekçesiyle “beraat kararı” verildiği saptanmıştır. Ceza mahkemesi kararının temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 06/02/2018 gün ve 2016/4381E- 2018/1097 K. sayılı kararı ile “beraate esas kanun maddesinin “CMK’nın 223/2-c” maddesi olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,” karar verildiği ve kararın kesinleştiği Uyap sorgulaması ile tespit edilmiştir.Haksız fiillerde sorumluluk için kusur şarttır. Davalı işleten İEET ve davalı ZMM sigortacısı ise işleteni ve sigortacısı bulundukları aracın sürücüsünün kusuru oranında sorumludur. Her ne kadar ceza mahkemesinin beraata ilişkin kararları hukuk hakimini bağlamaz ise de gerek ceza dosyasında alınan ATK Trafik İhtisas Kurulu kusur raporu ve gerekse mahkemece aynı kuruldan alınan kusur raporları, dosyadaki bilgi ve belgelere ve oluşa uygun ve denetlenebilir gerekçeler içerdiğinden, mahkemece hükme esas alınmasında ve araç sürücüsünün kusursuzluğu ve davacı … %100 oranında kusuru nedeniyle işleten ile ZMM sigortacısının sorumluğuna da gidilmemesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davacılar vekilinin aksine ilişen istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.Hal böyle olunca, dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkemenin delilleri değerlendirmesinde ve vardığı sonuç ve gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik tespit edilmemesine göre, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK m.353/1-b/1 uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK. m. 353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2- Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirineYER OLMADIĞINA,4-Yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde BIRAKILMASINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.361/1 hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.28/04/2021