Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/541 E. 2023/406 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/541
KARAR NO: 2023/406
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/09/2020
NUMARASI: 2014/874 Esas – 2020/541 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta Şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan ve davalı …’ın sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı araçla, diğer davalı … Sigorta A.Ş nezdinde trafik sigortalı bulunan ve dava dışı …’ün sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen 06/12/2010 günlü çift taraflı trafik kazasında, … plaka sayılı minibüste yolculuk yapmakta olan vekil edeninin ağır biçimde yaralanarak yatalak kaldığını, sürekli ilaç tedavisi gördüğünü ve ayrıca özel bir bakıma ihtiyaç duyduğunu, kaza nedeniyle çalışamaz hale gelen müvekkilinin ekonomik olarak çok zor durumda kaldığını beyanla, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL maddi ve 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş; 06/07/2020 günlü ıslah dilekçesi ile de; vekil edeninin uğradığı maddi zararların bilirkişi raporuyla belirlendiğini belirterek, maddi tazminata ilişkin istek miktarını toplam 188.715,60-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Yargılama sırasında davacı ..’in hayatını kaybetmesi nedeniyle, mirasçıları tarafından davaya devam olunduğu görülmüştür. Davalılar vekilleri aracılığıyla ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; -Maddi tazminat istemleri yönünden sürekli iş göremezlik zararı 76.678,42-TL, bakıcı gideri 107.239,20-TL, tedavi ve yol giderleri 4.797,95-TL olmak üzere toplam 188.715,57-TL’nin davalılardan … Sigorta A.Ş ile … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi 26/09/2013 tarihinden, … yönünden ise kaza tarihi 06/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı mirasçılarına ödenmesine, -Manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulü ile; 30.000,00-TL’nin kaza tarihi 06/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı mirasçılarına ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili ve davalı … Sigorta Şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf nedenleri; maddi ve manevi tazminat talepli davada, vekil edeni sigorta şirketi aleyhine manevi tazminata hükmedilmediği halde, herhangi bir ayrıma gidilmeksizin hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatların toplamı üzerinden belirlenen yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücreti sorumlu tutulmasının hatalı olduğu, tedavi giderleri ve yol giderlerine ilişkin sorumluluğun yasal değişiklikle SGK’ya geçtiğinin gözetilmediği, ayrıca hükme esas alınan ATK raporunda, davacının sürekli bakıcı ihtiyacı içerisinde olup olmadığına ilişkin bir belirleme olmadan bakıcı gideri zararına hükmedilmiş olmasının da isabetsiz bulunduğu, keza dava dilekçesinde bakıcı gideri zararı talep edilmediği halde mahkemece talepten fazlasına hükmedilmiş olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine ilişkindir. Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf nedenleri ise; kazaya karışan … plaka sayılı araç sürücüsünün %75 oranında, vekil edeni sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğu tespit edildiği halde, kusur yönünde herhangi bir ayrım yapılmadan tüm davalıların birlikte sorumluluğu yoluna gidilmesinin hatalı olduğu, ayrıca mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminatın sadece davalı …’dan tahsiline karar verildiği halde bakiye ilam harcı, vekalet ücreti ve yargılama gideri bakımından herhangi bir ayrım yapılmadan birlikte sorumluluğa karar verilmesinin de isabetsiz olduğuna yöneliktir.Dava; trafik kazası neticesinde meydana gelen, cismani zarara dayanılarak açılmış, maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikte ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan temin edildiği anlaşılan 24/04/2019 günlü raporda; davacının kaza neticesinde %100 oranında malul kaldığının belirtildiği gözetildiğinde, böyle bir kişinin ömür boyu bakıcı ihtiyacı içerisinde olacağı belirgin olduğundan ve dava dilekçesinde açıkça davacının kaza neticesinden ömür boyu yatalak hale geldiği bildirilerek maddi tazminat isteğinde bulunulduğuna göre mahkemece davacı yararına bakıcı gideri tazminatına hükmedilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, ayrıca kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK 88 ve 818 sayılı BK’nın 50 ve devamı madde hükümleriyle yine BK’nın 141 ve devamı madde hükümleri uyarınca (benzer düzenleme 6098 sayılı TBK’nın 61 ve devamı maddeleri ile 162 ve devamı maddelerinde de mevcuttur.); sigortacı dahil, haksız eylem sorumlularından her biri teselsül hükümleri uyarınca tam tazminatla yükümlü olup, kusursuz veya bir miktar kusurlu olan davacı taraf, yasanın kendisine verdiği müteselsil talep hakkından açıkça vazgeçmedikçe kendi kusuru dışında kusur sorumlularının tamamına veya bir kaçına ya da herhangi birine karşı dava açarak uğradığı zararın tamamının giderilmesini isteyebileceğine ve somut olayda davacının kazaya karışan … plaka sayılı minibüste yolcu olarak bulunması nedeniyle, kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunması mümkün olmadığından, teselsül hükümlerine dayanılarak açılan böyle bir davada, oluşan zararın giderilmesinden kusur ayrımı yapılmaksızın kazaya sebebiyet veren her iki aracın ZMM sigortacısı olduğu anlaşılan davalı sigorta şirketlerinin birlikte sorumluluğu yoluna gidilmiş olmasında da herhangi bir yanılgı mevcut olmadığına ve hüküm altına alınan yol ve tedavi giderlerine ilişkin olarak davacı tarafça yapılan masrafların 6111 sayılı yasayla değişik 2918 sayılı KTK’nın 98.madde hükmü uyarınca SGK’nın sorumluluğuna geçen tedavi giderlerinden