Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/671 E. 2023/504 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/671
KARAR NO: 2023/504
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/01/2021
NUMARASI: 2015/481 Esas – 2021/32 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
KARAR Davacı vekili dava dilekçesi ile; 14/12/2013 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen bir aracın, yaya olarak karşıya geçmekte olan müvekkiline çarparak vücudunda kırıklar oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğunu ileri sürerek tespit edilecek maddi zararının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, Yargılama aşamasında sunduğu 13/10/2020 tarihli dilekçesi ile; davacının geçici iş görmezlik zararı için 7.702,79-TL, sürekli iş göremezlik zararı için 97.475,23-TL tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; kazaya plakası tespit edilemeyen bir aracın neden olduğunun ve kusurunun ispatı ile davacının maluliyetinin ATK’dan alınacak rapor ile belirlenmesi gerektiğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadığını, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, ancak dava tarihinden itibaren ve yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen rapora göre davacının %29,2 (yüzdeyirmidokuzvirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen kusur raporuna göre davacı yaya geçidi üzerinden karşıya geçtiği için plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğu kanaati ile “Davanın KABULÜ ile 7.702,79-TL geçici, 97.475,23-TL sürekli iş görmezlik tazminatının 28/02/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf nedenleri; davacının maluliyetinin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre yapılması gerektiği, kazanın meydana gelmesinde kazaya karıştığı ileri sürülen araç sürücüsünün kusurlu olduğunun ispatı gerektiği, dava dilekçesinde geçici iş göremezlik zararı talep edilmediği ve geçici iş göremezlik zararından müvekkili kurumun sorumlu olmadığı, kusur raporları arasında çelişki bulunduğu, davacının kaza tarihinde emekli olduğu ve yaşlılık aylığı aldığı, çalıştığının ispatlanamadığı, geçici iş göremezlik talebinin reddi gerektiği hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası neticesinde doğan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle, raporlar arasındaki çelişkiyi giderir şekilde denetime açık, hüküm vermeye elverişli şekilde ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen kusura ilişkin bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına, dava dilekçesinde zarar kalemleri bakımından ayrıştırma yapılmamış olmasına ve davacının zararının asgari ücret üzerinden hesaplanmış olmasına göre ilk derece mahkemesinin kararında isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf isteminin HMK m. 353/1-b/1 gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf eden davalı taraftan alınması gereken 7.184,71-TL harçtan peşin yatırılan 1.796,20-TL harcın mahsubu ile 5.388,51-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 16/03/2023