Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/563 E. 2022/191 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/563
KARAR NO: 2022/191
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2020
NUMARASI: 2015/965 ESAS 2020/609 KARAR
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 26/10/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; 29/11/2009 tarihinde Sultanbeyli yakınlarında meydana gelen kazada davalı … şirketine sigortalı … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır yaralandığını, 29/03/2012 tarihli Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu Raporu’na göre müvekkilinin %72 oranında sürekli sakat kaldığını, davalı şirkete davadan önce başvuru yapıldığını, ancak davalı tarafça zararın karşılanmadığını, müvekkilinin kazadan önce kendi işlettiği oto yıkama işini yaptığını, kaza sırasında da aktif olarak çalıştığını, kazancının aylık 4.000 TL civarında olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminat bedelinin 29/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek %21 avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından verilen maluliyet raporu uyarınca davacıda oluşan maluliyet durumu ile davalıya sigortalı aracın karıştığı trafik kazası arasında nedensellik bağının bulunmadığı, bu suretle haksız fiil sorumluluğunun şartlarının gerçekleşmediği görüşünden hareketle, davanın reddine karar verilmiş verilen karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri; Kararın ATK’nın 09.09.2019 tarihli raporuna dayandırıldığı, raporda müvekkilinin mevcut rahatsızlığının dava konusu kaza ile illiyetinin olmadığı görüşünün belirtildiği, bu tespitin tamamen gerçek dışı olduğu, ATK raporu ile dosyaya sundukları daha önce alınan 29.03.2012 tarihli Dr.Lütfi Kırdar Kartal E.A.H engelli sağlık kurulu raporunda belirtilen ve müvekkilinin %72 oranında engelli olduğu raporla mevcut çelişkinin giderilmemiş olmasını hukuka aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 29/11/2009 tarihinde meydana gelen kazada davalı … şirketine sigortalı … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, müteakip maddi ve manevi tazminat istemiyle kazaya sebebiyet veren aracın sigortacısı aleyhine bu davayı açtığı, anlaşılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; 29/11/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç içerisinde şoförün yanında yolcu olarak oturan davacının her iki gözüne de cam kırıklarının girdiği ve bu suretle yaralandığı anlaşılmaktadır. Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 09/09/2019 tarihli raporunda, davacının gözlerindeki görme kaybının kaza ile illiyeti olmayıp kendinde mevcut hastalığına bağlı olduğu tespiti gereğince, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı belirtilmiştir. Ancak az yukarıda değinildiği üzere; davacının … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu, trafik kazası neticesinde her iki gözüne cam kırıklarının girdiği, bu sebeple tedavi gördüğü, ayrıca Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu Raporu’na göre %72 oranında maluliyet tespit eden bir raporda bulunduğu (-raporun davacının önceki maluliyetine dayanıp dayanmadığı dosya içeriğinden ve hükme esas alınan raporda irdelenip tartışılmadığından anlaşılamamaktadır-) göz önüne alındığında, hükme esas alınan raporun; (a) davacının kaza öncesindeki maluliyetinin tam ve etraflıca tarif edilmemiş olması (b) eğer kaza öncesinde maluliyeti mevcut ise mevcut yaralanmasının maluliyetini artırıp artırmadığının, başka bir maluliyete sebep olup olmadığının belirlenmemiş olması, (c) davacının kaza öncesinde ki maluliyetinin tam olarak belirlenmesinden sonra, eğer yaralanmasının maluliyetine etkisinin olmadığı, başkaca bir maluliyete de sebep olmadığı tespit edilir ise, davacının iyileşme dönemine (geçici iş görmezlik) ihtiyacının bulunup bulunmadığının raporda tartışılmamış ve belirlenmemiş olması, bu haliyle de (d) gerekçeli (e) denetime elverişli olmaması nedeniyle hükme esas alınması isabetli olmamıştır. O halde ilk derece mahkemesince yapılması gereken iş; (-kazanılmış haklar değerlendirilip gözetilmek suretiyle-) davacının kaza öncesindeki ve kaza sonrasında ki teşhis ve tedavilerine ilişkin mevcut ise film, grafiler dahil tüm tedavi evraklarının noksansız dosyaya ikmalinin sağlanması, gerekli görülmesi halinde davacının bizzat muayenesinin sağlanması suretiyle kaza tarihine göre geçerli yönetmelik hükümleri gereğince ATK Üst Kurulundan az yukarıda açıklanan hususları da içerecek mahiyette, gerekçeli, denetime elverişli rapor teminin sağlanması, bu suretle toplanan ve toplanacak delillere göre sonuca ulaşılmasından ibaret olup, hüküm vermeye yetersiz rapor dayanak tutularak istinafa konu karar verilmesi yerinde olmamıştır.Hal böyle olunca da davacı vekilinin, diğer istinaf başvuru sebepleri incelenmeksizin açıklanan hususta ki başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a/6.maddesi hükmü gereğince kaldırılmasına ve açıklana şekilde yargılama yapılıp karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1-)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2020 tarih ve 2015/965 E. – 2020/609 K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-a/6.maddesi hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-)Dosyanın belirtilen şekilde işlem, araştırma ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 4-)Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan diğer istinaf yargılama giderlerinin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/02/2022