olmadığının, dosya kapsamından doğru şekilde belirlenmiş olması karşısında istinaf yasa yoluna başvuran davalıların, aşağıda belirtilen hususlar dışında kalan diğer tüm istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.2-Davalı sigorta şirketlerinin, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin hatalı belirlendiğine ilişkin istinaf itirazları birlikte değerlendirildiğinde;Görülmekte olan dava az yukarıda da açıklandığı üzere maddi ve manevi tazminat talepli açılmış olup, yargılama sonucunda mahkemece hüküm altına alınan maddi tazminatlar bakımından tüm davalıların birlikte sorumluluğu yoluna gidilmiş, hüküm altına alınan manevi tazminatın ise sadece davalı …’dan tahsiline karar verilmiş yani manevi tazminatlar bakımından davalı sigorta şirketlerinin herhangi bir sorumluluğu yoluna gidilmemiştir.Bu durumda, davalı sigorta şirketleri ancak aleyhlerine hükmedilen maddi tazminat miktarı ile sınırlı olacak şekilde diğer davalı ile birlikte harç ve yargılama gideri ile sorumlu tutulabilir. (Bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6611 Esas – 2020/4509 karar sayılı ilamı) Ayrıca, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/4 madde hükmüne göre manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması halinde, manevi tazminat açısından vekalet ücretinin ayrı bir kalem olarak hükmedilmesi gerektiği sabit olup, bu durumda manevi tazminat bakımından sorumlulukları yoluna gidilmeyen davalılar aleyhine manevi tazminata bağlı şekilde vekalet ücreti takdir edilemeyeceği de belirgindir. Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince açıklanan bu hususlar üzerinde durulmadan, herhangi bir ayrım ve oranlama yapılmadan hükmedilen tüm tazminatların toplamı üzerinden harç ve yargılama giderine hükmedilmiş olması hatalı olduğu gibi davalı sigorta şirketleri manevi tazminatla sorumlu tutulmadıkları halde hüküm altına alınan manevi tazminat bakımından diğer davalı ile birlikte sorumlulukları yoluna gidilmiş olması da isabetsizdir.Ancak bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı sigorta şirketlerinin istinaf itirazlarının açıklanan bu nedenlerle kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK 353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına, istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları nedeniyle taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklar gözetilerek sadece yanılgılı olduğu sonucuna varılan hususların, istinaf yasa yoluna başvuran davalı sigorta şirketleri yararına düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/09/2020 tarih ve 2014/874 Esas 2020/541 Karar sayılı kararına karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili ve davalı … Sigorta Şirketi vekili tarafından yapılan istinaf itirazlarının yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle KABULÜNE, öteki istinaf itirazlarının ise yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen sebeplerle REDDİNE, a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından ayrı ayrı yatırılan istinaf karar ve ilam harçlarının, talepleri halinde kendilerine iadesine, b-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, c-)İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-)İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/09/2020 tarih ve 2014/874 Esas 2020/541 Karar sayılı kararının, HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a-)Maddi tazminat istemleri yönünden sürekli iş göremezlik zararı 76.678,42-TL, bakıcı gideri 107.239,20-TL, tedavi ve yol giderleri 4.797,95-TL olmak üzere toplam 188.715,57-TL’nin davalılardan … Sigorta A.Ş ile … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi 26/09/2013 tarihinden, … yönünden ise kaza tarihi 06/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı mirasçılarına ödenmesine, b-)Manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulü ile; 30.000,00-TL’nin kaza tarihi 06/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı mirasçılarına ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, c-)Alınması gereken 14.940,46-TL harçtan, peşin alınan ve ıslah suretiyle ikmal olunan toplam 1.294,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 13.645,91-TL harcın (davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu 11.776,42-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine; davacı tarafından sarf edilen 1.294,55-TL peşin ve ıslah harcı ile 24,30-TL başvuru harcı ve 3,75-TL vekalet harcı toplamı olan 1.322,6-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı mirasçılarına ödenmesine, d-)Davacı mirasçıları kendilerini vekille temsil ettirdiğinden( usuli kazanılmış hak nedeniyle) ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden belirlenen 21.660,09-TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen; kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden belirlenen 4.500,00-TL vekalet ücretinin ise sadece davalı …’dan alınarak davacının mirasçılarına ödenmesine, e-)Davalı … yargılama sırasında vekil ile temsil edildiğinden reddedilen manevi tazminat kısmı yönünden tarifenin 10/2. Maddesi gereğince belirlenen 4.500,00-TL vekalet ücretinin davacı mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davalı …’a ödenmesine, f-)Bu dava kapsamında davacı tarafından sarf edilen 767,25-TL posta ve tebligat masrafı, 1.400,00-TL bilirkişi masrafı, 562,00-TL ATK gideri ve 35,08-TL Erciyes Üniversitesi Muayene gideri olmak üzere cem’an 2.764,33-TL’den ibaret yargılama giderinin (davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu 2.382,85-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacının mirasçılarına ödenmesine, g-)Yatırılan gider avanslarından arta kalanın ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.14/03/2023