Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/569 E. 2023/962 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/569
KARAR NO: 2023/962
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/01/2021
NUMARASI: 2018/1098 Esas – 2021/11 Karar
DAVA TÜRÜ: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili 26/11/2028 tarihli dava dilekçesinde özetle; 24/09/2017 günü sürücü …’in sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine kayıtlı … plaka sayılı araçla seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeni ile tek taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan 2007 doğumlu …’in ağır yaralandığını, sol kulağını kaybettiğini ve kalıcı mululiyet meydana geldiğini, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, müvekkilinde oluşan cismanı zarar nedeniyle, sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 27/02/2020 tarihli dilekçesi ile; 1.000,00-TL maddi tazminat taleplerini 229.000,00-TL arttırarak 330.000,00-TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, gerek araç içindeki yolcu sayısından gerekse başvuranın kaza sırasında darbe aldığı vücut bölgeleri dikkate alındığında emniyet kemeri takmadığının sabit olduğunu, kazaya karışan araç sürücüsünün 4 kişilik araca 5 kişi alarak zararın oluşmasına sebebiyet verdiğini belirterek, davanın araç sürücüsü …’e ihbarına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İhbar olunan … cevap dilekçesinde özetle; aleyhine herhangi bir tazminata hükmedilmemesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; ” taraflar arasındaki uyuşmazlığın, meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanan davacının uğramış olduğu cismani zararın davalı sigorta şirketinden tahsili noktasında toplandığı, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Adli Tıp Kurumunun 06/01/2020 tarihli raporuna göre davacının tibbi iyileşme e rehabilitasyon süresinin 180 gün süre ile geçici iş göremezliğe neden olduğu, davacının özürlülük oranının %39 olarak hesaplandığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporundaki tespitlere göre, … plakalı araç sürücüsü …’in TKT’nun 52/a,b maddesini ihlal ettiği ve olayda gereken özen ve yükümlülüğü göstermediği gerekçesiyle öngörülebilir ve önlenebilir kazanın oluşumunda %100 oranında asli kusurlu olup, davacı …’in ise yolcuların uyması zorunlu kurallara riayet ettiği, yaralanmalı neticelenen trafik kazasının oluşumunda alabileceği herhangi bir tedbirin olmadığından kendisine kusur izafe edilmesinin uygun olmadığı için atfı kabil kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, davacıya ödenebilir sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 419.760,14TL olarak hesaplandığı, emniyet kemerinin takılı olmamasının hasarı arttırması nedeni ile müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, buna göre %20 indirim yapıldığında davacının talep edebileceği teminat tutarının 335.808,12TL olduğu, ancak kaza anındaki poliçe azami teminat limitinin 330.000TL olduğu nazara alındığında, davacıya ödenebilir sürekli iş göremezlik tazminatının 330.000TL olarak kabulü gerektiği kanaatine varılmakla, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının sürekli iş görememezliğinden kaynaklı 330.000TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 17/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi (aracın ticari nitelikte olmaması nedeniyle) ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş, ayrıca davacının kaza tarihindeki yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışması söz konusu olmayacağından ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğine göre, davacı mağdur …’in geçici iş göremezlik zararının bulunmadığını kanaatine varılmakla, bu yönden tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile; Davanın KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile davacının sürekli iş görememezliğinden kaynaklı 330.000,00TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 17/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; dava öncesi müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru söz konusu olmadığından davanın usulden reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, yargılama sırasında alınan İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporunda, davacının maluliyet oranının %39 olarak tespit edildiği, davacının dava dilekçesinde dayandığı maluliyet oranı ile hükme esas alınan maluliyet oranı arasındaki farkın 3 misli olduğu, raporlar arasındaki 3 misli farka ilişkin çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’na sevki taleplerinin reddinin hatalı olduğu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin gerek dava öncesi gerekse dava sırasında temerrüdü söz konusu olmadığından ve dava açılmasına müvekkili şirket sebebiyet vermediğinden, yargılama gideri ve faizden müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığı, mahkemece %20 müterafik kusur indirimi yapıldığı, davacının istihap haddi 4 kişi olan araca, 5 kişi olarak binmekle de, kaza sonucu yaralanmasında ve zararın artmasında müterafik kusur sahibi olduğundan, yetersiz oranda müterafik kusur indirimi yapılmış olmakla, kararın bu yönüyle de hatalı olduğu, mahkeme tarafından dava dilekçesinde talep edilen sürekli maluliyet, geçici maluliyet talepleri ile ilgili açıklama yapılması ile ilgili davacıya süre verilmediği, ıslah talebinde de, hangi kalemler açısından ıslah yapıldığının belirlenmediği, mahkeme tarafından davacı tarafın geçici iş göremezlik talebinin reddine karar verildiği, ancak reddedilen kısım dahi belli olmadığından, reddedilen kısım üzerinden müvekkili şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 24/09/2017 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMSpoliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeni ile tek taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu olan 2007 doğumlu davacı …’in yaralandığı, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemiyle sigortacı aleyhine eldeki davayı açtığı, anlaşılmıştır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından malûliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi esaslı unsurdur. Bu belirlemenin ise; Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş raporla yapılmış olması gerekir.Dosyanın incelenmesinde, davacının dava dilekçesine ekli olarak sunduğu rapor ile (her ne kadar hangi yönetmelik hükümlerine göre belirlendiği belli olmasa da) hükme esas alınan İnönü Üniversitesi Tıp Fakultesi Turgut Özal Tıp Merkezi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 06/01/2020 tarihli rapor arasında çelişki bulunduğu anlaşılmakla, ATK’dan davacının maluliyeti ile ilgili rapor alınmadan karar verilmesi hatalı olduğu gibi geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep eden davacının iş bu talepleri açıklattırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi de hatalıdır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve yerel mahkeme kararının HMK.nın 353/1-a/6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE,4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 25/05/2023